x

Dünyayı Kuşatan Yüreğin Anısına

Fahri GÜVEN

BAHATTİN YILDIZ “CİHAD GÜNLÜĞÜ”NE SON NOKTAYI KOYDU…

Abdülhamid Muhaciri mahlasıyla yazdığı günlükler, Bahattin Yıldız’ın kendi günlükleridir. Bahattin Ağabey Afganistan’da “gâzilik” ünvanına kavuştuktan sonra bir yıl boyu hastanelerde geçirir. İyileşir iyileşmez eskisi kadar güçlü olmasa da tekrar cepheye gider. Artık sağ kolunu yeteri kadar kaldıramamaktadır. Yine cihad eylemine katılır... Aradan bir süre geçtikten sonra Türkiye’ye dönmeye karar verir. Firak vakti gelmiştir. Şu satırlar bunun bir göstergesidir:

“Gözlerim karanlık gecede kristal parçaları gibi parlayan yıldızlarda. Ne engin bir boşluk, seyrettikçe yıldız sayısı artıyor, derinliklerde gözüme ilişiyor. Samanyolu boz rengiyle bir bulut kuşağı gibi. Bu defa fazla kalmayı düşünmüyorum cephede. Hastahane günlerimin uzaması cihad hayatımın önüne bir sed gibi dikildi. Aradan tam bir yıl geçti. Bir yıl öncesinden tecrübeliyim, bölgeyi ve insanları iyi tanıyorum, dillerini öğrendim. Fakat, o zamanki gibi güçlü olduğumu zannetmiyorum. Yedi ay hastanede yattım. İki ameliyat oldum...

Ve bir cümleyi düşünüyorum:

“Yaralanmışsın, gazan mübarek olsun. Fakat, benim de seni beklediğimi bil.”

Zayıflatıyor mu bu cümle beni, yoksa bir sorumluluğun, bir vefanın sızısını mı taşıyorum? Evet yakında döneceğim (mi?).

Bu anlamlı sorudan sonra Bahattin Yıldız şöyle sürdürür satırlarını:

“... Cepheden ayrılıyorum artık. Abdülhadi’yle Kuşkek’de vedalaştık. “Belki bir ömür boyu bir daha görüşmemiz nasip olmayabilir Encinir Seyb. Hakkını helal et” “Abdülhadi: “Gel bir daha sarılalım,” dedi. Ve belki de son defa kucakladım onu. Ve son defa olmuştu!.. Daha sonra bastığı bir mayının patlamasıyla Abdülhadi de şehid olmuştu.

Ahmet’le beraber gidiyoruz. Paçator, Şirbeçce ve Yunus, Balabağ’a kadar geliyorlar. Zılmay’ı ziyaret ettik. Yarası ağır değildi. Tedavisi burada yapılıyor. Ellerimi avuçlarına aldı. Ateşi vardı.

Zebiyullah’ın grubunda seksen üç yaşında bir mücahid var, Gulam Haydar. Silah taşımıyor fakat mücahidlerle beraber dolaşıyor.

Gulam Haydar: “Dağı çıkarken bana yardımcı olursanız ben de sizinle gelirim,” demişti. “Seni sırtımızda bile taşırız...” cevabını alınca gelmeye karar verdi. Yolda, “Çaysız gitmem, yolda çay isterim,” demesi üzerine köylülerin birinden onun için bir çay demliği satın aldık. Torbasında yarım kilo şekerle, sebze çayı vardı. “Peşaver’de misafirim olacaksın ha!” diyordu. “İnşaallah...” diyorum.

Arkadaşlarla son defa yemek için Balabağ’ın jalecisine girdik. Seksenlik mücahid, Zebiyullah’dan aldığı bir mektubu çıkardı. “Bunun altına sen de yaz.” “Bunu sana komutanın yazmış, ben ne yazayım?” “Yaz bir şeyler,” diyerek cevaplıyor. Mektubu aldım. Türkçe olarak: “20. Yüzyılda Hz. Eyyüb el Ensari’lerin yolunda yürüyen Gulam Haydar’a ahiret hayatımızda Rabbilaleminden rahmet dilerim,” diye yazdım. Mektubu katlayıp bir naylon torbanın içine koydu. İç cebine yerleştirdi. “Ben ölünce bunu kefenime iliştirecekler, vasiyetim var!” dedi.

Ayrılık saati gelmişti. Tek tek sarıldım, Paçator’a, Sirbeççe’ye... Yunus ağlamaya başladı. Yeşil gözlerinden inciler dökülüyordu. Bir anda ayrılmaktan vazgeçip kalmak isteğiyle zorlandım. Boğazıma acı bir düğüm oturdu. Yunus’un o yeşil gözlerini ve inci tanesi yaşlarını bir sevgiyle, bir acıyla, bir hasretle gönlüme unutulmaz anılarla gömüp onlara sırtımı döndüm. Her adım, onlardan bir ayrılık adımıydı.

Hoda Hafız Afganistan!

Hoda Hafız Biraderanı Mücahidan!

Bahattin Ağabey günlüklerini şehidlik mertebesine kavuşan can dostlarının isimlerini vererek şöyle bitirir:

Zahid Seyb: Abdülhak’ın bacısı Ayşe’yle evlendi. Celalabad kuşatmasınd düşen bir top mermisiyle şehid oldu.

Abdülhak: Harekete bağlı adamlarca şehid edildi.

Abdülhadi: Bir mayına basarak şehid oldu.

Şems: Peşaver’de suikastla öldürüldü.

Zahit Tahir: Kenar’a yardıma gittiği bir savaşta şehid oldu.

Zebiyullah, Torpaça, Humeyni: Şehid oldu.

Encinir Haşim, Ahter, Nurrahman: Esir düştü ve kurşuna dizildi.

Bahattin Yıldız, 1980’li yılların başında, Rus Emperyalizmine karşı Afgan direnişini bu şekilde kayıtlara geçirdi. İlerleyen yıllarda Afganistan’la ilgisini hiç kesmedi. Orada yardım noktasında girişimlerde bulundu. Buna BosnaHersek eklendi. Sonra Afrika eklendi. Ümmet olmanın beraberinde getirdiği kardeşlik bilincini bir yay gibi gererek nerede bir müslümanın yardıma ihtiyacı varsa Bahattin Yıldız oraya koştu. Dünyada her akan Müslüman mazlum kanını kendi kanı bildi, yüreği onunla dağlandı. Sonunda yetimler için Afganistan’da okul açma faaliyetine girişti. Ve uçağı Afganistan semalarında düşerek o da yukarıda tek tek isimlerini verdiği cihad arkadaşlarının yanında saf tutarak şehidler kervanına katıldı...

İstanbul Fatih Camii’nde kılınan gıyabi cenaze namazından sonra kısa konuşmalar yapıldı. Eski Akıncılar Genel Başkanı Mehmet Güney, konuşması sırasında Bahattin Yıldız’ın eşinin bir sözünü aktardı. Şöyle ki:

“Bahattin Yıldız, Allah’a bir şahadet dilekçesi verdi. Allah da bu dileğinikabul etti.”

Bu cümle kanaatimce Bahattin Ağabey’i bütünüyle anlatmaya yeter.

Güle güle ey aziz şehid güle güle...

Ölümsüzlüğe doğru güle güle...

Binlerce selam, binlerce dua...

Kemal Ramazan Haykıran

Bahattin Ağabey

Hamza TÜRKMEN

Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!

Musa KIRCA

Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde

Abdullah ÖZDEMİRCAN

Durmayan adam Bahattin Yıldız

Abdülkadir SEVEN

Güle güle! Direniş öğretmenim

Adnan BALCI

Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden

Ahmet VAROL

Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu

Ahmet TÜRKBEN

Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?

Akif EMRE

Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na

Akif EMRE

Dağa çarpan hakikat gönüllüsü

Ali ÇELİK

Haza şehid

Ali Haydar HAKSAL

Hakiki bir Mücahit Abdülhamit

Ammar Cengiz ŞENOL

Hüzündür en çok yakışan bize

Arif ALTUNBAŞ

Bir yıldız daha kaydı aramızdan

Arif ALTUNBAŞ

Bahaddin Yıldız çağrısı

Bekir DİLEKÇİ

Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu

Bilal KARA

Bahattin amcama mektup

Cavit OKUR

Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı

Cavit OKUR

Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu

Cemal BALIBEY

Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan

Cemal BALIBEY

Ümmetin yüreği

Emin BATUR

Güle güle Bahattin abi

Ekrem KIZILTAŞ

Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri

Erdal KURGAN

Bilal'lerden Fuat'lara!

Erdal KURGAN

Karanlığa bir yıldız daha çaktık

Erol BATTAL

Bahattin Yıldız

Faruk EŞLİK

Yıldızımız, ağabeyimiz

Faruk EŞLİK

Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak

Fahrettin GÜN

Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”

Fahri GÜVEN

Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu

Fatih PALA

Şehid

Fatma BARBAROSOĞLU

Orası devlet

Fatma ÜNAL

Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam

Ferman KARAÇAM

Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız

Hamit KUNT

Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey

Hakan ALBAYRAK

Ses ver Bahattin ağabey

Hikmet GÖK

Sevdasına kavuşan adam

Hüseyin ALAN

İzmir'in yiğidi

Hüseyin ALAN

Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan

İbrahim KARAGÜL

Bahattin Yıldız

İbrahim KARAGÜL

Bir yiğit adamı kaybettik

İbrahim TIĞLI

Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'

İhsan Süreyya SIRMA

Bir damadın ardından

İsmail YAŞA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Lütfi AYHAN

Bahattin Yıldız aradığını buldu

M. Nihat MALKOÇ

Bahattin Yıldız'a mersiye

M.Nihat MALKOÇ

Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti

Mehmet GÖKTAŞ

Şehadetin kutlu olsun Eritre'li

Mehmet ŞAHİN

Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi

Mine ALPAY

Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı

Mucahid YILDIZ

Bastığı yerleri yeşerten Adem

Musa KIRCA

Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına

Musa KIRCA

Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı

Mustafa AĞIRMAN

Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal

Mustafa ÖZEL

Yalnız kurt

Mustafa YÜREKLİ

33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!

Nihat BENGİSU

Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü

Orhan DEMİRAL

Özlüyoruz Abi!

Ömer GENCALİOĞLU

Selamünaleyküm Bahattin abi

Ömer LEKESİZ

Adı Bahatin olan o ışık

Ömer LEKESİZ

Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?

Özcan ÜNLÜ

Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına

Salih TUNA
Makale

Salih TUNA

Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!

Selahaddin ÇAKIRGİL

Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından

Serdar DEMİRAL

Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan

Serkan YORGANCILAR

Yıldızlarda kayar durmaz yerinde

Sezgin KIZILKOCA

Firakında keder içindeyiz

Şakir TARIM

Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür

Şeref AKBABA

Dağlara

Uğur ARSLAN

Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk

Ümit BOYACIOĞLU

Koskoca bir ‘kardeş’ dünya

Vural KAYA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yakup ASLAN

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yalçın İÇYER

Sevgili Bahattin ve Faruk'a

Yavuz GENCER

Yıldızlar ölmez

Yusuf Ensar ÇALIŞKAN

Hoda hafız biraderani Mucahidan!

Yusuf KAPLAN

Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye

Ziyaretçi Defteri
Yükleniyor
Yükleniyor...