Ömer GENCALİOĞLU

Bugün 15.06.2010 saat 01.46 ve ben hayatimda ilk kez bir şehide mektup yaziyorum. Emine abla senden bahsederken, „evet biliyorum Insaallah o su anda cennette, güzel bir yerde ama gercek olan da su ki o artik aramizda degil“ dedi.

Sehadetinin üzerinden bugün tam 29 gün gecti. Senin de icinde bulundugun ucak Afganistanda düstükten sonra dünyada cok seyler degisti. „Mavi Marmara özgürlük ve insani yardim gemisi, Hilful Fudul mensuplari ile birlikte kendini katillerin önüne atma pahasina Gazze’deki yetimlerin, kimsesizlerin, dul ve yaslilarin imdat cigliklarini bütün yeryüzü cografyasina ulastirdi. Dogudan batiya, kuzeyden güneye onlarin masumiyetini ve Israil’in canavarligini neredeyse duymayan kalmadi. Eger ucagin düsmeseydi bu mesaji dünyaya canlari pahasina yaymak isteyenlerin arasinda sen de olacaktin. Ve belki baska eylemlerde de hep en önde olanlardan olacaktin.

Hayati ve ölümü yaratan Allah, herkese belirlenmis bir ecel veriyor - inandik iman getirdik. Senin de bizim de ecelimiz Allah’in elinde. Güzel insanlar dua ederlerken „Yarabbi en güzel halimizi, en son halimiz eyle“ diye dua ederlermis. Abi senin en son halin gercekten belki de en güzel halindi. Rabbim senin amellerinden razi olduki seni bütün dünyaya tanitarak ve „iste ey insanlar bu kulumdan örnek alin ve onun gibi yasayin, onun gibi düsünün. Kafirlere karsi siddetli, müslümanlara karsi müsfik, vefakar ve cefakar olun. Ücbes kurusa, gecici makam ve mevkilere kardeslerinizi degistirmeyin. Asil dönüs ancak banadir bunlari unutmayin“ dercesine seni bütün dünyaya tanitti.

„Allah sevdigi kulunu bütün insanlara sevdirir“ Hadis-i kudsisini bizler sende yasadik.
„Nasil inanirsaniz öylece yasarsiniz, nasil yasarsaniz öylece ölürsünüz….“ Hadisi serifini sende yasadik. Abi bizler senden raziydik. Herkes Uhud savasinin okculari gibi ganimet icin mevzilerini terkederken, sen asla mevzini terketmedin. Hani bir gün seninle eski akincilardan bir arkadasi ziyaret etmistik de o cok sasirmisti, uzun yollar teperek sadece kendisini ziyarete geldigimizi duyunca sana “abi eskilerden dünyada bir Fidel Kastro kaldi bir de sen“ demisti de sen de gülümsemistin. Inandigin gibi yasadin ve yasidigin gibi de bu dünyadan göctün; yetim kalan birtek arkanda biraktigin cocuklarin degil bizleri de yetim biraktin agabey.

Bir yazar „babamdan sonra hic bu kadar aglamamistim“ demisti. Bizlerin durumu da ondan hic farkli degildi. Babam öldügünde kalbimde sanki bir tahtin yikildigini sanmistim. Yeryüzünde yalniz kaldigimi bütün dünyanin yükünün olanca agirligi ile üzerime  bindigini sanmistim. Ayni duygulari senin gidisin ile de yasadim abi. Hüznümü dostlarinla ve ortak dostlarimizla paylasir ve belki bir teselli bulurum diye, olmayan cenazende cenaze namazi icin Fatih Camisine gittim. Bedenin orada degildi fakat sen coktan sehadet kervanina katilmis ve belki de orada bize bakiyordun. Cünkü sehid ruhlarin ve alim ruhlarin Allah’in izniyle istedileri yere gidebildiklerini duymustum.

Kizin Reyyan kizim Ayse’ye heyecanla „Ayse belki inanmayacaksin ama, cenazede babam yanima geldi ve korkma kizim ben hep senin yanindayim“ dedigini anlatmis. Kizim Sümeyye seni rüyasinda görmüs ve „Bahattin amca nicin terkedip gittin“ dediginde, „hayir ben gitmedim“ demissin.

Bahattin abi, senin sehadetine bizler yürekten inaniyoruz ve bir sehidle yillarca arkadaslik ettigimiz icin Allah’a sükrediyoruz. Dünya hayatinin cazibesine kapilan bircok kisi inaniyorum ki senin sehadetin ile dirildi, onlari yeniden kendine getirdi. Insaallah bu dirilis gecici olmaz ve Insaallah bu dirilis hayrin cogalmasina sebep olur.

Bahattin abi, bircok kisi sana „cagin Ebu Zerri idi“ diyorlar. Evet sen bir Ebu Zerr idin. Zengin olmus arkadaslarini, mevki makam sahibi olmus arkadaslarini hicbir zaman yalniz birakmadin, nereye gittilerse onlari buldun ve onlara usulünce nasihat ettin. Bazilarini da kaybettin ve onlari bir daha hic bulamadin. Diyordunki „eger bir insan icinde bulundugu cevreyi terk etmek isterse bir adres ve bir telefon numarasi degisikligi yetiyor. Ondan sonra onu araki bulasin“ demistin ve birdaha bulamamacasina kaybettigin arkadaslarina yanmistin. Ama inaniyorumki senin sehadetin o kaybettigin arkadaslarina da ulasmistir ve onlari yeniden kendine getirmistir.

Abi sen Ebu Zerr isen bizler kimiz? „Altini gümüsü yiganlardan mi“ yoksa ellerine gecen altin ve gümüsü insanlarin muhtaclariyla beraber paylasanlardan miyiz?

Abi seninle beraber olmak bizler icin hep bir kazanc idi. Bir keresinde „konustugum kisi öyle birisi olmaliki konustugumda ya o benden birseyler alacak ya da ben ondan. Hicbirsey alamayacagim  veya kendisine hicbirsey veremeyecegim bir kisiyle ben ne konusayim“ diyerek bizlere arkadas seciminde bir mihenk tasi koymustun.

Abi, senin yaptigin isleri burada maasla bile yapmayanlar var. Gecenlerde bir kisi geldi ve kendisine isverenin tazminat karsiligi cikis vermek istedigini söyledi. Sunulan Tazminat gercekten de cok cazip idi ve bunu anlatan kisi bu tazminat kadar parayi ömürboyu calissa dahi biriktiremeyeceginden bahsetti. Ben de „abi bu tazminati al; is bulamazsan dahi – bu bir firsattir senin icin- ömrünün kalan kisminda hayir icin Afrika, Asya gezer yetimlere muhtaclara yardim götüren gönüllülerden olursun“ demistim de, bana evet bu isler güzel fakat bu islerde para yokki demisti.

Hayatini dünya malina endeksleyenler ile hayatini ahirete endeksleyenler arasindaki farki görünce, senin gibi  fedakar, cefakar, vefakar ve paylasimci bir  insani kaybettigimiz icin bir kez daha tarifi mümkün olmayan üzüntüye kapildim.

Bahattin abi, biliyorum Allah kendisi icin harcanan kani ve cani asla ziyan etmez. Senin ve Faruk Aktasin giyabi cenaze namazinda Bülent abinin  bir ingiliz gönüllüsünün Faruk Aktas’tan ve onun sehadetinden etkilenerek IHH Merkezinin önünde sehadet getirerek müslüman oldugunu anlattigini burada aktardigimda bir arkadas kendine hayiflanarak ve sehitlere gibta ile bakarak „bak, adamlarin ölüsü bile para ediyor yav!“ demisti. Sehadetiniz bu yoldaki hedefinizi onikiden vurmak gibi birsey olsa gerek.

Bahattin abi, sehadetini tebrik ediyorum. Ölümünü sehadet ile taclandiranlarin hepsine selam olsun. Senden önce giden arkadaslarina kavustun. Allah’a söz verip ahdinde duranlardan oldun. Allah’a söz verip ahdinde durmak icin beklesen arkadaslarini bekle agabey.

Allah’in selami senin üzerine olsun ey sehid.
Kardeşin

Ömer Gencalioğlu

15.06.2010 - http://www.yorum-online.de/yorum-online/o_gencali/2010/15_06_og.html