Mülayim ağabey gitmişti. Daha onun vefatının hüznünden yaralanan kalbimize merhem bulamadan Bahattin Yıldız Ağabey’in Afganistan’daki uçağının düştüğü haberi ile sarsıldık. Eksikliği hiç doldurulamayacak bir ağabeyin vefat aberini almak insanın içinde hiç kapanmayacak yaralar açıyor. Onunla tanışıp teşriki mesai geçiren istisnasız herkes onun yokluğunun yakıcılığını birkaç damla yaş ile söndürmeye çalışmıştır elbet.
1995 yılında Marmara Üniversitesi’ne geldiğimde İzmir ekibindeki arkadaşlar sürekli Bahattin Ağabey diye birinden bahsederlerdi. Bahattin Ağabey’i anlata anlata bitiremezlerdi. Bahattin Ağabey’i bu kadar çok sahiplenmelerini kendi meşruiyetlerini sağlama çabaları olarak değerlendirirdim.
Bir gün Fatih Cami avlusunda bir arkadaş gel seni Bahattin Ağabey ile tanıştırayım diyerek koluma girdi ve beni caminin köşesinde birkaç kişi ile sohbet eden orta yaşın biraz üzerinde birinin yanına götürdü. Bahattin Ağabey ile ilk tanıştığımda içimden: “Ya! bu arkadaş beni niye bir inşaat işçisi ile tanıştırdı?” diye düşünmüştüm. Üzerinde koyu lacivert kadife bir pantolon, sırtında yünden yapılmış bir yelek, başında koyu renk bir takke ile dışarıdan bir inşaat kalfasını andırıyordu.
Bir gün okulda İzmirli arkadaşlar, akşama Bahattin Ağabey’in evlerine misafir olacağını haber vererek benim de gelmemi istediler. O akşam gazete üzerine açılmış öğrenci evi sofrasında yaklaşık on üniversite öğrencisi arkadaş Bahattin Ağabeyle akşam yemeği yedik. Saat sekiz gibi başlayan muhabbette Bahattin Abi gece yarısı saat ikiye kadar aralıksız konuştu. Ve biz, on üniversite öğrencisi genç pür dikkat altı saat boyunca onu dinledik.
İlk gördüğümdeki inşaat kalfası, Afgan cihadının en ince detaylarından, Türkiye’deki sol hareketin tarihine; Godfather filmindeki bir sahneden, İsmet Özel şiirlerine kadar geniş bir yelpazede günlerce konuşacak ve kendini pür dikkat dinletecek kadar engin bir insandı.
Sonraları Bahattin Ağabey ne zaman İstanbul’a gelse kendisinden nasiplenmek için hemen etrafını çevirirdik. Bahattin ağabey, sessiz sedasız gelirdi. İstanbul’a. İstanbul’da ilk uğradığı mekân kuruluşunda Cemal Ağabeye destek verdiği Özgün yayınlarıydı. Yayın evinin üst katında kendine ayrılan mütevazi bir odada kalırdı.
Sadece gençler Bahattin Ağabeylerini arayıp bulmazdı. Bahattin Ağabey, aralarında onlarca yaş olmasına rağmen değer verdiği gençleri arar bulur ve kadim bir dost ile ülfet edercesine gençlerin halini hatırını sorardı. Gençler zor zamanlarında sığınacakları bir barınak ve kendilerine kol kanat gerecek bir ağabeylerinin olduğunu bilirdi. Bahattin Ağabey, gençler için her zaman yaslanabilecekleri bir çınar gibiydi. 1996 yılında Yuvacık kampında gençler gözaltına alındıkları zaman, yanı başlarında gönüllerine huzur veren Bahattin ağabeyleri vardı.
Bahattin ağabey, gençlere özel bir ihtimam gösterdiği için gençlerin yapacağı bütün hayırlı işleri destekler onları cesaretlendirirdi. Bir gün Yürüyüş isminde bir dergi çıkarmak istediğimizde en büyük desteği Bahattin Ağabey’den almıştık. Birkaç yıl sonra dergi kapatılıp yayın yönetmenine ceza verildiği zaman Bahattin Ağabey yine ilk arka çıkan isimdi.
Bahattin Yıldız’ı anma programında Mehmet Güney Ağabey; Bahattin Yıldızları yetiştirecek ocakların öneminden bahsederek: “Bahattin Yıldızlar, Hayati Üstünler, Akif Babalılar, Numan Arımanlar yetiştirmek boynumuzun borcudur” demişti. Bu sözler zihnimde şimşek gibi yankılanırken aramızdan ayrılan güzel insanların siluetleri geçti gözlerimin önünden. Onlar gitmişlerdi ve büyük bir sorumluluk bırakmışlardı bizlere. Onların yolunu sürdürme sorumluluğu. Onlar gibi çalışkan, onlar gibi fedakâr, onlar gibi aşk ve hizmet insanı olmalıydık.
Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki giden güzel insanlarımızın yerini dolduracak nesillerin ortaya çıkması için her zamankinden daha çok gayret etmemiz gerekiyor. Bunun için birbirimize her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Hala aramızda yaşayan değerli insanların kadrini, kıymetini bilmek; onların birikimlerinden en güzel şekilde istifade etmek ise bir başka sorumluluğumuz.
Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!
Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde
Durmayan adam Bahattin Yıldız
Güle güle! Direniş öğretmenim
Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden
Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu
Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?
Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na
Dağa çarpan hakikat gönüllüsü
Haza şehid
Hakiki bir Mücahit Abdülhamit
Hüzündür en çok yakışan bize
Bir yıldız daha kaydı aramızdan
Bahaddin Yıldız çağrısı
Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu
Bahattin amcama mektup
Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı
Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu
Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan
Ümmetin yüreği
Güle güle Bahattin abi
Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri
Bilal'lerden Fuat'lara!
Karanlığa bir yıldız daha çaktık
Bahattin Yıldız
Yıldızımız, ağabeyimiz
Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak
Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”
Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu
Şehid
Orası devlet
Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam
Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız
Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey
Ses ver Bahattin ağabey
Sevdasına kavuşan adam
İzmir'in yiğidi
Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan
Bahattin Yıldız
Bir yiğit adamı kaybettik
Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'
Bir damadın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız aradığını buldu
Bahattin Yıldız'a mersiye
Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti
Şehadetin kutlu olsun Eritre'li
Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi
Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı
Bastığı yerleri yeşerten Adem
Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına
Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı
Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal
Yalnız kurt
33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!
Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü
Özlüyoruz Abi!
Selamünaleyküm Bahattin abi
Adı Bahatin olan o ışık
Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?
Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına
Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!
Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından
Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan
Yıldızlarda kayar durmaz yerinde
Firakında keder içindeyiz
Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür
Dağlara
Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk
Koskoca bir ‘kardeş’ dünya
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Sevgili Bahattin ve Faruk'a
Yıldızlar ölmez
Hoda hafız biraderani Mucahidan!
Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye