Taberi’nin Medeniyetler Tarihi isimli kitabında Hz. Adem (a.s.)ın Cennet’ten dünyaya, sürgün yerine indirildiğini anlatırken, onun Hindistan yakınlarına bırakıldığını, daha sonra da Arap yarımadasına doğru yola çıktığını anlatır. Bu yolculuğunda Hz. Adem (a.s.)’ın bastığı yerler yeşerir, güzel kokulu çiçekler açar. Taberi böyle anlatıyor. O halde Adem’in çocuklarına düşen nedir? Ayak bastığı yerlerin yeşertilmesi, neşvü neva bulmasıdır. Dünyada, kiminin ayak bastığı yerler bayındır olurken, kiminin işgal adımları da ortalığı karartıp, kurak ve çoraklığa yolaçar.
Yirmiyedi yıl önce İstanbul’da üniversite tahsiline başladığım yıllarda, onu tanıyan yüzlerce gençten birisi olarak ben de Bahaddin Yıldız abiyle tanıştım. Aramızdaki sevgi bağları öz abi kardeş yönünde güçlendi. Bazan birarada olduğumuz meclislerde tanışırken ikimizin de aynı soyismine sahip olmamız bazılarının dikkatini çeker, öz kardeş misiniz diye sorarlardı. Ben de öz kardeş sayılırız derdim. O da gülümserdi. Yirmiyedi yıldır da irtibatımız kesilmedi. Ve bu süre içinde birçok yerleri gezdiğine, yanlış hiçbir adım atmadığına şahid oldum. Bahaddin abi yanlış adım atmadı, adım attığı yerler yeşerdi, güzel kokulu çiçekler açtı. İnsanlar ve insanlık ondan hep iyilik ve şefkat gördü.
O her gittiği yerde hiçbir ayırım yapmadan tüm insanların problemlerine çare olmak için gayret etti. En yakını, hayat arkadaşı Emine yengenin tabiriyle o yetimlerin babası, yoksulların babasıydı. Son onbeşyılda zaman zaman Türkiye’de, zaman zaman da Almanya’da görüşürüyorduk. Almanya’daki bazı ormanlar da Bahaddin abinin ayak izlerinden nasibini aldı. Ruhr bölgesinde bana misafir olduğunda ilk sabah çevrede koşabileceği bir arazi buldu ve kaldığı sürece her sabah erkenden koşuya çıkıyordu. Buralarda da gönüllere neşvü neva bulduracak dostlukları pekiştiren adımlar attı. Vakti olsaydı bu çalışmalarını daha da yoğun bir şekilde devam ettirecekti.
Uçağın düştüğü haberi geleli bugün üç gün oldu. Hala içimden inadi bir ses, o karlı ve kayalık dağların yabancısı değil, hayatta kalmışsa iner gelir gülümseyerek diye sessizce haykırıp duruyor. Hatta gücü yettiğince yolculardan birçoğuna da yardım eder. Kiminin elinden tutar, kimini sırtlanır taşır.
Arif abi, bir ‘YILDIZ’ kaydı dedi, İbrahim (Karagül) de ‘Bir yiğit adamı kaybettik’ dedi. Ve daha niceleri de onun hakkında konuşup yazacak belki. Ben şimdiye kadar yaklaşık otuz yıllık geçmişimizde Bahaddin abi hakkında onca insanla konuşmalarımızda bir tek menfi söz duymadım.
İbrahim Karagül; ‘Kelimeler, cümleler zihninizde hızla akar gider ama bir tanesini bile aktaramazsınız. Yutkunursunuz, ağzınız kurur, kalbinize bir ağrılık çöker, gözleriniz hiç bir şeyi seçemez olur, dolup dolup taşar...’
Akif Emre; ‘Kalemin ve kelamın tükendiği yerdeyim. Tam 30 yıldır ruhuna büründüğü Afgan dağlarından gelen haber karşısında yazacağım her sözün eksik kalacağını biliyorum.’
Aynen bu duyguları paylaşıyorum. Daha fazla söyleyecek söz, yazacak kelime bulamıyorum. Cenab-ı Mevla'dan umutla Hindikuşlardan gelecek haberi bekliyorum.
19.05.2010 - http://yorum-online.de/yorum-online/m_yildiz/2010/19_05_my.html
Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!
Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde
Durmayan adam Bahattin Yıldız
Güle güle! Direniş öğretmenim
Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden
Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu
Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?
Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na
Dağa çarpan hakikat gönüllüsü
Haza şehid
Hakiki bir Mücahit Abdülhamit
Hüzündür en çok yakışan bize
Bir yıldız daha kaydı aramızdan
Bahaddin Yıldız çağrısı
Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu
Bahattin amcama mektup
Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı
Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu
Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan
Ümmetin yüreği
Güle güle Bahattin abi
Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri
Bilal'lerden Fuat'lara!
Karanlığa bir yıldız daha çaktık
Bahattin Yıldız
Yıldızımız, ağabeyimiz
Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak
Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”
Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu
Şehid
Orası devlet
Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam
Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız
Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey
Ses ver Bahattin ağabey
Sevdasına kavuşan adam
İzmir'in yiğidi
Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan
Bahattin Yıldız
Bir yiğit adamı kaybettik
Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'
Bir damadın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız aradığını buldu
Bahattin Yıldız'a mersiye
Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti
Şehadetin kutlu olsun Eritre'li
Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi
Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı
Bastığı yerleri yeşerten Adem
Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına
Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı
Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal
Yalnız kurt
33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!
Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü
Özlüyoruz Abi!
Selamünaleyküm Bahattin abi
Adı Bahatin olan o ışık
Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?
Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına
Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!
Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından
Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan
Yıldızlarda kayar durmaz yerinde
Firakında keder içindeyiz
Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür
Dağlara
Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk
Koskoca bir ‘kardeş’ dünya
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Sevgili Bahattin ve Faruk'a
Yıldızlar ölmez
Hoda hafız biraderani Mucahidan!
Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye