x

Dünyayı Kuşatan Yüreğin Anısına

Erdal KURGAN

Karanlığa bir yıldız daha çaktık

Uzun zamandır görüşemediğim bir ağabeyi ziyaret için matbaasındayız. Zamandan bahsediyoruz, yaz için nasıl bir program yaptığımızdan ve nasıl yapmamız gerektiğinden…  Zamanın ahirinde avuçlarımızda kor ateş taşıma iddiasındayız ya, buna dayanabilme için nelerden beslenmemizden bahsediyoruz. Ve ağabeyin telefonu acı acı çalıyor. Telefonun diğer ucundaki ses, Bahaddin ağabeye ulaşılamadığını söylüyor. Tuhaf bir boşluk, anlamsız bakışlar… Büyük oğlu Mustafa Zahid’i arıyoruz hemen, onun da ulaşamadığını, haber beklediğini öğrendikten sonra İHH’ya doğru yola çıkıyoruz.

Genç  muhacir

O’nu ilkin ortaokulun son deminde “Cihad Günlüğü” ile tanımıştım. Yirmili yılların başlarında genç bir müslümanın kızıl emperyalizme karşı Müslüman kardeşlerine yardım için yola düşmesini ve menzile vardıktan sonra neler yaptığını anlattığı günlükten. Günlüğün başkahramanı Abdulhamid Muhaciri idi, yani kendisi. ‘Kahraman’ ifadesi her ne kadar ‘yazılan’ TV senaryolarıyla kirletilmişse, piyasaya düşürülmüşse de insanların gerçek kahramanlardan haberdar olmaları için yazıyorum. O, genç Usame’nin cihada gittiği gibi cihada gitmişti. Ve Usame’nin babası Zeyd (Allah her ikisinden de razı olsun) gibi muhacirdi de.

Merhum Zarifoğlu’nun O’na Afgan cihadında gördüğü her şeyi yazmasını salık vermesinden ötürü tutmuştu günlüğü. Bir muhacirin en yakın sırdaşı günlükten başka ne olabilirdi ki zaten. Daha sonra Afgan cihadında Türkiyeli Müslümanların yüz akı, Afgan kardeşlerinin de ensarı olmuştu. O hem muhacir hem de ensardı genç yaşına rağmen.

Kavganın  öğretmeni

Türkiye’de sol hareket sosyalist bir geleceğin kavgasını veren mensuplarını en kaliteli edebiyatçılarıyla tanıtma/hatırlatma/örnek gösterme tavrıyla dikkat çeker. Bunu hem verilmiş kavgalara sahip çıkmak hem de yeni nesiller için model şahsiyetleri somutlaştırmak için yapmaktadır. Bahaddin ağabey de bunun çok önemli olduğunu, toplumu İslamî bir dönüşüme tabi tutma iddiasındaki Müslümanların bunu ıskalamamaları gerektiğini her fırsatta dillendirirdi. “Güllerin Vedası” bu çabanın ürünüydü.

Üniversitelerde Müslüman kimliğiyle var olmaya çalışanların verdiği mücadeleyi, mücadelenin içinden gelmiş biri olarak anlatır bu kitapta. Sonra Metin Yüksel’i ve Müslümanların ‘milliyetçi-muhafazakâr-sağcı’lıktan sahih İslami kimliğe dönüşünü de inceler…

Türkiye’den Afgan cihadına katılan mücahidlerin ilklerinden ve cihadda şehid düşen Türkiyelilerin ilki olan Bilal Yaldızcı, onun rehberliğinde Afganistan’a gider. 

O adayışın öğretmeniydi, kavganın öğretmeni. Sadece Bilal değil Fuat Çağlar, Tekiner Tayfur, Selami Yurdan, Murat Konukçu, Bülent Tuna ve daha onlarcası bir şekilde ondan öğrenmişlerdi şehadeti ve adayışı.

İki yayınevi banisi

Kavgayı salt şiddete münhasır görmeyen feraseti dolayısıyladır ki iki yayınevinin kurulmasına ön ayak olur. Rahmet Yayınları ile Cemal Balıbey ağabeyin sahibi olduğu Özgün Yayıncılık bu ferasetin meyveleridir. Cemal ağabeyin belirttiğine göre öncelikle hangi kitapların basılması gerektiğini konuştuklarında, Bahaddin ağabey Seyyid Kutub’dan, Mevdudi’den, Mustafa Sıbai’den, Nedvi’den gençlerin İslam bilgilerini pekiştirecek, onları eğitecek kitapların ilk elden yayımlanmasını salık verir, kitapları isim isim belirterek.

Sadeliğin ihtişamı

Onu sokakta görseniz herhangi biri sanır, geçip gidersiniz. Fakat ne zaman ki kendisiyle konuşmaya başladınız, bu düşüncenizin ne kadar yersiz ve ön yargılı olduğunu itiraftan kendinizi almanız gayri kabildir. İstanbul’la Buhara’yı, Diyarbekir’le Saraybosna’yı, Kudüs’le Kurtuba’yı ayrı düşünmez. Şimdi çokça onun Afganistan’ı iyi bildiği söyleniyor. Oysa o sadece Afganistan’ı değil, Horasan’ı da Kürdistan’ı da, Şam’ı da Endülüs’ü de çok iyi biliyordu. Ve bu bilgeyle ilk defa karşılaşanlar onun sadeliğine hayran olmaktan uzak duramazlardı.

İzmir’den Payitaht’a geldiğinde mütevazılığını öğrenci evlerinde kalarak gösterirdi. Onlarla aynı sofrayı paylaşmaktan, patatesli yumurta yemekten erinmezdi, mükellef sofralara ve konforlu evlerine davet eden yüzlerce arkadaşı olmasına rağmen.

Onda Yûnus’un sadeliği  ile Dadaloğlu’nun celadeti mecz olmuştu.

Yaşadığı  gibi...

İHH'ya vardığımızda onlarca tanıdığın yüzlerini görüyorum, İHH çalışanlarından üniversiteli öğrencilere, İMH'dan ağabeylerden Gençlik Kültür Merkezi'ndeki ağabeylere, Darul Hikme ekibine kadar onlarca tanıdık dost... Hepsinin yüzünde aynı ifade ve zihinlerde aynı soru: Acaba ...

Düşen uçaktan hala haber alınamıyor. Allah resulünün (as) "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle haşrolunursunuz." hadis-i şerifinde buyurduğu gibi Bahaddin Yıldız ve Faruk Aktaş ağabeylerin yaşadıkları gibi canlarını rablerine teslim ettiklerine şahidiz. Bahaddin ağabey rabbine kavuştu demeyeceğim, zira O hiç rabbinden uzakta değildi ki.

O'ndan geriye kalan şerefli mirası ise Müslüman gençlik omuzlarında yükseltmeye devam edecek hem de yüreklerinde sıcak, sımsıcak bir heyecanla...

21.05.2010 - https://www.dunyabizim.com/portre/sehid-tarihin-kalbidir-h3631.html

Kemal Ramazan Haykıran

Bahattin Ağabey

Hamza TÜRKMEN

Bahattin Yıldız’ın Türkiye Tevhidî Uyanış Sürecine İlgisi ve İslami Direniş Çizgisine Katkısı!

Musa KIRCA

Rahmetli Bahattin Ağabeyin İzinde

Abdullah ÖZDEMİRCAN

Durmayan adam Bahattin Yıldız

Abdülkadir SEVEN

Güle güle! Direniş öğretmenim

Adnan BALCI

Bir ağabey uğurladık, bir Yıldız kaydı içimizden

Ahmet VAROL

Bir Yıldızımız ve bir bülbülümüz uçtu

Ahmet TÜRKBEN

Direncimizi yitirdik, farkında mıyız?

Akif EMRE

Okyanuslardan Hindikuş Dağları'na

Akif EMRE

Dağa çarpan hakikat gönüllüsü

Ali ÇELİK

Haza şehid

Ali Haydar HAKSAL

Hakiki bir Mücahit Abdülhamit

Ammar Cengiz ŞENOL

Hüzündür en çok yakışan bize

Arif ALTUNBAŞ

Bir yıldız daha kaydı aramızdan

Arif ALTUNBAŞ

Bahaddin Yıldız çağrısı

Bekir DİLEKÇİ

Bahattin Ağabey gideli on yıl oldu

Bilal KARA

Bahattin amcama mektup

Cavit OKUR

Bahaddin Yıldız - Abdülhamid Muhaciri - Ferhad Dağcı

Cavit OKUR

Sözünde duran bir yiğit daha Rabb'ine kavuştu

Cemal BALIBEY

Bir yıldız gibi kayarak ayrıldı aramızdan

Cemal BALIBEY

Ümmetin yüreği

Emin BATUR

Güle güle Bahattin abi

Ekrem KIZILTAŞ

Bahattin, Faruk, Cevdet ve diğerleri

Erdal KURGAN

Bilal'lerden Fuat'lara!

Erdal KURGAN

Karanlığa bir yıldız daha çaktık

Erol BATTAL

Bahattin Yıldız

Faruk EŞLİK

Yıldızımız, ağabeyimiz

Faruk EŞLİK

Bahattin Yıldız'da yedi güzel adamı okumak

Fahrettin GÜN

Öteye gideceğini çok önce haber veren “Yıldız”

Fahri GÜVEN

Bahattin Yıldız 'Cihad günlüğü' son noktayı koyu

Fatih PALA

Şehid

Fatma BARBAROSOĞLU

Orası devlet

Fatma ÜNAL

Savaşan Afganistan'da şehit düşen adam

Ferman KARAÇAM

Işığa koşan kelebek ; Bahattin Yıldız

Hamit KUNT

Sana bu ölüm çok yakıştı Bahattin ağabey

Hakan ALBAYRAK

Ses ver Bahattin ağabey

Hikmet GÖK

Sevdasına kavuşan adam

Hüseyin ALAN

İzmir'in yiğidi

Hüseyin ALAN

Bir ‘Yıldız’ daha kaydı aramızdan

İbrahim KARAGÜL

Bahattin Yıldız

İbrahim KARAGÜL

Bir yiğit adamı kaybettik

İbrahim TIĞLI

Bahattin Abi’nin İzmir’i ve 'Bizim çocuklar'

İhsan Süreyya SIRMA

Bir damadın ardından

İsmail YAŞA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Lütfi AYHAN

Bahattin Yıldız aradığını buldu

M. Nihat MALKOÇ

Bahattin Yıldız'a mersiye

M.Nihat MALKOÇ

Gülün vedası yahut Bahattin Yıldız'ın şehadeti

Mehmet GÖKTAŞ

Şehadetin kutlu olsun Eritre'li

Mehmet ŞAHİN

Türkiye müslümanları yiğit bir akıncısını daha Rabbine şehit olarak gönderdi

Mine ALPAY

Bahattin Ağabey, bir yıldız gibi Afganistan'a kaydı

Mucahid YILDIZ

Bastığı yerleri yeşerten Adem

Musa KIRCA

Bahaddin YILDIZ ağabeyin aziz hatırasına

Musa KIRCA

Bir gaza erine yaraşır şekilde bu dünyadan ayrıldı

Mustafa AĞIRMAN

Palandöken Dağlarından Kunduz Dağlarına, oradan da Cennete uçan kartal

Mustafa ÖZEL

Yalnız kurt

Mustafa YÜREKLİ

33 kişiden biri Yıldız'dı, o kalemin kalbiydi!

Nihat BENGİSU

Bir yıldızımız da Salang Geçidi'nde söndü

Orhan DEMİRAL

Özlüyoruz Abi!

Ömer GENCALİOĞLU

Selamünaleyküm Bahattin abi

Ömer LEKESİZ

Adı Bahatin olan o ışık

Ömer LEKESİZ

Siz Bahattin Yıldız'ın ellerini görmüş müydünüz?

Özcan ÜNLÜ

Söz biter bazen... Kelimeler düğüm düğüm dizilir insanın boğazına

Salih TUNA
Makale

Salih TUNA

Annemden sonra hiç bu kadar ölmedim!

Selahaddin ÇAKIRGİL

Afganistan savaşımızın en aşinâ simâlarından Bahaddin Yıldız'ın ardından

Serdar DEMİRAL

Yaşadıkları gibi giden iki güzel insan

Serkan YORGANCILAR

Yıldızlarda kayar durmaz yerinde

Sezgin KIZILKOCA

Firakında keder içindeyiz

Şakir TARIM

Çorba, Bahattin Yıldız, tesettür

Şeref AKBABA

Dağlara

Uğur ARSLAN

Bahattin Abi’nin vedasının gençlere yüklediği sorumluluk

Ümit BOYACIOĞLU

Koskoca bir ‘kardeş’ dünya

Vural KAYA

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yakup ASLAN

Bahattin Yıldız'ın ardından

Yalçın İÇYER

Sevgili Bahattin ve Faruk'a

Yavuz GENCER

Yıldızlar ölmez

Yusuf Ensar ÇALIŞKAN

Hoda hafız biraderani Mucahidan!

Yusuf KAPLAN

Bir Yıldız kaydı, yenileri doğsun diye

Ziyaretçi Defteri
Yükleniyor
Yükleniyor...