x

Dünyayı Kuşatan Yüreğin Anısına

Cavit OKUR

Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı

Asıl ismi Bahaddin Yıldız’dı. Ancak Afgan cihadında oradaki hatıralarını diğer isimlerle yayınlamıştı. Hatta rahmetli Erdem Bayazit cihad zamanında bir ekiple Afganistan’a gitmişti; Rabbani ile görüşmeye varınca O’na “Siz Abdülhamidi tanıyor musunuz” diye sorar. Onlar da ikinci Abdülhamid zannederek anlatmaya başlayınca, "yok ben onu sormadım bizim Abdülhamidi sordum" der. Erdem Beyazıt Rabbani'nin anlatımından onun Bahaddin’den bahsettiğini anladık diye nakleder. Mavera çevresi de onu yakınen tanımaktadır yazılarıyla, bizzat yüz yüze görüşmelerle.

Bahaddin’le 1975 yılında MTTB İzmir teşkilatında tanıştık. Ama asıl dostluğumuz, arkadaşlığımız İzmir MTTB başkanı olunca başladı. O da Erzurum üniversitesi işletme fakültesine kayıt yaptırmıştı. Sivas'lıydı. Ancak o günden sonra biz onu İzmirli, Erzurumlular da Erzurumlu olarak tanıdı. Bir Erzurum bir İzmir. İzmir’e gelince önce MTTB’ye uğrar, ben geldim, yapacak bir şey varsa ben hazırım dercesine herkese bir selam verir, ondan sonra İzmir sokaklarında dost ziyaretine başlardı. O gelince özellikle gençler Bahaddin abi gelmiş diyerek birbirlerine haber verirlerdi. Onun gelişi sanki İzmir’deki gençler için bir muştu gibiydi.

Daha sonraları onun Erzurum’dan geldiğini; bizce zor ve hatta mümkün olmayan yerlerde "hak yol islam veya tek yol islam" vb. yazılarını görünce anlardık. Onun evinde boş boş oturduğuna veya uzanıp yattığına kimse şahit olmamıştır. O hem bir düşünce adamı, hem bir eylem adamı ve hem de bir yönüyle o bir dervişti.

Öğrenciliğimizde birlikte sokaklara yazılar yazmak için çıktığımız çok oldu. O zamanlar sokaklara yazı yazmak cihadın belki en tehlikeli, en önemli kısmı idi. Değişik gruplarlarla ve polisle karşılaşmak ve kavga her an mümkündü. O bunların hiçbirisine aldırış etmezdi. Cesurdu, yürekliydi, inançlıydı ve inancının savaşçısıydı. Gençti o zaman, ama hareketlerinde gösterişe dönük ve yapmacık, inancına aykırı bir harekete rastlamak söz konusu değildi. Sadece dağlarda değil İzmir imam hatip lisenin yanındaki çamlığa bile kamp kurup gençlerle sürekli birlikte olmanın ve gençlik yetiştirmenin nasıl olması gerektiğini göstermişti herkese. Sokaklarda, kamplarda, karakollarda beraberdik. Güzel günlerdi. Hacca giderken haber almış Dumlu ile beraber uğurlamaya da gelmişti…

1980 ihtilali ile birlikte bir kısım arkadaşlarımız Almanya’ya, bir kısmı hapishaneye gitti. O ise Ruslarla cihat için Afganistanı seçti. Ve orada savaştı, savaşta yaralandı, gazi oldu. Oralardan fırsat buldukça bana mektup yazar ve aljihad diye bir dergi gönderirdi.

Afgan dönüşünde asker olmuştu. Bornova’da hacılar kırı denilen yerde askerlik yapıyordu. Şu anda hatırlamadığım arkadaşlarla oraya ziyarete gitmiştik. Kapıda nöbette idi ve elinde silahı vardı. İçinde kaç kurşun var diye sordum. Kendine mahsus gülümsemesiyle; “hiç kurşun yok”, Afganistanı filan bildikleri için bana kurşun vermiyorlar. Onlar için belki öldürülsek daha iyi diye cevap vermişti. Birlikteliğimiz ölünceye kadar devam etti, şimdi de gönlümüzde hatıralarıyla.

Ben 1986'da muğla köyceğize geldim. Burada bir gençlik çalışması başlattık. Bahaddin’e ne zaman köyceğize buyur gençlerle tanış demişsek gelmiştir. Bazı konularda gençlerin dilinden herkesten daha iyi anlayan Bahaddin onlarla yürüyüş yapar onları, koşturur, koşarken tekbirlerle onları motive ederdi. Bahaddin, Muğlalı gençlerin de abisi olmuştu. Daha sonraları belli bir tarihte yaptığımız Muğla toplantılarımızı hemen hemen hiç aksatmamıştı. Sağ olsunlar onun etrafındaki İzmirdeki bizim çocuklar Dumlu Kara kardeşimizin ağabeyliğinde bu geleneği sürdürmekte her yıl bir grup İzmir’den bizim çocuklar Muğla-Köyceğiz toplantımıza katılmakta, hem tanıyanlar arasında Bahaddinin anılmasına vesile olmakta hem de şimdilerde çok ihtiyaç duyduğumuz bir vefayı yerine getirmektedirler. Bahaddin vefaya çok önem verirdi. Bir yazsında; “biz bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var diyerek bir bardak suyu da önemsiyoruz.” diye yazmıştı.

17 Mayıs 2010 Afgan dağlarında bir uçak düştü. İçinde Bahaddin Yıldız da vardı. Afgan cihadında gidip döndüğü ve son kez yetim köyü çalışmaları için gittiği Afgan dağlarında ŞEHADETİ taddı. Haber bütün sevenlerinin kalbinde bir yangın tesiri yapan bir haberdi. Bana şehadet haberini Mustafa Keleşoğlu vermişti. İnanmak zor da olsa gerçekti.

Onun için çok şeyler söylendi ve yazıldı. Ölüm yıldönümünde de olsa onu hayırlarla anılmasına vesile olmak, bilhassa gençlerin onu bilmesi ve örnek alması için yazdım bunları.

Cavit Okur ve Bahattin Yıldız

Cavıt Okur ve Bahattin Yıldız

Birçok kardeşlerimiz bulundukları yerlerde bir değerdir. Ancak BAHDDİN YILDIZ islam dünyasında özellikle mazlum Müslümanların gözünde bir değerdi. Onunla biz çok şey kaybettik. Ancak Bosna da kaybetti, Afganistan, Filistin de kaybetti. Bahaddin Yıldız bütün mazlum milletlerin dertleri ile dertlenen, onlar için sade kafa yoran değil gerekirse oralara gidip onların dertlerine ortak olan, içlerinde yaşayan, onlarla yatıp kalkan ve çare üretmeye çalışan bir mücahitti, bir yıldızdı. O bir yere geldi mi, onunla Afganistan gelirdi, Filistin gelirdi, Bosna gelirdi, Arakan gelirdi. Hasılı kelam onunla tüm mazlum Müslüman milletler gelirdi. Afgan dağlarını, Bosnayı, Filistini birçok genç onunla tanımıştı. Onun için islam coğrafyası bir bütündü oda bu bütünün bir parçasıydı. Hepimizin Olması gerektiği gibi. O bir mücahitti, bir sporcu idi, güreşçiydi, aşıktı, dervişti, dertliydi… O vazgeçilmez bir dosttu, bizim çocukların abisi idi, bazılarının AGA’sı.

 

Şimdi sen yoksun ya

Kaç gündür susuyorum

Söylenmeden, sövmeden: susuyorum

Karlar erisin yaz gelsin… gelmiyor,

Gelmedin..sahi cennete mi gittin

AGA gitsen iyi edersin.

Allahım Allahım ALLAHIM.

AGA! ya cennete git ya bize geri.

Ömer’e çevirme adamı aga!

Ya cennete git ya bize geri

Sen gelseydin ya,

Bizim çocuklar gelirdi, Selçuk da gelirdi.

Buca’dan ibo , babasının evinden Serdar gelirdi.

Hepimiz gelirdik

Memleketi Cennete çevirecektik hani,

‘’Bi dakka arkadaşlar’’diyecektin hani……..

Fikri , böyle dile getirmişti bizim çocuklar adına özlemini.

Onu anlatan birçok yazılar yazıldı ,şiirler yazıldı.Hasretler ve özlemler dile getirildi. 17 mayıs 2010 günü Bahaddin yıldız Şehitler kervanına katıldı.Yüreği bizim coğrafya kadar genişti diye yazmıştı İbrahim karagül. Onun mekanı da bu geniş coğrafyanın Afgan dağları olmuştu.Yetimler için gitmişti oraya dönüşte buluşmak üzere sözleşmiştik telefonda. Allah inşallah cennetinde buluşturur.

O ayni zamanda bir yazardı. Kendisine bu hatırlatıldığında ben edebiyatçı değilim, belki ileride gerekli olur diye kendimizi yazıyorum derdi. Bir mücahidin günlüğü , savaşan Afganistan, Karda ayak izleri, kar çiçeği , güllerin vedası.. Kendimizi yazıyorum dediği kitapları.

Karda ayak izlerini imzalayıp vermişti ve oraya şöyle yazmıştı.

“Aziz kardeşim;

Kadim dostum;biz (inşaalah) ahirette de birbirimizin şahidi olacağız. Rasulullah’ın yanında da omuz omuza olmak duasıyla. Kardeşin Bahaddin yıldız.”

Ellerin Filistin senin

Yüzün Afgan

Gözlerin yetim,yüreğin şehit

Sessiz öncüsü kardeşlerimin

Bahaddin yıldız (Taner Taştekin)

İnanıyorum ki Afgan dağlarında açan çiçekler bile onun şehitliğine şahittirler. O benim için bir dost, bir dava arkadaşı vaz geçilmez bir nefesdi . Yokluğunda sadece ben değil bütün mazlumların çok şey kaybettiği bir olgu..Bilsem ki göz yaşları onu getirir daim göz yaşları akıtmakla kalmaz,daimi olması için Allaha yalvarırdım.

