Şehitler de ölümden korkar. Mücahitlere de evlerinden, eşlerinden,çocuklarından ayrılmak zor gelir.Tasadduk edenler de mallarını severler, her insan gibi... Ne var ki herkesin kendi sınavını yaşadığı bu imtihan dünyasında Yüce Yaratıcı’nın rızasını kazanma arzusu, dünyanın bütün dağdağasına şatafatına rağmen odaklandıkları hedeften onları caydıramaz,durduramaz,geri bırakamaz.
‘Müminlerden Allah’a verdikleri söze sadakat gösteren adamlar vardır. Onlardan kimi adağını ödedi, kimi sırasını beklemektedir.’ (Ahzab,23)
Ben bu ‘ adam’ın Afganistan ısrarını adağını yerine getirmek olarak görüyorum. Bizim sırasını bekleyenlerden olabilmemiz için Bahattin Abi gibi güzel örnekleri algı dünyamızda belirgin hale getirmemizin, yoldaki işaretler görevi görüp yolculuğumuzu feyizlendireceğine inanıyorum.
Bahattin Abi’nin Afganistan’a son yolculuğunun kısa hikâyesi şöyledir: O, İzmirli hayırsever bir işadamını Afganistan’daki yetim çocuklara destek olması için teşvik eder. Gönlü zengin, hali vakti yerinde olan o Müslüman, arsasından inşaatına, mefruşatına kadar bütün giderleri üstlenerek bir yetimhane kurmaya karar verir. İHH (İnsan Hak Ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı) görevlisi Faruk Aktaş ile arsayı almışlar,15 Mayıs 2010 günü başkent Kabil’e dönmek üzere uçağa binmişlerdir. Uçağa binmeden önce Afganistan şehidimiz İzmir Ödemişli Bilal Yaldızcı’nın mezarını ziyaret edip niyazda bulunmuşlar, sessizliğe bürünmüşler, gözyaşı dökmüşlerdir.(Bilal Ödemiş İmam Hatip Lisesi’nde öğrenci iken Bahattin Abi’sinden esinlenerek ve onun rehberliğinde cihada katılmış, bu topraklarda şehadet mertebesine erişmiştir.) Az sonra bir kaza ile ruhlarının ten hapsinden kurtulacağını, Bilal ile aynı toprağa düşeceğini nereden bileceklerdi?
Düşen uçakta Bahattin Abi’nin de bulunduğu haberi sevenleri arasında tez elden yayıldı. Enkaza ulaşılamaması ve naaşın bulunamayışı derin bir elem ve endişe ile takip edildi. Onunla gönül ve güç birliği yapanların acı ile sınandığı o kritik günlerde sığınılan teselli kaynağı Bahattin Abi gibi önder bir şahsiyetin dar-ı bekaya çok güzel bir yolda, yetimlere hizmet uğrunda, örnekliğini taçlandırarak irtihal etmesiydi. Böyle seçkin insanlar vefat ettiğinde kaybetmeyiz onları, adımlarını takip etmeyi unuttuğumuzda kaybederiz; onları değil yine , kendimizi…
Hz. İbrahim’e ‘Allah’ın dostu’ anlamında Halil’ur Rahman deniyor ya. Ona ‘bu sıfatı nasıl elde ettin?’ diye sorulduğunda ‘Allah’ın isteğini kendi isteğimin önünde tutuyorum’ şeklinde cevap vermiş. Müjdelenenlerin; tövbe, ibadet, hamd, seyahat, rükû, secde edenlerin, marufu emredip münkeri nehyedenlerin, Allah’ın belirlediği sınırları gözetenlerin örneklikleri ve öncülükleri, önceliklerini düzgün bir şekilde belirlemelerinden gelmektedir.
Bahattin Abi önceliklerini sürekli besleyen bir kimseydi. İçinde bulunduğu camiaya karşı adanmışlığı vardı, öncülüğü oradan geliyordu. Başarı peşinde değil, değerler peşinde koşuyordu. Tabanınız yok, marjinalsiniz şeklinde sataşılmasına karşı sayı hesabına girmiyor, öz’e uygunluğa vurgu yapıyordu.‘Biz neticeden mes’ul değiliz, üzerimize düşen vazifeleri yerine getirmekle mükellefiz;tek kişi kalsak bile. Sadece yaptıklarımızdan değil, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan da hesaba çekileceğiz’ diyordu. Cihad yurtlarına koşturmasının gerisinde böyle bir motivasyonu vardı. O tek kişilik bir orduydu. İtirazları olan bir kişiydi. Tahammül eden değil karşı koyandı. Mevcut eğitimin sıradanlaştıran aşamalarından farklılıklarını koruyarak çıkmayı başarabilenlerdendi. Düşünce ve tavır olarak özgünlüğünden taviz vermeyendi. Kendi aklıyla düşünen, kendi kalbiyle sevendi. Müslüman coğrafyalar arasında çizilen sınırları tanımayandı. Güncele ve yerele takılıp kalmayan, daha üst bir perdeden, daha geniş bir pencereden bakabilendi. Büyük fotoğrafı görebilendi. Söylenen değil söyleyendi. Söylemekle yetinmeyip ikna edendi. İşin cefasını çekendi, sefasını görmeyendi. Başkalarının kurguladığı hayat tarzına itibar etmeyendi. Tüketim kültürüne isyanı vardı, işportadan giyinendi. Pratiği teorimizden güzel olandı. Laf ebeliği değil ahdin gereğini yapandı. Ne söylediği sonraki meseleydi, zaten pek bir şey söylemezdi, duruşu söze gerek bırakmayandı. Aktivist ya da aksiyoner ifadesi yavan kalır, o bir mücahitti. Hicretin 1400.yılı anısına Rasülullah’ın kutsal yürüyüşünü gündeme getirmek için Erzurum’dan Sivas’a kadar koşması, üniversite öğrencisiyken Afganistan’a gidip işgalci Rus kurşunlarıyla gazi olması, Sırp kasaplara karşı Bosnalı kahramanlarla aynı siperde bulunması, yetim organizasyonunda can vermesi... O karizmatik bir mücahitti. Biz İslam dünyasının ıstırabını haberlerde izleyip ah vah demekle yetinirken, o işin içinde öyle vakur, öyle cesur önceliklerini ikame ediyordu adağını ödemek için.
‘Batan güneş için üzülme, tekrar doğduğunda ne yapacağına karar ver ‘der bir hikmet eri. Biz elbette üzülüyoruz, insanız, en ‘harbi’ abimizden ayrı düştük, ama isyan etmiyoruz, takdire rıza gösteriyoruz. Bundan sonraki süreçte bize, yaşamında onunla beraber yürüyenlere ayrı bir sorumluluk düşüyor. Sorumluluğumuzu idrak etmemiz vefamızı, aksi ise kadirbilmezliğimizi ortaya koyacaktır. Bahattin Abi’nin aslanları vefakârdır, kadirşinastır. Onun anlayışını, çizgisini emanet olarak bilip kararlılıkla devam ettireceklerdir. Denizde küçük de olsa güvenli bir ada olduklarını unutmayacaklardır ve hangi suyun sakası olduklarını… Sağa sola yalpalamayacaklar, oraya buraya savrulmayacaklardır. Birlik beraberliklerini pekiştireceklerdir. Birbirlerinin kıymetini bileceklerdir. Yardım faaliyetinde vefat eden Bahattin Abi’nin örnekliğine uygun hareket edecekler, bundan sonra yardım organizasyonlarında daha çok yer alacaklardır. Afganistan’daki o yetimhaneyi tamamlayacaklardır. Yetimleri doyurmaya teşvik edeceklerdir. ‘Aslanlarım’ dediği gençleri onun güvenini boşa çıkarmayacaktır.
Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!
Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde
Durmayan adam Bahattin Yıldız
Güle güle! Direniş öğretmenim
Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden
Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu
Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?
Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na
Dağa çarpan hakikat gönüllüsü
Haza şehid
Hakiki bir Mücahit Abdülhamit
Hüzündür en çok yakışan bize
Bir yıldız daha kaydı aramızdan
Bahaddin Yıldız çağrısı
Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu
Bahattin amcama mektup
Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı
Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu
Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan
Ümmetin yüreği
Güle güle Bahattin abi
Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri
Bilal'lerden Fuat'lara!
Karanlığa bir yıldız daha çaktık
Bahattin Yıldız
Yıldızımız, ağabeyimiz
Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak
Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”
Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu
Şehid
Orası devlet
Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam
Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız
Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey
Ses ver Bahattin ağabey
Sevdasına kavuşan adam
İzmir'in yiğidi
Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan
Bahattin Yıldız
Bir yiğit adamı kaybettik
Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'
Bir damadın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız aradığını buldu
Bahattin Yıldız'a mersiye
Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti
Şehadetin kutlu olsun Eritre'li
Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi
Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı
Bastığı yerleri yeşerten Adem
Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına
Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı
Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal
Yalnız kurt
33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!
Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü
Özlüyoruz Abi!
Selamünaleyküm Bahattin abi
Adı Bahatin olan o ışık
Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?
Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına
Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!
Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından
Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan
Yıldızlarda kayar durmaz yerinde
Firakında keder içindeyiz
Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür
Dağlara
Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk
Koskoca bir ‘kardeş’ dünya
Bahattin Yıldız'ın ardından
Bahattin Yıldız'ın ardından
Sevgili Bahattin ve Faruk'a
Yıldızlar ölmez
Hoda hafız biraderani Mucahidan!
Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye