İHH, Afganistan'da yıllardır faaliyetini sürdürüyor. Bu seneki Kurbanda bir ekip daha ilave edildi. Güney ve doğu Afganistan'a da IHH'nın hayır ve kardeşlik soluğunu taşıyalım.
Gideceğimiz bölgelerde ekibimizi bekleyen bir ön hazırlık olmayacağı için, bayramdan beş gün önce yola çıktık. Dört kişilik ekibimizde en tecrübelimiz, İHH gönüllüsü Recep Güzel, deprem döneminde üç defa Keşmir, savaş anında gemiyle Lübnan ve geçen Kurbanda Senegal. Star gazetesinden Erdal Şimşek, Ankara'da yüksek lisans yapan Afgan Halilullah ve ben.
Cuma akşamı uçağımız Kabil'e doğru havalandı. Ankara'dan bindirilen kaçak Afganlardan ikisi benim yanıma oturtulmuştu. Farsça nerede yakalandın diye sorunca, ilk söylediği, 'Peştunca konuşsana!' oldu. Bu Afganistan'ın önemli bir ince ayrıntısıydı. Kunduz'da alışveriş yaparken de bir Özbek, 'Özbekçe konuşsana! Niye Farsça?' diyecekti.
Kabil'de Hedef'in gençleri bizi karşıladılar. Hedef'in bürosuna gidip haritayı önümüze aldık. Güneye Recep ve tercüman olarak Halilullah gidecekti. Gazneli iki de üniversite öğrencisi bulmuştuk.
Celalabad'daki kadim dostlara da telefon açtım.
Saat 15:00'de Üstad Burhaneddin Rabbani'yi ziyarete gittik. Yeniden İHH'yı anlattık, gönderilen selamları ilettik, hediyelerimizi takdim ettik.
Oradan Dr. Atikullah'la beraber, Cihad döneminde Hikmetyar'ın yardımcısı olan Vahidullah Sabaun'u evinde ziyarete gittik.
Kabil'in akşamında yakıcı bir dağ soğuğu vardı. Akşam Hedef'in bürosunda yattık.
16 Aralık Pazar. Sabah Halil'le buluştuk. Kabil valisinden Erdal'a resmi bir yazı almaya gittik. Kabil'de Cuma günü patlama olmuştu, ölenler vardı. Onun için de güvenlikler arttırılmıştı. Gazeteci sırt çantasıyla valiliğe girişte epey zorlandık.
Vali beyle Halilullah önceden tanıştığı için randevusuz da olsak, ön tarafa sıkıştırıldık. Eski Celalabad vali yardımcısı Dr. Muh. Asıf da oradaydı. İHH'dan geliş amacımızdan bahsettik. Valiye hediyelerimizi sunduk. M. Asıf bizi göstermeyi teklif etti. Biz üç kişi olduğumuzdan teşekkür ettik. Mektubu aldıktan sonra, Kabil pazarında para bozdurduk ve Hedef'e döndük.
Gazneli öğrenci Afganilerini giyinip gelmişti. Recep'le merkezden verilen kurban, sosyal yardım, yetimlere harcanacakları ve harcırahımızı da bunlara ilave ederek bölüştük. Bayramdan sonra kuzeye geçeceğimiz için kurban dışındaki harcamaları sonraya da yayabiliriz, az kullanalım kararı almıştık.
Bir taksi tuttuk. Receb'i dualarla yola vurduk.
'Fuluğ bir yola çıkıyorsun, fakat Allah için bu yolculuk sonradan göreceğiz ki, çok kolay olacak'.
Yine de içim buruktu.
Dr. Abdullah, kardeşi, Erdal ve ben de Hedef'tekilerle vedalaşıp bir taksiyle yola çıktık. Akşam namazı sonrası Celalabad'daydık. Muyu Mübarek köyü, berberde sıcak suyla abdest. Atik yoldan aramıştı. 'Misafirimiz Şule istiyor'. Eve vardığımızda Sader'in İzmir'deki ekibinden Hicretullah da oradaydı. Ankara İHH'dan Mustafa burada misafir kalmıştı. Elimizde bir yol programı olsaydı, ancak bu kadar olabilirdi. Hizmet delisi Mustafa'nın buradan geçmiş olmasına çok sevindim. Adlarımız buradaydı. Ve o da Pakistan'daki çalışmalarının devamı olarak bu tarafa geçmişti. O bir hizmet dervişiydi.
17 Aralık. Sabah Celalabad'a geçtik. Bize yardım edecek dostlarla buluştuk. İlk işimiz beş erkek kardeşe gelişimizi, yapacaklarımızı ve onlardan istediklerimizi anlattık. Bize yemek ikram ettiler, kendileri niyetliymiş.
Hayvan pazarına gittik. Gönlüm açıldı. Büyük bir hayvan pazarı. Bir kasap çağırdılar. Arefe günü, yarın alışları yapacağız. Kasap hayvanları orada teslim alacak, bayram sabahı kesim yerine getirecek, kesme, parçalama, poşetleme, hayvan başı 16,5 Dolara anlaştık.
Oradan İmam Buhari yetimhanesine gittik. Yatakhaneyi, yemekhaneyi, derslikleri gezdik. 750 çocuğun 35'i bayrama gidememişti. Onların ayak ve beden ölçülerini istedik. Oradan, biri kız, ikisi erkek üç kardeşin hasta yattığı bir evi ziyaret ettik. Sonra Muhacir Reisi'nin yardımcısını bulduk.
Celalabad'da 5 büyük muhacir kampı varmış. Kurbanları orada dağıtmaya karar verdik. Aşıkullah, 'Nasıl yapacaksınız?' dediğinde, 'Bu konuda sen yardım edeceksin. Kamplarda çok ihtiyaçlı olanları sen bulacaksın, beraberce dağıtacağız.' dedik. 'Tamam.' dedi.
'Kamp reislerini yarın çağırayım, tanıştırayım, rakamları alıp, sayıya göre kağıt verelim. Bayram günü de dağıtımı yaparız'. Elhamdulillah, sümme Elhamdulillah, İnnallahe maana.
Eve döndük, bir sürpriz daha vardı. Peşaver'de yaşayan Kunarlı molla arkadaşım da ziyaretimize gelmişti.
Recep telefon etti. Her şey iyi gidiyormuş. 8 bin 500 Dolar bozdurduk, 6 bini kurban için, gerisi dağıtılacak.
18 Aralık. Önce hayvan pazarı. 13 büyük baş hayvan aldık. Kasaplara teslim ettik.
Yetimhaneye gittik. Ölçüleri aldık. Üç de yetimi yanımıza aldık. Çarşıya giderken hasta üç kardeşe uğradık, bakımlarını yapan dedelerine 6 bin Rupi verdik. Burada Pakistan Rupisi geçiyor. Yetimlerin bayramlıklarını aldık. Akşam ezan vakti gıdacılara gittik. Pirinç, yağ, şeker, sabun, muz aldık. Yetimhanede çocuklar bizi bekliyordu. Yemekhanede dağıtımlarını yaptık. Bir küçüğe bebek kazağı çıktı. Boynunu büküp 'Şuna bakın!' dedi. Ona yeni bir kazak ve mont sözü verdim. (Sonra aldık).
Eve döndüğümde çok mutluydum. Herşey tamamdı. Artık işin kolay kısmı, kesim ve dağıtım kalmıştı.
Misafir odamız kalabalıktı. Erdal tarzancasıyla ortalığı kırıp geçiriyordu.
Recep de hayvanları almış, yetimleri giydirmiş. Aradı, 'Parayı mecburen harcıyorum.' dedi. 'Ben de harcıyorum. İstanbul'dan takviye isteriz.' diyorum. Recep Kabil'e dönmüş, sabah gidecekmiş.
19 Aralık. Bayramın birinci günü. Yetimhanede iki koyun kestik.
Kasaplar kurbanları getirdi. Namaza gidip döndük. Hayvanların kesimi başladı. Kasaplar 7 kişilik bir ekipti. Üçer kiloyu tartarak poşetliyorlardı. İlk dağıtımı Kunarlı muhacirlerin kaldığı Bisut Tengi'de yaptık. 201 hisse. Oradan döndük. Muhacir bürosunun aracını ve ev sahiplerimizden birinin depolarını doldurduk. İkinci kamp Şeyh Mısri, 205 poşet. Sonra 27 çadırlık bir kampa gittik. Yatsı vakti. Dağıtımımızı yaptık. Dönüşte sabah oraya, para yardımı da yapalım dedik.
20 Aralık. Sabah namazı, kahvaltı ve akşam son gittiğimiz 27 çadırlık kampa gittik. Etleri asmışlar. Türk bayrakları. Çadır başına biner Rupi yardım. Musa Kale muhacirlerine kurban ve şehid ailelerinin oturduğu Hicret Köy'e gittik. Eski gazileri gördük. Teklifimiz onlar için bir kampanya. Altı yetime yardım.
Tahran’ın Güney Otobüs terminaline gideceğim.
Aradan otuz sene geçmişti; onu unutmamıştım. Kaybolup gitmişti.
Gürcistan: 69 bin 700 km kare yüzölçümüne ve 5 milyon nüfusa sahip olan bu küçük ülkenin,...
Evet, İran devrimiyle hızlanan bir süreç var.
Sonradan kendisi de bir alçağın en az on kurşununa hedef olan Hayati ÜSTÜN, İstanbul'dan telefon ediyor.
İhtiyar delikanlı: Yaşlanan bedenine karşın, yaşlanmayan gözlerinden yiğitlik kıvılcımları saçan Ferman ağabey
Hep zaafiyet içinde yüzmeyi nasip ediyor.
Gecikiyor dostların kalbine.....
Akşam namazından sonra beş araçla programın yapılacağı Kumanova'nın banliyösündeki Likova'ya doğru yola çıktık.
Makedon hükümeti, batıdaki dağın ucuna 70 metre yüksekliğinde bir haç dikmiş.
Makedonyalı Müslümanlar 2005 yılını bitirirken Osmanlı ulemasının son temsilcisi İdris İdrisi Hoca Efendiyi kaybetti.
Reyyan'la beraber otobüsle Recklinghausen'e gittik. Oradan 11'de ICE'ye bindik.
Akşam Ahmet gelip aldı. Sonra eşi, oğlu Musab ve kızı Halenur'u da alıp Bochum'a gittik.
Akşam Ahmet gelip aldı, ailece ona başsağlığına gittik. Yan komşu Karslı inşaatçı da geldi. Sivas iki yıllık mezunuymuş.
Saat 12'de Musab geldi. Emine hanım Bilefeld'e gidecekmiş. 'Almaya gelmesinler, seni giderken biz bırakalım.' dedim.
Faik'in börekçi dükkanı varmış, oraya gidiyoruz. Hüsameddin'e telefon ettik. Bir saat önce eve gelmiş.
Priştina, 200 bin nufuslu bir şehir. Onüç cami var. İmam-Hatib okulu, İlahiyat Fakültesi dört senedir eğitim hizmeti veriyor.
Gayrimüslimlerin anlattığına karşılık üzerine gitmeliyiz. Teknolojinin ve iletişimin hızlandığı bu zamanda bu fırsatları iyi değerlendirip
İçerdeki bilgisayarlar okulun, orada yer olmadığı için burada duruyor.
Cahiliye dönemi ittifakları, zalim de olsa, mazlum da olsa, saldırgan da olsa, saldırıya uğrayan da olsa
Taklit, 'öteki'ni kalıp yargılarla anlamanın bir biçimidir. Taklit, sömürgeci iktidarın ve bilginin anlaşılması en zor
Bizler bugün bu salonda bir kader buluşmasında biraradayız.
İsrail'in ve dünya siyonizminin desteği ortadayken İslam dünyasının ilgisi sadece toplantılar, tel'inler bazında kalmamalı.
Siyonistlerin göz yumulan bir biçimde bazan Lübnan'a, bazan Gazze'ye saldırısının şaşırtmaca bir amacı vardır...
Berlin'e doğru hızla giden taksinin camına başımı dayamış, engin yeşillikleri seyrederken kendime sorduğum bir soru
Heredot'tan Pliny'e, Aziz Augustine'den Kolomb'a, açıkçası bütün Avrupa'dan bugünkü ABD'ye kadar...
Bugün burada kitaplardan derlenen bilgiler aktarılmayacak.
Bir dizgici anısı dinlemiştim. Daha çok okumak için bir yayınevine giriyor, okuyor, okuyor.
Arazideki ekiplerin hepsini topladık. Gori köyünden dağlara doğru giden yol üzerine, dükkanların alt tarafına üç çadır kuruldu.
Hareket: Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim. Vücutu oynatma, kıpırdatma veya kımıldatma.
Dünyada başka yerlere yerleştirilen milyonlarca mülteci varken Filistinlilerin bunu anlamayıp...
19 Mayıs 1901'de Siyonizmin birleştirici babası Theodor Herzl, Sultan Abdulhamid Han'ın huzurundadır.
Otelin lobisi aynı zamanda lokanta ve çayhaneydi. Pakistanlı önce tek kişilik odasını tuttu.
Yemek yer misin, Muhammed? - Hayır, ağabey. Zahedan'a ne zaman varırız?....
Tahran'ın Güney Otobüs Terminaline gideceğim. Meydan-ı İmam Humeyni'yi batı yönünden Tophane tarafına koşar adım geçtim.
İran devrim kitabını iyi okursak, iki şey dağ gibi dikilir karşımıza:
Yirminci yüzyıl itibariyle petrol ve doğalgaz zengini bir ülke...
Peygamberler hata yapınca uyarılmışlardı. İnsanlar ise emredildikleri ve nehyedildiklerini bilirlerse...
Kararını vermişti, gidecekti. Önce İsmail'in evine gidip taziye ziyareti yapacaktı. Yapabilecek miydi?
Afganistan halkının İslam'a bağlılığı ve İslami endişeleri tartışma kabul etmez bir gerçek.
İslam yaşadığımız zamanda dünyanın en faal gücüdür. Yirminci yy.ın zarları Müslümanlar üzerine atıldı.
Biz bu akşam burada hayatlarını, insanlık tarihi boyunca bir kere yaşanan insan hayatını Allah...
İHH, Afganistan'da yıllardır faaliyetini sürdürüyor. Bu seneki Kurbanda bir ekip daha ilave edildi
1552, Rus Çarı zalim İvan'ın Kazan Hanlığını yakıp yıktığı tarihtir. Bu günün anısına da Kızıl Meydan'daki St. ...
Bir kenara oturup ekmek yanına birer meyve suyu içtik. Sonra 83 numara geldi.
Yol eski toz ve topraklı yol değil. Yeni yapılmış ve çok güzel asfaltlanmış...
Ha bugün ha yarın derken yine tası tarağı topladım. Dadaş Seyahat niçin bir kalır.
Dr. Rabbaniyle vedalaştık. ‘Yarın akşam buraya gel seni gönderelim. Kabil’in son durumunu mutlaka görmelisin...
24 Mayıs 1995, saat 15:10’da Afganistan Cumhurbaşkanı Prof. Burhaneddin Rabbani ile görüşmeye alındım
Celalabad’a döndük. Emanullah geldi. Marufların Peşaver’de olduğunu ve görüştüğünü söyledi.
Kabil’i seyrediyorum. İşte merkezi şehir önümde uzanıyor. Bütün güzelliğiyle demeli miyim bilmiyorum.
1991 yılında Sovyetler dağılınca bütün bağlı cumhuriyetler bağımsızlıklarını ilan ettiler.
Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?
Cümbüş’te üç kuvvet vardı: 1- Cihadiler; dışarıyla alakası yok. 2- Pehlivanlar; (milisler) eski Necib’in...
Pazar; Erzurum garajı eski yerine yeniden yapılmış. Selami’yi tekrar aradım. Necmeddin’le geldiler.
Gece saat 03:30’da uyandım. Ezan okunuyordu. Namazı kıldım, uyuyamıyorum.
İstanbul’dan karayoluyla yola çıktığınızda, dört bin üç yüz km. sonra çöllerle kaplı Belucistan’a ulaşırsınız...
İran’ın güneydoğusuna, Afganistan’ın güneybatısına ve Pakistan’ın batısına düşen, 2,5 milyonu İran’da...
Gönlümde bir kıymet dairem var. Bunu açıklamalı mıydım? Evet bunu açıklamalıyım ki, anlatacağım anlamlansın diyorum...
Bırak git meydanları,Vur beni!
Saat 12’de İHH’dan minibüsle havaalanına çıktık. Üsküp’e Yakup Hoca’nın vefatı için taziyeye gideceğiz.
Kampa döndüğümüzde saat iki olmuştu. Halit, ‘Mecir bekliyor, taziyeye geç kalıyormuşuz’.
Taksiciler yapıştı. Hayır dedim. Biri inat etti. Araba gelecek desem de aldırmıyordu.
İkindide camiye gittik. Çıkışta Muallimin müdürlüğünü yaptığı okulu gezdim. Beşyüz öğrencileri varmış.
Hastahanedeki hasta ve yakınlarının hemen tamamı Afganlıydı. İsmail, Hanif’i aramıştı.
Vakit geç oluyordu. Taş pazarına gidecektik. Recep ve Halit acil alışveriş yapıp geri dönecekti...
Geriye 300 battaniye vereceğimiz kalmıştı. Depoya gelen battaniyelerden 180’ini yükleyip götürdük...
Çadırların dikiş yerlerinden su damlamaya başladı. Battaniyenin baş tarafı sırıl sıklam olmuştu...
Sabah namazında hava daha soğuktu. Namazı kılıp yataktaki sıcaklığımızın içine yeniden gömüldük...
Pakistan elektrik kurumu elemanları geldi. Huzeyfe’nin yerleştirdiği ana panodan kampa yeni hat çekmeye başladılar...
Akşam saat 19, İstanbul-Karaçi uçağı için havaalanındayız...
Afganistan’ın işgal gücü, seçimlerde hile olduğunu ısbatladı ve seçimler ikinci tura kaldı. Bu seçimlerde de hile var diye yazmadım.
Hayır, ABD Afganistan’da bir kurnazlık oyunu sergiliyor. Evet, çatışmalar var, kayıplar var...
Alman ve İsrail kabinesi ikinci ortak toplantısını Berlin'de yaptı. Birincisini Kudüs'te yapmıştı...
So wie ich daran glaube, dass der Angriff auf die Twintowers am 11. September 2001...
11 Eylül 2001'de İkiz kulelere yapılan saldırıyı el-Kaide diye çıkartma bir örgütün yapamayacağına inandığım gibi...
2006 'nın Kasım ayında Kabil'deydim...
ABD-Ingiliz Orta Şark Kumpanyası bütün dünyayı parmağına taktı oynatıyor...
Çanakkale savaşı, sonradan ortaya çıkan sonucuyla Osmanlı devletinin bittiği savaştır.
İktidardasın Tom Amca. ABD başkanlığın kutlu olsun.
Bir garip ölmüş diyeler. Üç günden sonra duyalar...
19 Mayıs 1901'de Siyonizmin birleştirici babası Thedor HERZL, Sultan Abdülhamid'in huzurundadır.
1979'un 27 Aralık gecesi SSCB'nin kızıl ordusu, Afganistan'a girmişti. Görkemli, techizatlı, dünyayı korkudan titreten kızılordu ...
Doğudan, batıdan, kuzeyden güneyden her renkten , her dilden , her ırktan Müminlerin aşkla, vecdle...
Bütün kürreyi arzda yaşayan Müslümanları bugün heyecan dalgası sarmış durumda.
GÜRCİSTAN: 69.700 km. kare yüzölçüme, beş milyon nüfusa sahip olan bu küçük ülkenin...
Yılmaz ÖZTUNA: “Türkiye Gazetesi” nasıl bir gazete? sorusunun cevabını vermek çok zordur...
Ankara kökenli bir kitap “Şu Çılgın Türkler”.
Yedi güzel adamın dalından bir yaprak daha düştü toprağa
Bu yazıyı tasarlarken Pakistan’ın başında dolaşan sosyal ve siyasal desiseleri düşününce PAK-İSTAN hayalini kuran...
19 Temmuzda 23 Güney Koreli Güney Afganistan'da, Taliban tarafından tutuklanmıştı.
Time dergisi başörtülü İHH gönüllüsü Mine KARAKAŞ'ın resmini kapağına basarak "Türkiye'nin ikilemi" başlığıyla vermiş.
Kabil’e kar inmemiş fakat soğuk inmiş, yağan yağmurdan her taraf çamur içinde.
16 Aralık 2006’da MTTB’nin (Milli Türk Talebe Birliği) kuruluşunun yeniden ilan edildiğini gazetelerden okuduk. CHP’li Yüksel Çengel, 46. dönem MTTB Genel Başkanı. Milliyetçi Rasim Cinisli 47. dönem MTTB Genel Başkanı. İsmail Kahraman 48. dönem genel...
Bugün Terörizmin tarifi ABD’nin keyfine ve uzmanlık alanına bırakıldı.
Yeni gün için programimizi yapmistik...
Sabah namazini kildik, yeni gün için bize gösterilen çadirda istirahate çekildik...
AZAD Keşmir, Jammu ve Makbuza Keşmir denilen 222,236 km2 lik yüzölçüme sahip...
ABD günden güne kaybeden bir ülke. ABD´ye duyulan nefretin ölcüsü yoktur.
21 Aralk perşembe sabahı haberlerinde; hazar denizinin doğu yakasına düşen bir batı Orta Asya devleti olan Türkmenistan Devlet baskani ya da Türkmenistan Diktatörü S.Murat Türkmenbaşının öldüğü haberini duydum
Bir önceki gece paralı askerlerle çatışmadan dönmüştük. Kaybettiğimiz grubu bulabilmek için yorgunluğun üstüne ...
11 Eylül 2001'de İkiz kulelere yapılan saldırıyı el-Kaide diye çıkartma bir örgütün yapamayacağına inan...
Müslümanlarin kendi hayatlarini iyilestirici her türlü isteklerinde elde ettikleri her türlü basarinin karsisina ezici ve yikici bir biçimde dikildigini görüyoruz.
Az tirajlı bir gazetede küçük bir iç sayfa haberine göre Afganistan’ın güneyinde...