Ne düşünüyorsak O’yuzdur aslında. Büyüklüğümüz hedeflerimiz kadardır…
Bu yazıyı burada (bir evin içinde) yazmak yazılan konuya ihanet gibi geliyor bana. Çok uzaklara değil, bana 5 km uzaklıktaki Loras Dağının tepesinde yazmalıydım bu satırları. O zaman konu ile mekan arasında muazzam bir ahenk kurulmuş olurdu. Çünkü yazının konusu arkadaşım Bahattin Yıldız tam bir eylem adamı idi. O, hiçbir şey yapmadığı zamanlarda bile cihada hazırlık maksadı ile koşardı; kırlara, ovalara ama illaki dağlara… Kayak yapardı, kulüp kurardı. O, sözü eylemsiz bırakmayan bir insandı.
Erzurum’da 2. Yurtta 68 numarada tanımıştım onu. Bu oda meşhur bir oda idi. Çünkü Bahattin Yıldız vardı burada. 80’li yılların öncesindeki o kargaşa günlerinde Solcu öğrenciler; emperyalizmden, burjuvadan, sömürüden, proletaryadan bahsederken, Ülkücü gençler; “Ortanın solu Moskova’nın yolu”, “Komünistler Moskova’ya” diye birilerine yol gösterirken, bizimkiler ümmetçi ve evrensel zulme karşı sloganlar atıyordu. Sağ sol birbirine karşı acımasızca kıyarken (12 Eylül’den önce sağ ve soldan 5 bin genç bu anlamsız çekişmenin kurbanı olmuştur) Bahattin Yıldız ve arkadaşları Eritre’den, Moro’dan, Siyonizmden… dem vururlardı.
İçe kapanmış, birbirini yiyen Sağ ve Sola karşı gözünü Cihana dikmiş bir gruptu MTTB’liler. Bahattin Yıldız ise sadece düşünen değil, düşündüğünü bizzat uygulamak modunda olan kelimenin tam anlamı ile bir Mücahit idi. Ömrü bu sıfatın içini gerçek anlamda doldurmakla geçti. Afganistan’a ağıtlar yakmak yerine bizzat oraya giderek savaştı. Hayatın meşgaleleri bizi oyalarken onunla 80’den sonra birkaç kez görüşme imkanım oldu. (Nevşehir’de Esat Hocamızın aile kampında görüştün en son) O’nun hep aynı ülkü peşinde koştuğunu, yorulmadığını, değişmediğini gördüm. Onun arkadaşlarının birçoğu maddi anlamda, makam anlamında önemli yerlere gelmişken o makamların en üstününe dikmişti gözünü. O, hep o makamı aradı, hep o makamın peşinden koştu, hep o makamı düşündü ve “Ne düşünüyorsan O’sun sen” sözü gereği İnşallah o makama erdi.
Bizi bir Ağustos akşamında Palandöken Dağlarının tepesine tırmandırıp karlı, buzlu, soğuk bir zirvede akşam namazı kıldıran Yıldız’ın gözü hep dağlarda idi. Aradığı o yüce makamı da yine bir dağda buldu. Akmayan suların kokuşmasına inat, sen hep aktın Fırat gibi, Nil gibi. Dünyaya, paraya, rahata köle olanların aksine sen hep hür yaşadın ve özgür öldün. Biz sana “Eritreli” derdik. Sen; Mazlumlar dedin, Afganistan dedin, özgürlük dedin, dağlar dedin. Sözün, özün oldu, özün de kaderin. Afganistan’da, yetimler için koştururken, bir dağda, 3000 metre yukarıdan veda ettin “gölgeler alemine”. Sana da bu yakışırdı doğrusu. Aradığını buldun.
Mekanın Cennet olsun Mücahit kardeşim!
Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!
Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde
Durmayan adam Bahattin Yıldız
Güle güle! Direniş öğretmenim
Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden
Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu
Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?
Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na
Dağa çarpan hakikat gönüllüsü
Haza şehid
Hakiki bir Mücahit Abdülhamit
Hüzündür en çok yakışan bize
Bir yıldız daha kaydı aramızdan
Bahaddin Yıldız çağrısı
Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu
Bahattin amcama mektup
Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı
Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu
Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan
Ümmetin yüreği
Güle güle Bahattin abi
Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri
Bilal'lerden Fuat'lara!
Karanlığa bir yıldız daha çaktık
Bahattin Yıldız
Yıldızımız, ağabeyimiz
Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak
Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”
Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu
Şehid
Orası devlet
Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam
Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız
Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey
Ses ver Bahattin ağabey
Sevdasına kavuşan adam
İzmir'in yiğidi
Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan
Bahattin Yıldız
Bir yiğit adamı kaybettik
Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'
Bir damadın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız aradığını buldu
Bahattin Yıldız'a mersiye
Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti
Şehadetin kutlu olsun Eritre'li
Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi
Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı
Bastığı yerleri yeşerten Adem
Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına
Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı
Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal
Yalnız kurt
33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!
Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü
Özlüyoruz Abi!
Selamünaleyküm Bahattin abi
Adı Bahatin olan o ışık
Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?
Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına
Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!
Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından
Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan
Yıldızlarda kayar durmaz yerinde
Firakında keder içindeyiz
Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür
Dağlara
Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk
Koskoca bir ‘kardeş’ dünya
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Sevgili Bahattin ve Faruk'a
Yıldızlar ölmez
Hoda hafız biraderani Mucahidan!
Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye