Bahattin abi’nin gidişine güzelleme...
İzmir, Kestanepazarı... Tahsil-i ilim hevesiyle memleketin muhtelif ücralarından kopup gelen yeni yetmelere yarenlik eden bir muhit.
Bizler... Kestanepazarında, daha bıyıklarının teri kurumadan davanın hakkını vermeye yeminli, çocuk irisi bir gurup genç.
Bahattin Yıldız... İzmir’in gavurluğuna incir ağaçları dikme sevdasını kendine iş edinmiş karayağız bir adam.
Kansızoğlu apartmanının bodrum katındaki öğrenci evi... İncir ağacı fidelerinin sohbet suyu ile filizlendiği irfan bahçesi.
Ve kader... Bu dörtlüyü bir araya getiren sahib-i kâinat fermanı.
Evet... Bahattin abi, seninle olan muhabbet bağımızın satırlarca kelimeyiraksettirmeden yapılabilecek en kısa özeti.
Hindikuş dağlarına süzülüşünün ardından bir hafta geçti. İçimizi acıtan haberi ilk aldığımız vakitlerde boğazlarımıza düğümlenen hıçkırıkların düğümlerinin yeni yeni çözülmeye başladığı şu günlerde, daha bir korlanan özlem ateşi beni bu güzellemeyi yazmaya sevk etti.
Okulda yaptığım delifişekliği duyunca, ötekilerin yaptığı gibi şahadet parmaklarını gözüme soka soka “seni haylaz” naraları atmak yerine; işlediğim
cürümün bir kabiliyet numunesi olduğu tezini öne sürüp; bu kadirşinas tezini
alnıma kondurduğun tebrik busesiyle süslemeni asla unutmadım.
İlk gençlik yıllarındaki şiirimsi hezeyanlarımı kitaba dönüştürme cüretimi ilk alkışlayanlardan olmuştun. Sana aşina olanların malumu; kabiliyet namına bir kıvılcım görsen, onu harlı bir ateşe dönüştürmek için teşvik rüzgârlarını estirmeden edemezdin. O rüzgârdan nasiplenenlerden olma bahtiyarlığını bana da tattırmış olmanı unutarak bîvefa taifesine katılmayacağım.
Gönül listene eklenenlerin artık senden kopmalarının pek mümkün olmadığını yakinen tecrübe edenlerdenim. Onlar kaçsa da sen bir yolunu bulup onlara ulaşır, önce uzadıkça derinleşen tebessümünün içine çekerdin. Sonra kollarından önce kucaklayan o müşfik sesinle (nevi şahsına münhasır edanı kuşanarak) Şimdi sen yoksun ya... ismi telaffuz eder ve ardından candan kucaklardın.
Afyonlu isek: Yaşar Hocayla tanışmamızı salık verirdin. Bursa’ya gideceksek mutlaka Ahmet abinin bir çayının içileceğini söyler; eğer işi büyütüp de yolumuzu İstanbul’a düşürürsek, bir “özgün” duruş örneğine şahit olmamızı istediğinden olsa gerek, Cemal abiye uğrama mecburiyetinin olmazsa olmaz sebeplerini bir bir sıralardın.
Yıllar önce “Yarınsızlaştık” diye başlamıştın Kar Çiçeği kitabına. Gidişin kim bilir kaç genci yarınsızlaştırdı abim.
Ayetlerden fiyakalı elbiseler kuşanan aldatıcılara gözümüzü açmasaydın, Allah-u âlem şimdi ömür takviminin yaprağını nerede, kimlerle kopartıyor olacaktık.
Sen, mavzer kabzası okşayan ellerin yetimlerin başlarını da okşayabileceğini gösterdin bize. Hayattayken kimsenin omzuna binmedin, demek ki bu alemden göçerken de omuzlara binmeyi istemedin ve uçup gittin.
Uçup gittiğin yerde ölümü öldürenlerce “hoş amedi biraderi şehit” nidaları ile karşılandığını “vefat etti” fiilini sana yakıştıranlara nasıl anlatayım?
Önceleri hep dönülesi yerlere giderdin. Son seferini öyle bir yere yaptın ki abi, senin bir gün çıkıp gelmeni beklemek yerine bizim oraya gelesimiz var.
Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!
Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde
Durmayan adam Bahattin Yıldız
Güle güle! Direniş öğretmenim
Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden
Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu
Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?
Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na
Dağa çarpan hakikat gönüllüsü
Haza şehid
Hakiki bir Mücahit Abdülhamit
Hüzündür en çok yakışan bize
Bir yıldız daha kaydı aramızdan
Bahaddin Yıldız çağrısı
Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu
Bahattin amcama mektup
Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı
Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu
Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan
Ümmetin yüreği
Güle güle Bahattin abi
Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri
Bilal'lerden Fuat'lara!
Karanlığa bir yıldız daha çaktık
Bahattin Yıldız
Yıldızımız, ağabeyimiz
Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak
Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”
Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu
Şehid
Orası devlet
Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam
Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız
Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey
Ses ver Bahattin ağabey
Sevdasına kavuşan adam
İzmir'in yiğidi
Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan
Bahattin Yıldız
Bir yiğit adamı kaybettik
Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'
Bir damadın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız aradığını buldu
Bahattin Yıldız'a mersiye
Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti
Şehadetin kutlu olsun Eritre'li
Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi
Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı
Bastığı yerleri yeşerten Adem
Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına
Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı
Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal
Yalnız kurt
33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!
Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü
Özlüyoruz Abi!
Selamünaleyküm Bahattin abi
Adı Bahatin olan o ışık
Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?
Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına
Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!
Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından
Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan
Yıldızlarda kayar durmaz yerinde
Firakında keder içindeyiz
Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür
Dağlara
Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk
Koskoca bir ‘kardeş’ dünya
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Sevgili Bahattin ve Faruk'a
Yıldızlar ölmez
Hoda hafız biraderani Mucahidan!
Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye