x

Dünyayı Kuşatan Yüreğin Anısına

M.Nihat MALKOÇ

‘GÜLÜN VEDASI’ YAHUT BAHATTİN YILDIZ’IN ŞEHADETİ'

Ölüm meleği bazen bir beyaz kelebeğe dönüşüp konar can çiçeğinin taç yapraklarına. Şirin görünür son demlerini yaşayan faniye. Hakk dostları onu hoşbeş edip karşılar kapı eşiğinde. Çünkü sonsuzluğa götürür yolcularını gül yüzlü süvari… Ölüm ölür ölünce…

“İnna lillahi ve inna ileyhi raciun… Biz Allah’a âidiz ve vakti geldiğinde elbette O’na döneceğiz” ayeti bir kez daha tecelli etti hayatımızda. Bir mümin kalp sustu Hakk’ın emriyle… Fakat o kalp sonsuzluk aleminde atmaya devam edecek… Yazar Bahattin Yıldız’dan bahsediyorum dostlar… Ehli irfan, ehli İslam, bir Hakk ve hakikat dostundan…

Afganistan’da düşen uçakta İHH gönüllüsü olarak bulunuyordu Bahattin Yıldız… Miami’ye giden uçakta değildi çok şükür… Afgan yetimlerine el uzatmaktı gayesi… İnsanlara hizmette sınır tanımayan bir yürek vardı onda. Onun, peşinden koştuğu hak ve hakikat davası vardı. “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle de dirilirsiniz!” demiş Fahr-i Kainat Efendimiz… O da mümince yaşadı ve Allahualem, şehit olarak göçtü dâr-ı bekâya… Zira Allah yoluna adanmış örnek bir hayattı onunki…

Taviz vermeyen, dik ve diri duran bir mücahitti Yıldız… Gerçekten de karanlıkları aydınlatan bir Yıdız’dı O… “Dini güzelliği” anlamına geliyordu “Bahaddin”… Bu yönüyle ismiyle müsemma bir insandı.. Zira inandığı ve bir dava olarak sırtladığı din olan İslamiyet’in çc QAbütün güzelliklerini barındırıyordu kendinde. O; direnişin öncülerindendi, kendini Allah yoluna adamıştı, bu yolda verdi son nefesini… O, mümince yaşadı ve mümin olarak öldü.

İlk kez 12 Eylül sonrasında gitmişti bugünlerde son nefesini verdiği Afganistan’a… O zamanlar Rus işgali altındaydı o topraklar… Kirli bir savaşın izini sürüyordu. Ümmetin sancılarını yüreğinin orta yerinde hissediyordu.Onun için hep yollardaydı, o büyük ve aydınlık yolu açmak için… Karınca misali hedefe varamasa da yolunda ölmeyi, tarafını belirlemeyi gaye ediniyordu. Patani’nin yetimlerine merhamet kırıntıları taşıyordu Yıldız… Onlar aç ve biilaç yaşarken o bir şey olmamış gibi davranamazdı. Peygamberin ümmetine bu yakışmazdı. Zira Müslümanlar bir vücudun azaları gibiydi. Bu azalardan birisi rahatsız olunca bütün vücut o acıya iştirak eder, merhem olurdu. O da merhem olmak istiyordu yaralara.

O, bir ara “Abdülhamit Muhacirî” mahlasıyla Milli Gazete’de çocuk köşesini hazırladı. Hakikatin güçlü soluğu olan yazılarını Mavera, Güldeste, Gurbet dergilerinde ve Milli Gazete’de yayınladı Bahattin Yıldız… Yiğitti, korlaşan koca bir yüreği vardı onun…

Şahadet özlemiyle yaşayan Bahattin Yıldız’ın kitaplarının konusu daha çok Afganistan’dı. “Ferhat Dağcı” müstear adıyla kaleme aldığı ilk kitabı Savaşan Afganistan ateşin gül açtığı topraklardaki zorlu hayatı anlatıyordu. İkinci kitabı Cihat Günlüğü’ydü. Bu kitabın büyük bir kısmı Zarifoğlu ile yazışmalardan oluşuyordu. Zaten onu bu kitabı yazmaya yönelten de Cahit Zarifoğlu’ydu. Güllerin Vedası’nda bu davayı sırtlayan Bilal Yaldızcı, Fuat Çağlar, Selami Yurdan, Metin Yüksel gibi şehitlerin yaşamlarını anlatıyordu. Bu öykülerde anlatılanlar hayal kahramanları değil, ilahi davanın çilesini sırtlamış hakikat kahramanlarıydı. Onun Karda Ayak İzleri, Kar Çiçeği isimli eserleri, adlarında kar olmasına rağmen sımsıcak kitaplardı.

Sırtında ağır bir yük vardı yazar Bahattin Yıldız’ın. Bu yük, kurşundan daha ağır iman yüküydü. Bu yükün altında dağlar, tepeler aşıyordu Hakk’ın verdiği güç ve cesaretle…

Erem Beyazıt’ın dediği gibi: “Onlar gittiler../Yalnız bir yemin kaldı aramızda/Ben şimdi bu yanda/Kasılmış çıplak bir kurşun gibiyim/Namluda… Onlar gittiler../Topraktan bir işaret taşıyarak alınlarında/Ben şimdi bu yanda/ Gerilmiş bir an gibiyim/Doğumla ölüm arasına… Onlar gittiler/Gelen zamandan bir haber gibiydiler/Ben şimdi bu yanda/İçilmiş bir and için bekleyenim/ Kurulmuş saat gibi… Onlar gittiler/Giderken bir muştu gibiydiler…”

Kelebeğin o bitmez heyecanıyla ışığa koştu Bahattin yıldız… Ona yatakta ölmek değil, böyle bir hayır yolunda ölmek, şehit olmak yakışırdı zaten. Maveradan yankılanıyor şimdi gür sesi… Allah gani gani rahmet eylesin dinin güzelliklerini yayan kutlu yolcuya!...

Kemal Ramazan Haykıran

Bahattin Ağabey

Hamza TÜRKMEN

Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!

Musa KIRCA

Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde

Abdullah ÖZDEMİRCAN

Durmayan adam Bahattin Yıldız

Abdülkadir SEVEN

Güle güle! Direniş öğretmenim

Adnan BALCI

Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden

Ahmet VAROL

Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu

Ahmet TÜRKBEN

Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?

Akif EMRE

Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na

Akif EMRE

Dağa çarpan hakikat gönüllüsü

Ali ÇELİK

Haza şehid

Ali Haydar HAKSAL

Hakiki bir Mücahit Abdülhamit

Ammar Cengiz ŞENOL

Hüzündür en çok yakışan bize

Arif ALTUNBAŞ

Bir yıldız daha kaydı aramızdan

Arif ALTUNBAŞ

Bahaddin Yıldız çağrısı

Bekir DİLEKÇİ

Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu

Bilal KARA

Bahattin amcama mektup

Cavit OKUR

Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı

Cavit OKUR

Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu

Cemal BALIBEY

Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan

Cemal BALIBEY

Ümmetin yüreği

Emin BATUR

Güle güle Bahattin abi

Ekrem KIZILTAŞ

Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri

Erdal KURGAN

Bilal'lerden Fuat'lara!

Erdal KURGAN

Karanlığa bir yıldız daha çaktık

Erol BATTAL

Bahattin Yıldız

Faruk EŞLİK

Yıldızımız, ağabeyimiz

Faruk EŞLİK

Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak

Fahrettin GÜN

Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”

Fahri GÜVEN

Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu

Fatih PALA

Şehid

Fatma BARBAROSOĞLU

Orası devlet

Fatma ÜNAL

Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam

Ferman KARAÇAM

Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız

Hamit KUNT

Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey

Hakan ALBAYRAK

Ses ver Bahattin ağabey

Hikmet GÖK

Sevdasına kavuşan adam

Hüseyin ALAN

İzmir'in yiğidi

Hüseyin ALAN

Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan

İbrahim KARAGÜL

Bahattin Yıldız

İbrahim KARAGÜL

Bir yiğit adamı kaybettik

İbrahim TIĞLI

Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'

İhsan Süreyya SIRMA

Bir damadın ardından

İsmail YAŞA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Lütfi AYHAN

Bahattin Yıldız aradığını buldu

M. Nihat MALKOÇ

Bahattin Yıldız'a mersiye

M.Nihat MALKOÇ

Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti

Mehmet GÖKTAŞ

Şehadetin kutlu olsun Eritre'li

Mehmet ŞAHİN

Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi

Mine ALPAY

Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı

Mucahid YILDIZ

Bastığı yerleri yeşerten Adem

Musa KIRCA

Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına

Musa KIRCA

Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı

Mustafa AĞIRMAN

Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal

Mustafa ÖZEL

Yalnız kurt

Mustafa YÜREKLİ

33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!

Nihat BENGİSU

Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü

Orhan DEMİRAL

Özlüyoruz Abi!

Ömer GENCALİOĞLU

Selamünaleyküm Bahattin abi

Ömer LEKESİZ

Adı Bahatin olan o ışık

Ömer LEKESİZ

Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?

Özcan ÜNLÜ

Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına

Salih TUNA
Makale

Salih TUNA

Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!

Selahaddin ÇAKIRGİL

Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından

Serdar DEMİRAL

Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan

Serkan YORGANCILAR

Yıldızlarda kayar durmaz yerinde

Sezgin KIZILKOCA

Firakında keder içindeyiz

Şakir TARIM

Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür

Şeref AKBABA

Dağlara

Uğur ARSLAN

Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk

Ümit BOYACIOĞLU

Koskoca bir ‘kardeş’ dünya

Vural KAYA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yakup ASLAN

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yalçın İÇYER

Sevgili Bahattin ve Faruk'a

Yavuz GENCER

Yıldızlar ölmez

Yusuf Ensar ÇALIŞKAN

Hoda hafız biraderani Mucahidan!

Yusuf KAPLAN

Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye

Ziyaretçi Defteri
Yükleniyor
Yükleniyor...