x

Dünyayı Kuşatan Yüreğin Anısına

Yusuf Ensar ÇALIŞKAN

HODA HAFIZ BİRADERANİ MUCAHİDAN!

Ve kutlu bir görev için çıktıkları sefer de, kutlu bir mertebeye yükseldiler.
Ne söylenebilir ki…
Ağabeysiz kaldık…

O, kendisini İslam’a hizmet ve cihad yoluna adamış bir mücahiddi. Onu tanımak bana çok şeyler kattı. Ondan çok değerli şeyler öğrendim. Mesela insanın ne için yaşaması gerektiğini, hayatın basamaklarını nasıl tırmanması gerektiğini…

Bahattin Yıldız Ağabeyimizden bahsediyorum.

Maalesef dün Afganistan’da düşen uçakta Bahattin Yıldız ile İHH İnsani Yardım Vakfı Güney Asya Koordinatörü Faruk Aktaş da vardı. Kutlu bir görev için çıktıkları sefer de, kutlu bir mertebeye yükseldiler.

Dağlar, Bahattin ağabeyimizin hep bir yanındaydı, coğrafyamızın muhtelif kentlerini adımlarken dahi kalbinin bir köşesi dağlardaydı. Bir yanı Afganistan sarp dağları, Müslümanların geçtiğimiz asırdaki sarsılmaz kaleleri iken, diğer bir yanı Kafkasya’nın özgürlük dağlarındaydı.

Hindikuş dağlarında nasipmiş ona vuslat.

Yıllarca Ruslara karşı kurşun attığı o sarsılmaz dağları çok sevmişti. Bir sohbetimizde ‘’Ensar! Bak yaşlanıyoruz. Yaş kemale erdi. Öleceksek de cihad topraklarında ölmeli’’demişti.

Bahattin ağabeye ölümü hiç yakıştıramazdım. Geçen haftalarda sohbetinde bize anılarını anlatırken ‘’Rabbim bizim başımızdan Bahattin Ağabey gibi ferasetli ve sevilen ağabeylerimizi eksik etme’’ diye dua etmiştim.

O öyle bir kalbe sahipti ki hep ezilenlerin, ihtiyaç sahiplerinin, mazlumların yanındaydı.

Öyle bir ruha sahipti ki hepimizden gençti. Hep gençlerle birlikte olur, onlarla mesafe koymaksızın iç içe olurdu. Gençlere hizmet etmeyi çok severdi. Rabbim bana onunla kesintisiz yirmi gün boyunca birlikte olma fırsatını verdi. Ve o günler benim hayatımın en verimli günleriydi.

O günlerde yaşadıklarım, sanki dün gibi hafızamda taptaze. Gori’den bizi
dağlara uğurlarken nasihatleri kulağımda. Dağlar onun en sadık dostlarıydı. Ve
dağları en çok o tanırdı! Dağlar da onu!

Tarih 22 Kasım 2005 Yer Celabandi, Gori Dağları Etekleri, Keşmir...

Bahattin Abi: Çocuklar ben ateşi yakıyorum, Ensar, Tuncay, Ebubekir! Siz de gelin marş söyleyeceksiniz...

Biz: Olur Bahattin Abi...

Oturuyoruz...

O gün Çeçenistan’da şehid düşen 12 Türkiyeli Mücahidin şehadet yıldönümü... Herkes hüzünlü...

Şehid Bilal Ebu Muslim, Şehid Abdulkadir Kutluay, Gürcü Abdullah, Şehid Selami Abi, Şehid Mücahid Şener, Afganistan şehidimiz Bilal Yaldızcı’yı, Bosna şehidlerimiz Abdulmetin Çakmak ve Selami Yurdan’ı, Keşmir şehidlerimizi Bahattin ağabeyin yaktığı ateşin etrafında ısınmaya çalışarak anıyoruz.

Afgan dağlarında kar kucak kucak
Ne ev, ne bark kalmış, ne de bir ocak.
Bizim evimizse, yaz gibi sıcak.
Kalmak istesen de, kalamazsın ki!
Afganlı kardeşin her yanı yara.
Sarmak istesen de saramazsın ki.
Narayı Tekbir… Allahu Ekber

Zindabad Keşmir, Zindabad Afganistan, Zindabad El Cihad sloganlarımızı karanlığı ve soğuk havayı yararak dağların eteklerinde yankılanıyordu.

Bütün marşlara Bahattin ağabeyimiz de eşlik ediyor, bize anılarını anlatıyordu o gece…

O herkesi birleştiren, bir araya getiren bir şahsiyetti. Eğilmez, bükülmez, doğru bildiğinden şaşmazdı. Yanında ki kendisinden 40 yaş küçük de olsa onu kaile alır, istişare eder, fikrini sorardı. Öğretmek, anlatmak istediğini tatlı diliyle ve kendine has üslubuyla anlatırdı.

Onun bir yanlışını görmedim. Türkiye’de İslami camianın bulandığı, sallandığı günlerde Bahattin Yıldız hep bir yerlerde İslam’ın ve Müslümanların faydasına bir işle uğraşırdı. Aradığınızda bir Bosna’da bir Afganistan’da, bir Arnavutlukta, bir Almanya’da bulurdunuz onu. Ama en çok Afganistan’da…

Çünkü bir yanını o topraklarda bırakmıştı. Hep aklı fikri ordaydı. Orada ölmek, ölümü orada öldürmek isterdi. Oranın insanlarıyla öylesine bir bağ kurmuştu ki kelimelerle ifade edilemez.

Şehadet Takvimi projemizi ona açtığımda çok sevinmiş, mutlaka yapmamız gerektiğini söylemişti. Bize hep şehidlerimizi unutmamamızı ve unutturmamamızı öğütlerdi. Ailelerini mutlaka gençlerle ziyaret etmemiz gerektiğini her zaman vurgulardı.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’a geldiğinde İHH’nın Afganistan’da şehid çocukları için bir yetimhane yaptırmak amacıyla parayla bir arsa alacağını duymuş ve ‘’Neden para veriyorsunuz? Ben gidip hallederim.’’ diyerek dönüşü olmayan bir yolculuğa karar vermişti. Orada bulunan ve hayır sahibi olan insanlarla irtibata geçtikten sonra ilk uçakla, bizimle olan buluşmasını da erteleyerek Afganistan’a Faruk Aktaş ile birlikte gitti.

Giderken de ‘’İnşallah gemiye yetişeceğim’’ demişti vakıftakilere…
Ama olmadı… Hindukuş dağlarında kaldı bedeni…

Aslında o giderken de mesaj verdi anlayana! Kişi sevdiği ile beraberdir. O hep mücahidlerle, yetimlerle, dağlarlaydı. Ve Rabbi onun ruhunu çok sevdiği ve bulunmaktan mutlu olduğu dağlarda aldı.

Hiçbir zaman zalimlere meyil etmedi. Ve ben şahidim meyil edenleri uyarırdı.

Bizim kulaklarımızda ise bize son görüşmemizde söylediği sözler yankılanıyor şimdi.

‘’Ağabeylerinizi ziyaret edin, onlara saygı ve sevginizi eksik etmeyin. Velev ki başka yollarda, başka metotlarla hareket etseniz de. Ve doğru olanı yapmaktan asla vazgeçmeyin…’’

Onu, hikmetli sözlerini ve yol gösteren nasihatlerini yokluğunda çok arayacağız…

Allah onu Firdevs cennetlerinde çok sevdiği ve hasretlerini çektiği şehidlerle birlikte haşr eylesin.

Ailesine, tüm dostlarına, sevenlerine ve arkadaşlarına sabırlar versin…

Hoda Hafız Biraderani Mücahid!

(Allah’a emanet ol mücahid kardeşim!)

Kemal Ramazan Haykıran

Bahattin Ağabey

Hamza TÜRKMEN

Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!

Musa KIRCA

Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde

Abdullah ÖZDEMİRCAN

Durmayan adam Bahattin Yıldız

Abdülkadir SEVEN

Güle güle! Direniş öğretmenim

Adnan BALCI

Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden

Ahmet VAROL

Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu

Ahmet TÜRKBEN

Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?

Akif EMRE

Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na

Akif EMRE

Dağa çarpan hakikat gönüllüsü

Ali ÇELİK

Haza şehid

Ali Haydar HAKSAL

Hakiki bir Mücahit Abdülhamit

Ammar Cengiz ŞENOL

Hüzündür en çok yakışan bize

Arif ALTUNBAŞ

Bir yıldız daha kaydı aramızdan

Arif ALTUNBAŞ

Bahaddin Yıldız çağrısı

Bekir DİLEKÇİ

Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu

Bilal KARA

Bahattin amcama mektup

Cavit OKUR

Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı

Cavit OKUR

Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu

Cemal BALIBEY

Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan

Cemal BALIBEY

Ümmetin yüreği

Emin BATUR

Güle güle Bahattin abi

Ekrem KIZILTAŞ

Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri

Erdal KURGAN

Bilal'lerden Fuat'lara!

Erdal KURGAN

Karanlığa bir yıldız daha çaktık

Erol BATTAL

Bahattin Yıldız

Faruk EŞLİK

Yıldızımız, ağabeyimiz

Faruk EŞLİK

Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak

Fahrettin GÜN

Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”

Fahri GÜVEN

Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu

Fatih PALA

Şehid

Fatma BARBAROSOĞLU

Orası devlet

Fatma ÜNAL

Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam

Ferman KARAÇAM

Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız

Hamit KUNT

Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey

Hakan ALBAYRAK

Ses ver Bahattin ağabey

Hikmet GÖK

Sevdasına kavuşan adam

Hüseyin ALAN

İzmir'in yiğidi

Hüseyin ALAN

Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan

İbrahim KARAGÜL

Bahattin Yıldız

İbrahim KARAGÜL

Bir yiğit adamı kaybettik

İbrahim TIĞLI

Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'

İhsan Süreyya SIRMA

Bir damadın ardından

İsmail YAŞA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Lütfi AYHAN

Bahattin Yıldız aradığını buldu

M. Nihat MALKOÇ

Bahattin Yıldız'a mersiye

M.Nihat MALKOÇ

Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti

Mehmet GÖKTAŞ

Şehadetin kutlu olsun Eritre'li

Mehmet ŞAHİN

Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi

Mine ALPAY

Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı

Mucahid YILDIZ

Bastığı yerleri yeşerten Adem

Musa KIRCA

Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına

Musa KIRCA

Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı

Mustafa AĞIRMAN

Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal

Mustafa ÖZEL

Yalnız kurt

Mustafa YÜREKLİ

33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!

Nihat BENGİSU

Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü

Orhan DEMİRAL

Özlüyoruz Abi!

Ömer GENCALİOĞLU

Selamünaleyküm Bahattin abi

Ömer LEKESİZ

Adı Bahatin olan o ışık

Ömer LEKESİZ

Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?

Özcan ÜNLÜ

Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına

Salih TUNA
Makale

Salih TUNA

Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!

Selahaddin ÇAKIRGİL

Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından

Serdar DEMİRAL

Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan

Serkan YORGANCILAR

Yıldızlarda kayar durmaz yerinde

Sezgin KIZILKOCA

Firakında keder içindeyiz

Şakir TARIM

Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür

Şeref AKBABA

Dağlara

Uğur ARSLAN

Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk

Ümit BOYACIOĞLU

Koskoca bir ‘kardeş’ dünya

Vural KAYA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yakup ASLAN

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yalçın İÇYER

Sevgili Bahattin ve Faruk'a

Yavuz GENCER

Yıldızlar ölmez

Yusuf Ensar ÇALIŞKAN

Hoda hafız biraderani Mucahidan!

Yusuf KAPLAN

Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye

Ziyaretçi Defteri
Yükleniyor
Yükleniyor...