Varlığında kıymet bilmeyip yokluğunda ağıt yakanlardan olmadık kardeşim.Şehitliğin Tekrar tekrar kutlu olsun inşallah .Allah cümlemizi CENNETİNDE kavuştursun.(amin). Şehadetin yeni Bahaddin yıldızlar yetişmesine vesile olsun inşaalah………

Selamlarla , salalarla, Fatihalarla, yasinlerle ,tekbirlerle,dularla, hayırlarla anılması dileklerimle………..

ŞEHADETİN KUTLU OLSUN KARDEŞİM!

RASULULLAHIN YANINDA BULUŞMAK DUASIYLA..

15.05.2020 - https://hertaraf.com/haber-bahaddin-yildiz-cavit-okur-4368

Kemal Ramazan Haykıran

Bahattin Ağabey

Hamza TÜRKMEN

Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!

Musa KIRCA

Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde

Abdullah ÖZDEMİRCAN

Durmayan adam Bahattin Yıldız

Abdülkadir SEVEN

Güle güle! Direniş öğretmenim

Adnan BALCI

Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden

Ahmet VAROL

Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu

Ahmet TÜRKBEN

Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?

Akif EMRE

Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na

Akif EMRE

Dağa çarpan hakikat gönüllüsü

Ali ÇELİK

Haza şehid

Ali Haydar HAKSAL

Hakiki bir Mücahit Abdülhamit

Ammar Cengiz ŞENOL

Hüzündür en çok yakışan bize

Arif ALTUNBAŞ

Bir yıldız daha kaydı aramızdan

Arif ALTUNBAŞ

Bahaddin Yıldız çağrısı

Bekir DİLEKÇİ

Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu

Bilal KARA

Bahattin amcama mektup

Cavit OKUR

Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı

Cavit OKUR

Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu

Cemal BALIBEY

Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan

Cemal BALIBEY

Ümmetin yüreği

Emin BATUR

Güle güle Bahattin abi

Ekrem KIZILTAŞ

Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri

Erdal KURGAN

Bilal'lerden Fuat'lara!

Erdal KURGAN

Karanlığa bir yıldız daha çaktık

Erol BATTAL

Bahattin Yıldız

Faruk EŞLİK

Yıldızımız, ağabeyimiz

Faruk EŞLİK

Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak

Fahrettin GÜN

Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”

Fahri GÜVEN

Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu

Fatih PALA

Şehid

Fatma BARBAROSOĞLU

Orası devlet

Fatma ÜNAL

Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam

Ferman KARAÇAM

Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız

Hamit KUNT

Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey

Hakan ALBAYRAK

Ses ver Bahattin ağabey

Hikmet GÖK

Sevdasına kavuşan adam

Hüseyin ALAN

İzmir'in yiğidi

Hüseyin ALAN

Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan

İbrahim KARAGÜL

Bahattin Yıldız

İbrahim KARAGÜL

Bir yiğit adamı kaybettik

İbrahim TIĞLI

Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'

İhsan Süreyya SIRMA

Bir damadın ardından

İsmail YAŞA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Lütfi AYHAN

Bahattin Yıldız aradığını buldu

M. Nihat MALKOÇ

Bahattin Yıldız'a mersiye

M.Nihat MALKOÇ

Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti

Mehmet GÖKTAŞ

Şehadetin kutlu olsun Eritre'li

Mehmet ŞAHİN

Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi

Mine ALPAY

Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı

Mucahid YILDIZ

Bastığı yerleri yeşerten Adem

Musa KIRCA

Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına

Musa KIRCA

Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı

Mustafa AĞIRMAN

Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal

Mustafa ÖZEL

Yalnız kurt

Mustafa YÜREKLİ

33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!

Nihat BENGİSU

Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü

Orhan DEMİRAL

Özlüyoruz Abi!

Ömer GENCALİOĞLU

Selamünaleyküm Bahattin abi

Ömer LEKESİZ

Adı Bahatin olan o ışık

Ömer LEKESİZ

Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?

Özcan ÜNLÜ

Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına

Salih TUNA
Makale

Salih TUNA

Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!

Selahaddin ÇAKIRGİL

Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından

Serdar DEMİRAL

Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan

Serkan YORGANCILAR

Yıldızlarda kayar durmaz yerinde

Sezgin KIZILKOCA

Firakında keder içindeyiz

Şakir TARIM

Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür

Şeref AKBABA

Dağlara

Uğur ARSLAN

Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk

Ümit BOYACIOĞLU

Koskoca bir ‘kardeş’ dünya

Vural KAYA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yakup ASLAN

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yalçın İÇYER

Sevgili Bahattin ve Faruk'a

Yavuz GENCER

Yıldızlar ölmez

Yusuf Ensar ÇALIŞKAN

Hoda hafız biraderani Mucahidan!

Yusuf KAPLAN

Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye

Ziyaretçi Defteri
Yükleniyor
Yükleniyor...