19 Mayıs 1901'de Siyonizmin birleştirici babası Thedor HERZL, Sultan Abdülhamid'in huzurundadır. Batılı ülkelerin ekonomik ablukaya aldığı Osmanlı maliyesinin bütün borçlarını ödeyerek devleti bu zor durumdan kurtarabileceklerini, karşılık olarak ta Filistinden çok az toprak talebi vardı.
Abdulhamid: "Ben bir karış dahi toprak satmam. Bu vatan Milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsuldar kıldı. Onu tekrar kanlarımızla örteriz. Devletimin Suriye ve Filistinlilerden oluşan olaylarının neferlerinin tamamı Plevnede şehid düştü; bir tanesi dahi geri dönmeden savaş alanında kaldı.
Musevilerin milyonları kasalarında kalsın. Bizim devletimiz parçalanırsa o zaman Filistin'i karşılıksiz ele geçirebilirsiniz. Fakat sadece cesetlerimizi bölüşebilirsiniz. Kimse canlı bedenimiz üzerine ameliyat yapamaz." (Siyonizm ve siyonizm tarihi)
2 Kasım 1917 İngiltere Başbakanı Loyd George, Dış işleri bakanı A.James BALFOUR ve Siyonist Haim WEİZMAN, henüz Osmanlıdan kopartılmış olan Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasını ilan ettiler. Bu ilan tarihe BALFOUR deklarasyonu olarak kaydedildi.
Aslen Musevi kökenli olan ünlü yazar Artur KOESTLER "Bu belgeyle bir milletin (İngilizler), başka bir millete (Yahudi), üçüncünün (Arap) ülkesini vaad ettiğini." kaydeder.
Lord BALFOUR'un demeci şöyledir: "Kullanılan pek önemli değil (siyonistler), yeter ki biz Orta Doğunun petrollerini elimizde tutalım. Asıl önemli olan bu petrolün ulaşabilir olarak kalmasıdır." (Siyonizm tarihi)
Nato eski genel sekreteri Jozeph Luns'un dediklerine bir bakalım: "İsrail, modern çağımızın en az masraflı paralı askeri olmuştur." (Filistin sorunu Edward Said)
Üstad Roger GARAUDY ise: "İsrail devleti, dünyanın geçici efendilerinin , yani Batı tipi büyümenin temel taşı olan orta Doğu petrollerini sahiplenme gayesi güden Amerika Birleşik Devletlerinin batmayan nükleer uçak gemisi konumundadır." (İsrail ve Mitler s.10 )
Üstad GARAUDY'nın Batı tipi büyüme ve zenginleşme işareti çok önemli, İngiltere, Portekiz, İspanya, Fransa, Belçika, Hollanda dediğinizde o bakımlı ve nadide mimarilere baktığımızda, bugün İsrail’in Gazze de yaptığı katliamları hatırlamalısınız, Hindistan’dan, Endonazya'dan, Güney ve Kuzey Amerika kadar bütün dünyanın yağmalanıp sermaye yapılıp, zenginlik kazanıldığını iyi bileceğiz, unutmayacağız. İsraili orta Doğunun bağrına bir hançer gibi sokan, bunun için de Şerif Hüseyin gibi aç gözlüleri kullanan İngiltere ve 1948 de İsrail’in devlet ilanını on dakika içinde kabul eden ABD'nin hedefi yeni sömürgeler ve kara altındı.
Siyonist İsrail’le barış olur mu?
Der Yasin Katliamı: ilk büyük katliamdır. 9 Nisan 1948'de saat 04'de başlayan saldırıda akıl almaz vahşetler işlenmiştir. "Kudüs ey Kudüs" kitabının yazarları bunu örnekleriyle anlatır.
Siyon Hagahan terör örgütünün komutanlarından Zvi Ankori: "Ortalık kopartılmış uzuvlar, Karınları yarılmış kadınlar, parçalanmış cesetler doluydu. Düpedüz katliamdı."
Bu katliamın planlayıcısı Manahem BEGİN "Eğer biz bu tarz bir eylem yapmasaydık, Araplar dehşete düşüp bölgeyi terk etmeyecekti, onları sindiremeyecektik; dolayısıyla BM tarafından kurdurulan İsrail devleti kağıt üzerinde kalacaktı. “Filistin Sorunu; Edward Said”
Der Yasin’in katillerinden biri olan Scheib adlı siyonist 1967 yılındaki bir konuşmasında; “Der Yasin olmasaydı, bu gün bu topraklarda hala yarım milyon Arap olacaktı. Ve tabi ki İsrail devleti olmayacaktı. Bunu hiç hesaptan çıkarmayın, sorumluluklarınızın bilincinde olun.
Siyonist İsrail’in en kanlı katillerinden biri olan Moşe DAYAN 1969 Nisanında ki demecinde “Biz Arapların zaten oturmakta olduğu bu coğrafyaya geldik. Ve burada bir yahudi devleti kuruyoruz. %6 tutarındaki araziyi satın aldık (Bir siyonist yalanı gerçekte Filistindeki yabancı emlakçılardan aldıkları toprak binde ikidir) Arap köylerini yıktık, yahudi köyleri kuruldu. Eski adlarını artık kimse bilmiyor. Onları yazan coğrafya kitapları da yok artık.Bu ülkede eskiden halkı Arap olmayan tek bir yer inşa edilmiş değil (Ha.Aretz.4 Nisan 1969)
İsrailin bir zamanlar genel kurmay başkanlığını yapan general Gur’la yapılan bir söyleşiye bakalım:
-Mart 1978 Lübnan işgali sırasında ayrım yapmadan insanları bombaladığınız doğru mu?
-Ben işine geleni söyleyen birisi değilim. Yıllardır yaptığımızı bilmezlikten geleceğimi mi sanıyorsunuz. Bütün Süveyş Kanalı boyunca ne yaptık: İsmailiye’yi, Port Said’i, Port Fuad’ı bombaladık. Güney Lübnan Halkı ne zamandan beri kutsal oldu. Avivim katliamından sonra dört köyü bombalattım. 1,5 milyon insan mülteci oldu.
-Sivil, asker ayrımı yapmadan mı?
-Ne ayrımı? İrbit halkı ( Kuzey Ürdün’ de çoğunluğu Filistinli olan bir şehir) bizim tarafımızdan bombalanmak için ne yapmıştı?
-İddialar hep teröristler olduğu yolunda.
-Biraz ciddi olun. Ürdün vadisinde bir tane savaşçı yoktu ve biz bütün vadiyi sindirip boşalttık.
-Siz, bu halkı cezalandıralım mı diyorsunuz?
-Evet, bundan hiç kuşku duymadım. İşgal sırasında komutan Yanuk’a: uçakları, topları, tankları kullan dediğimde ne yaptığımı biliyordu. 30 yıldır köy ve kasabalarda oturan Arap halka karşı savaşıyoruz. Her seferinde aynı soru soruluyor: Sivil halka sardıralım mı saldırmayalım mı? ( El Hamişar 10 May.1978 )
İşte İsrail’i kuran zihniyetten örnekler. Onun hamisi ABD’ nin Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombası 300.000 insanı katletmişti. İnsanlık tarihinde böyle bir vahşet yoktu. Bu gün İsrail’in yaptığı vahşetin cevabı aynı biçimde verilmedikçe ne insanlığın kin ve nefreti soğuyacak ne de siyonistler başka bir dilden anlayacaktır.
NOT: Saddam’ın attığı füzeyle uykusu kaçan İsrail’li çocuklar için ağlayan adam, Gazze'li çocukların ağlayışı, bedenlerinin paramparça edilişi hiç mi yüreğini sızlatıp, gözlerini ağlatmıyor. Neredesin?
Tahran’ın Güney Otobüs terminaline gideceğim.
Aradan otuz sene geçmişti; onu unutmamıştım. Kaybolup gitmişti.
Gürcistan: 69 bin 700 km kare yüzölçümüne ve 5 milyon nüfusa sahip olan bu küçük ülkenin,...
Evet, İran devrimiyle hızlanan bir süreç var.
Sonradan kendisi de bir alçağın en az on kurşununa hedef olan Hayati ÜSTÜN, İstanbul'dan telefon ediyor.
İhtiyar delikanlı: Yaşlanan bedenine karşın, yaşlanmayan gözlerinden yiğitlik kıvılcımları saçan Ferman ağabey
Hep zaafiyet içinde yüzmeyi nasip ediyor.
Gecikiyor dostların kalbine.....
Akşam namazından sonra beş araçla programın yapılacağı Kumanova'nın banliyösündeki Likova'ya doğru yola çıktık.
Makedon hükümeti, batıdaki dağın ucuna 70 metre yüksekliğinde bir haç dikmiş.
Makedonyalı Müslümanlar 2005 yılını bitirirken Osmanlı ulemasının son temsilcisi İdris İdrisi Hoca Efendiyi kaybetti.
Reyyan'la beraber otobüsle Recklinghausen'e gittik. Oradan 11'de ICE'ye bindik.
Akşam Ahmet gelip aldı. Sonra eşi, oğlu Musab ve kızı Halenur'u da alıp Bochum'a gittik.
Akşam Ahmet gelip aldı, ailece ona başsağlığına gittik. Yan komşu Karslı inşaatçı da geldi. Sivas iki yıllık mezunuymuş.
Saat 12'de Musab geldi. Emine hanım Bilefeld'e gidecekmiş. 'Almaya gelmesinler, seni giderken biz bırakalım.' dedim.
Faik'in börekçi dükkanı varmış, oraya gidiyoruz. Hüsameddin'e telefon ettik. Bir saat önce eve gelmiş.
Priştina, 200 bin nufuslu bir şehir. Onüç cami var. İmam-Hatib okulu, İlahiyat Fakültesi dört senedir eğitim hizmeti veriyor.
Gayrimüslimlerin anlattığına karşılık üzerine gitmeliyiz. Teknolojinin ve iletişimin hızlandığı bu zamanda bu fırsatları iyi değerlendirip
İçerdeki bilgisayarlar okulun, orada yer olmadığı için burada duruyor.
Cahiliye dönemi ittifakları, zalim de olsa, mazlum da olsa, saldırgan da olsa, saldırıya uğrayan da olsa
Taklit, 'öteki'ni kalıp yargılarla anlamanın bir biçimidir. Taklit, sömürgeci iktidarın ve bilginin anlaşılması en zor
Bizler bugün bu salonda bir kader buluşmasında biraradayız.
İsrail'in ve dünya siyonizminin desteği ortadayken İslam dünyasının ilgisi sadece toplantılar, tel'inler bazında kalmamalı.
Siyonistlerin göz yumulan bir biçimde bazan Lübnan'a, bazan Gazze'ye saldırısının şaşırtmaca bir amacı vardır...
Berlin'e doğru hızla giden taksinin camına başımı dayamış, engin yeşillikleri seyrederken kendime sorduğum bir soru
Heredot'tan Pliny'e, Aziz Augustine'den Kolomb'a, açıkçası bütün Avrupa'dan bugünkü ABD'ye kadar...
Bugün burada kitaplardan derlenen bilgiler aktarılmayacak.
Bir dizgici anısı dinlemiştim. Daha çok okumak için bir yayınevine giriyor, okuyor, okuyor.
Arazideki ekiplerin hepsini topladık. Gori köyünden dağlara doğru giden yol üzerine, dükkanların alt tarafına üç çadır kuruldu.
Hareket: Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim. Vücutu oynatma, kıpırdatma veya kımıldatma.
Dünyada başka yerlere yerleştirilen milyonlarca mülteci varken Filistinlilerin bunu anlamayıp...
19 Mayıs 1901'de Siyonizmin birleştirici babası Theodor Herzl, Sultan Abdulhamid Han'ın huzurundadır.
Otelin lobisi aynı zamanda lokanta ve çayhaneydi. Pakistanlı önce tek kişilik odasını tuttu.
Yemek yer misin, Muhammed? - Hayır, ağabey. Zahedan'a ne zaman varırız?....
Tahran'ın Güney Otobüs Terminaline gideceğim. Meydan-ı İmam Humeyni'yi batı yönünden Tophane tarafına koşar adım geçtim.
İran devrim kitabını iyi okursak, iki şey dağ gibi dikilir karşımıza:
Yirminci yüzyıl itibariyle petrol ve doğalgaz zengini bir ülke...
Peygamberler hata yapınca uyarılmışlardı. İnsanlar ise emredildikleri ve nehyedildiklerini bilirlerse...
Kararını vermişti, gidecekti. Önce İsmail'in evine gidip taziye ziyareti yapacaktı. Yapabilecek miydi?
Afganistan halkının İslam'a bağlılığı ve İslami endişeleri tartışma kabul etmez bir gerçek.
İslam yaşadığımız zamanda dünyanın en faal gücüdür. Yirminci yy.ın zarları Müslümanlar üzerine atıldı.
Biz bu akşam burada hayatlarını, insanlık tarihi boyunca bir kere yaşanan insan hayatını Allah...
İHH, Afganistan'da yıllardır faaliyetini sürdürüyor. Bu seneki Kurbanda bir ekip daha ilave edildi
1552, Rus Çarı zalim İvan'ın Kazan Hanlığını yakıp yıktığı tarihtir. Bu günün anısına da Kızıl Meydan'daki St. ...
Bir kenara oturup ekmek yanına birer meyve suyu içtik. Sonra 83 numara geldi.
Yol eski toz ve topraklı yol değil. Yeni yapılmış ve çok güzel asfaltlanmış...
Ha bugün ha yarın derken yine tası tarağı topladım. Dadaş Seyahat niçin bir kalır.
Dr. Rabbaniyle vedalaştık. ‘Yarın akşam buraya gel seni gönderelim. Kabil’in son durumunu mutlaka görmelisin...
24 Mayıs 1995, saat 15:10’da Afganistan Cumhurbaşkanı Prof. Burhaneddin Rabbani ile görüşmeye alındım
Celalabad’a döndük. Emanullah geldi. Marufların Peşaver’de olduğunu ve görüştüğünü söyledi.
Kabil’i seyrediyorum. İşte merkezi şehir önümde uzanıyor. Bütün güzelliğiyle demeli miyim bilmiyorum.
1991 yılında Sovyetler dağılınca bütün bağlı cumhuriyetler bağımsızlıklarını ilan ettiler.
Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?
Cümbüş’te üç kuvvet vardı: 1- Cihadiler; dışarıyla alakası yok. 2- Pehlivanlar; (milisler) eski Necib’in...
Pazar; Erzurum garajı eski yerine yeniden yapılmış. Selami’yi tekrar aradım. Necmeddin’le geldiler.
Gece saat 03:30’da uyandım. Ezan okunuyordu. Namazı kıldım, uyuyamıyorum.
İstanbul’dan karayoluyla yola çıktığınızda, dört bin üç yüz km. sonra çöllerle kaplı Belucistan’a ulaşırsınız...
İran’ın güneydoğusuna, Afganistan’ın güneybatısına ve Pakistan’ın batısına düşen, 2,5 milyonu İran’da...
Gönlümde bir kıymet dairem var. Bunu açıklamalı mıydım? Evet bunu açıklamalıyım ki, anlatacağım anlamlansın diyorum...
Bırak git meydanları,Vur beni!
Saat 12’de İHH’dan minibüsle havaalanına çıktık. Üsküp’e Yakup Hoca’nın vefatı için taziyeye gideceğiz.
Kampa döndüğümüzde saat iki olmuştu. Halit, ‘Mecir bekliyor, taziyeye geç kalıyormuşuz’.
Taksiciler yapıştı. Hayır dedim. Biri inat etti. Araba gelecek desem de aldırmıyordu.
İkindide camiye gittik. Çıkışta Muallimin müdürlüğünü yaptığı okulu gezdim. Beşyüz öğrencileri varmış.
Hastahanedeki hasta ve yakınlarının hemen tamamı Afganlıydı. İsmail, Hanif’i aramıştı.
Vakit geç oluyordu. Taş pazarına gidecektik. Recep ve Halit acil alışveriş yapıp geri dönecekti...
Geriye 300 battaniye vereceğimiz kalmıştı. Depoya gelen battaniyelerden 180’ini yükleyip götürdük...
Çadırların dikiş yerlerinden su damlamaya başladı. Battaniyenin baş tarafı sırıl sıklam olmuştu...
Sabah namazında hava daha soğuktu. Namazı kılıp yataktaki sıcaklığımızın içine yeniden gömüldük...
Pakistan elektrik kurumu elemanları geldi. Huzeyfe’nin yerleştirdiği ana panodan kampa yeni hat çekmeye başladılar...
Akşam saat 19, İstanbul-Karaçi uçağı için havaalanındayız...
Afganistan’ın işgal gücü, seçimlerde hile olduğunu ısbatladı ve seçimler ikinci tura kaldı. Bu seçimlerde de hile var diye yazmadım.
Hayır, ABD Afganistan’da bir kurnazlık oyunu sergiliyor. Evet, çatışmalar var, kayıplar var...
Alman ve İsrail kabinesi ikinci ortak toplantısını Berlin'de yaptı. Birincisini Kudüs'te yapmıştı...
So wie ich daran glaube, dass der Angriff auf die Twintowers am 11. September 2001...
11 Eylül 2001'de İkiz kulelere yapılan saldırıyı el-Kaide diye çıkartma bir örgütün yapamayacağına inandığım gibi...
2006 'nın Kasım ayında Kabil'deydim...
ABD-Ingiliz Orta Şark Kumpanyası bütün dünyayı parmağına taktı oynatıyor...
Çanakkale savaşı, sonradan ortaya çıkan sonucuyla Osmanlı devletinin bittiği savaştır.
İktidardasın Tom Amca. ABD başkanlığın kutlu olsun.
Bir garip ölmüş diyeler. Üç günden sonra duyalar...
19 Mayıs 1901'de Siyonizmin birleştirici babası Thedor HERZL, Sultan Abdülhamid'in huzurundadır.
1979'un 27 Aralık gecesi SSCB'nin kızıl ordusu, Afganistan'a girmişti. Görkemli, techizatlı, dünyayı korkudan titreten kızılordu ...
Doğudan, batıdan, kuzeyden güneyden her renkten , her dilden , her ırktan Müminlerin aşkla, vecdle...
Bütün kürreyi arzda yaşayan Müslümanları bugün heyecan dalgası sarmış durumda.
GÜRCİSTAN: 69.700 km. kare yüzölçüme, beş milyon nüfusa sahip olan bu küçük ülkenin...
Yılmaz ÖZTUNA: “Türkiye Gazetesi” nasıl bir gazete? sorusunun cevabını vermek çok zordur...
Ankara kökenli bir kitap “Şu Çılgın Türkler”.
Yedi güzel adamın dalından bir yaprak daha düştü toprağa
Bu yazıyı tasarlarken Pakistan’ın başında dolaşan sosyal ve siyasal desiseleri düşününce PAK-İSTAN hayalini kuran...
19 Temmuzda 23 Güney Koreli Güney Afganistan'da, Taliban tarafından tutuklanmıştı.
Time dergisi başörtülü İHH gönüllüsü Mine KARAKAŞ'ın resmini kapağına basarak "Türkiye'nin ikilemi" başlığıyla vermiş.
Kabil’e kar inmemiş fakat soğuk inmiş, yağan yağmurdan her taraf çamur içinde.
16 Aralık 2006’da MTTB’nin (Milli Türk Talebe Birliği) kuruluşunun yeniden ilan edildiğini gazetelerden okuduk. CHP’li Yüksel Çengel, 46. dönem MTTB Genel Başkanı. Milliyetçi Rasim Cinisli 47. dönem MTTB Genel Başkanı. İsmail Kahraman 48. dönem genel...
Bugün Terörizmin tarifi ABD’nin keyfine ve uzmanlık alanına bırakıldı.
Yeni gün için programimizi yapmistik...
Sabah namazini kildik, yeni gün için bize gösterilen çadirda istirahate çekildik...
AZAD Keşmir, Jammu ve Makbuza Keşmir denilen 222,236 km2 lik yüzölçüme sahip...
ABD günden güne kaybeden bir ülke. ABD´ye duyulan nefretin ölcüsü yoktur.
21 Aralk perşembe sabahı haberlerinde; hazar denizinin doğu yakasına düşen bir batı Orta Asya devleti olan Türkmenistan Devlet baskani ya da Türkmenistan Diktatörü S.Murat Türkmenbaşının öldüğü haberini duydum
Bir önceki gece paralı askerlerle çatışmadan dönmüştük. Kaybettiğimiz grubu bulabilmek için yorgunluğun üstüne ...
11 Eylül 2001'de İkiz kulelere yapılan saldırıyı el-Kaide diye çıkartma bir örgütün yapamayacağına inan...
Müslümanlarin kendi hayatlarini iyilestirici her türlü isteklerinde elde ettikleri her türlü basarinin karsisina ezici ve yikici bir biçimde dikildigini görüyoruz.
Az tirajlı bir gazetede küçük bir iç sayfa haberine göre Afganistan’ın güneyinde...