İzmir ziyaretim sırasında İlahiyat Fakültesi’nin yakınında bir evde misafir oldum. Sabah namazını İlahiyat Fakültesi Camii’nde kıldım. Bir saf civarında cemaat vardı. Cemaat, cuma sabahları nöbetleşe olarak birbirlerine çorba ikramı yapıyorlar. Ben de, Cuma sabahı çorbasından nasibimi aldım. Çorba nefisti. Hazırlayanların ellerine sağlık. Tabiatıyla çorba işin bahanesi. Asıl maksat cemaatin birbiriyle kaynaşıp muhabbet etmesi, cumalaşması...
Burada, cemaat ve hoca birbirleriyle iyi kaynaşmışlar. Bu, hiç de zor olmamış. Gözlemlediğim kadarıyla cemaat hocalardan sadece güler yüz, tatlı dil ve ilgi bekliyor. Şunu anladım ki, bunu başarabilen hocalar cemaatle birlikte her hayırlı işe imza atabilirler. Bir Batı düşünürünün “Gülmesini bilmeyen ticaret işiyle uğraşmasın” sözünü hatırlıyor ve devamlı halk ile iç içe olan Diyanet personeline “Güler yüz, tatlı dil ve cemaatle ilgilenme eğitimi” verilebilse ne kadar da iyi olur, diye düşünüyorum!
Namaz kıldığım camide, birkaç gün önce, Afganistan’ın Kunduz Bölgesi’nde düşen uçak kazasında şehit olan Bahaddin Yıldız için gıyabi cenaze namazı kılınmış. Yine, cenaze namazından birkaç gün sonra da İlahiyat Fakültesi Salonu’nda Bahaddin Yıldız ve Faruk Aktaş için anma programı da yapılmış. Bu programa Akıncılar Derneği eski Başkanı Mehmet Güney de katılmış. Gerek cenaze namazına, gerekse anma programına katılım az olmuş.
Halbuki, Bahaddin Yıldız özellikle İzmir için önemli bir isim. 78 kuşağının İzmir ekolüne mensup. O tarihlerden beri ümmetin çeşitli coğrafyalardaki direnişine destek vermiş. Mücadele dolu bir hayat yaşamış. “Savaşan Afganistan”, “Cihad Günlüğü” gibi eserlere imza atmış. Eşi Emine Hanım da İzmir’de bir Kur’an Kursu’nda “Hoca Hanım” olarak görev yapıyor.
Ömrünü, ümmetin çilesinin sona ermesine adamış olan Bahaddin Yıldız gibi bir insan, içinden çıktığı toplumun yüz akıdır. Hakkında yapılan programlara katılımın az olmasından dolayı üzüldüm. Bu programların gazete yoluyla duyurulduğunu biliyorum. Belki, bu programlar yeteri kadar organize edilememiş veya başka sebepler etkili olmuş olabilir! Fakat, genel durum bakımından diyorum ki, kendisini kutlu bir davaya adamış olan insanlara karşı daha vefakar olmamız gerekmez mi? Allahü Teala, “Bütün mü’minler dinde birbirinin kardeşidir” (Hucurat, 10) buyurmuş. Biz, bütün müminler olarak kardeşler topluluğuyuz. Her namazda, ibadet ederken okuduğumuz dualarla manen birbirimizle selamlaşıyoruz: “Ey Allah’a ibadet eden salih kullar! Selam sizlerin de üzerine olsun.” (Tahiyyat) Bu emir ve duaları günlük yaşantımıza da aksettirmemiz, özellikle öncülerimizi unutmamamız lazım değil mi?
Kendilerini tanıma fırsatı bulamadım ama Bahaddin Yıldız ve Faruk Aktaş kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Biz, sizlerden razıyız, Rabbimiz de razı olsun!
Cuma namazını da yine İlahiyat Fakültesi Camii’nde kıldım. Dekan Yardımcısı Muhammet Elbaş Hoca vaaz ve nasihatte bulundu. Pürüzsüz, halka inen, ikna edici bir üslubu var. Pek çok konunun yanında “Tesettür” konusuna da girdi: “Namazın farzlarını bilirsiniz. Temizlikten hemen sonra “Setr-i avret” geliyor. Allahü Teala hür insanlara tesettürü emretmiş. Namazda tesettür farzdır. Allah, günlük hayatta da, diğer insanlara karşı tesettüre uyan kıyafetle İslam’ı temsil edip halk arasında öyle dolaşmamızı istemiş. Müslüman bilgi, birikim ve donanımıyla örnek olmalı. Din insan içindir. Bize dünyada lazımdır” şeklinde özetleyebileceğim bilgiler verdi.
İlk defa vaazında “tesettür” konusunu işleyen bir hoca gördüğüm için çok memnun oldum. Timurtaş Hoca gibi kasetten dinlediğim vaazlar dışında, gittiğim camilerde -herhalde bazı camilerde anlatılmıştır- “Bugünkü vaaz veyahutbenin konusu tesettür üzerinde olacaktır” diyecek hoca aradım. Az da olsa İzmir ziyaretimde bu arzuma ulaştım. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu Hatay’da yaptığı konuşmada (30.5.2010) şöyle demişti: “Artık özgürlük istiyoruz. Baskının olduğu yerde ikiyüzlülük vardır. Bize düşen, doğruya doğru, yanlışa yanlış demektir.” Başkan’a teşekkür ediyor, İslam’ın emirlerinden hiçbirinin gizlenmemesi konusunun Diyanet personelinin hizmetlerine de yansıması için görevlilerin bilgi ve birikimli hale getirilmesini diliyoruz.
İlahiyat Fakültesi Camii’ndeki Cuma Hutbesi de doyurucu ve kapsamlı idi. “Kur’an’ın Anlaşılması” konusunun işlendiği hutbede “Kur’an’ı okumak, anlamak ve faydalanmak gerektiği” mesajı verildi. “İslam üstündür, ondan üstün bir şey yoktur.” Onun için, bütün hocalarımız ve tüm Müslümanlar olarak, İslam dinindeki iyilik ve güzelliklerin topluma yansıması için bütün gücümüzle gayret göstermemiz kulluk görevimizin bir gereğidir.
Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!
Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde
Durmayan adam Bahattin Yıldız
Güle güle! Direniş öğretmenim
Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden
Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu
Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?
Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na
Dağa çarpan hakikat gönüllüsü
Haza şehid
Hakiki bir Mücahit Abdülhamit
Hüzündür en çok yakışan bize
Bir yıldız daha kaydı aramızdan
Bahaddin Yıldız çağrısı
Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu
Bahattin amcama mektup
Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı
Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu
Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan
Ümmetin yüreği
Güle güle Bahattin abi
Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri
Bilal'lerden Fuat'lara!
Karanlığa bir yıldız daha çaktık
Bahattin Yıldız
Yıldızımız, ağabeyimiz
Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak
Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”
Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu
Şehid
Orası devlet
Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam
Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız
Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey
Ses ver Bahattin ağabey
Sevdasına kavuşan adam
İzmir'in yiğidi
Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan
Bahattin Yıldız
Bir yiğit adamı kaybettik
Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'
Bir damadın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız aradığını buldu
Bahattin Yıldız'a mersiye
Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti
Şehadetin kutlu olsun Eritre'li
Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi
Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı
Bastığı yerleri yeşerten Adem
Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına
Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı
Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal
Yalnız kurt
33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!
Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü
Özlüyoruz Abi!
Selamünaleyküm Bahattin abi
Adı Bahatin olan o ışık
Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?
Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına
Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!
Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından
Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan
Yıldızlarda kayar durmaz yerinde
Firakında keder içindeyiz
Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür
Dağlara
Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk
Koskoca bir ‘kardeş’ dünya
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Sevgili Bahattin ve Faruk'a
Yıldızlar ölmez
Hoda hafız biraderani Mucahidan!
Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye