Çok şey anlatmak istiyorum. Sükutu yırtıp haykırmak istiyorum. Sızlayan burun kemiğimi serbest bırakıp hıçkırıklarla ağlamak istiyorum. Babamı kaybetmiş gibiyim; ağabeyimi, kardeşimi… Candan özge her ne ise canan; işte onu kaybetmiş gibiyim. Bir yandan geç tanımanın bahtsızlığını yaşayış, diğer yandan Hindikuş dağlarından Mevla’ya kanatlanış. Bir yandan vakur tebessümünün sıcaklığı, diğer yandan karda ayak izleri… Afgan dağları iyi bilir Bahattin Yıldız’ın karda bıraktığı ayak izlerini. Her bir iz Hak yolda mücadelenin, davanın sınır tanımayacağının nişanesi olarak Afgan dağlarının yamaçlarında ağabeyimin şehadetine şahitlik etmek için bekleyişteydi.
Ve vuslat nihayet gerçekleşti…
Sade iz yetmez dedi yalçın dağlar… Kaç defa teğet geçmişti şehadet… Her biri mü’min bir sineye şehadeti taşıyan çelik parçaları kaç defa onu şehadete taşımaya muktedir gelememişti. Düşmanın namlusu bilmem kaç defa ıskalamıştı Bahattin ağabeyin hasretini. Ve sonunda Hindikuş dağları da adını yazdırdı “Vefalı”lar listesine. Yamaçlarında, sarp yokuşlarında yıllarca şehitliği arayan kardeşine gösterdi vefasını… Ağabeyimin izlerini yıllarca güzide bir emanet misali bağrında nasıl taşıdıysa, şimdi de şehid bedenini öyle taşıyor. Ve böylece iki sevgili buluşmuş oluyor. Vuslat vakti tamam olmuş, hayat ve ölüm anlamına ermiş oluyor.
Ve ardında kalanlar için hicran vakti gelmiş oldu. Her vuslat nihayetinde bir hicranı beraberinde taşır. Ve hicran listemize bir yiğit daha eklenmiş oldu böylece. Hem de ne yiğit… Kendine has, kendinden menkul ve sade O’nda güzel tavırları, hasletleri, sözleriyle Bahattin ağabey özge bir insandı. Sözleri kalbe tesir ederdi. Öyle özenli ve yaldızlı değildi cümleleri. Ancak yürekten kopardı, bazen gözyaşlarıyla ıslanırdı. Muhammed İkbal’in Çanakkale şehitlerini anlattığı cümleleri ne de güzel süzülmüştü ağabeyimin dilinden. Sözünü kimseden esirgemez, zira hiç kimseden çekinmezdi. Doğru bildiğini eğip bükmeden dosdoğru anlatırdı. Sözlerini hitap ettiği topluluğa göre seçmezdi. Dünya adına alabildiğine beklentisiz ve giyiminde, yaşantısındaki sadelik dünyevi emellere verdiği en güzel cevaptı. Kalın ses, ince tebessüm O’nda daha bir güzel, O’nda daha bir anlamlıydı.
Ve Bahattin ağabeyin ardında kalmak… Dava yükünü kaldırmaktan aciz omuzlarımızı dayayacak bir çınardan mahrum kalmak… Dava yolunda tökezlediğimizde, ideallerimizin ve önceliklerimizin ibresi şaştığında kendisine bakıp kendimize çeki düzen vereceğimiz, dava yolunda gösterdiği istikrara bakarak yeniden durduğumuz noktayı gözden geçireceğimiz rehberden ayrı düşmek… Şöyle içi dolu dolu “Ağabey” diyebildiğimiz, gölgesi altında eriyebildiğimiz, sözlerine herhangi bir sorguya gerek duymaksızın itibar ettiğimiz öncülerimizden birinin ardında kalmak… Ve bu ağır yükü artık onsuz kaldırmak…
Sevgili ağabeyim…
Biricik Efendimiz Hz. Muhammed’in kalbi dağlı, gözü yaşlı oğulcuğu İbrahim’in cenazesinde söylediği sözle uğurluyoruz seni: Kalpler hüzünlenir, gözler yaşarır; ancak sadece Allah’ın razı olacağı sözleri söyleriz.”
Sevgili ağabeyim! Bil ki firakınla keder içindeyiz. Seni çok özleyeceğiz…
Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!
Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde
Durmayan adam Bahattin Yıldız
Güle güle! Direniş öğretmenim
Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden
Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu
Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?
Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na
Dağa çarpan hakikat gönüllüsü
Haza şehid
Hakiki bir Mücahit Abdülhamit
Hüzündür en çok yakışan bize
Bir yıldız daha kaydı aramızdan
Bahaddin Yıldız çağrısı
Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu
Bahattin amcama mektup
Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı
Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu
Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan
Ümmetin yüreği
Güle güle Bahattin abi
Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri
Bilal'lerden Fuat'lara!
Karanlığa bir yıldız daha çaktık
Bahattin Yıldız
Yıldızımız, ağabeyimiz
Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak
Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”
Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu
Şehid
Orası devlet
Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam
Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız
Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey
Ses ver Bahattin ağabey
Sevdasına kavuşan adam
İzmir'in yiğidi
Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan
Bahattin Yıldız
Bir yiğit adamı kaybettik
Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'
Bir damadın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız aradığını buldu
Bahattin Yıldız'a mersiye
Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti
Şehadetin kutlu olsun Eritre'li
Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi
Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı
Bastığı yerleri yeşerten Adem
Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına
Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı
Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal
Yalnız kurt
33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!
Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü
Özlüyoruz Abi!
Selamünaleyküm Bahattin abi
Adı Bahatin olan o ışık
Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?
Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına
Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!
Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından
Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan
Yıldızlarda kayar durmaz yerinde
Firakında keder içindeyiz
Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür
Dağlara
Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk
Koskoca bir ‘kardeş’ dünya
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Sevgili Bahattin ve Faruk'a
Yıldızlar ölmez
Hoda hafız biraderani Mucahidan!
Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye