x

Dünyayı Kuşatan Yüreğin Anısına

Keşmir – 29 Kasım 2005 Peşaver’e yolculuk

Geriye 300 battaniye vereceğimiz kalmıştı. Depoya gelen battaniyelerden 180’ini yükleyip götürdük. Köyde Mehmet Ali’nin durduğu sırada yardım eden, Arapça bilen bir adam vardı. Adamı gözüm tutmamıştı. Mustafa’ya, battaniyeleri Mutayyibul İslam’a indirelim, köylüler buradan alır dedim. Adam çıktı geldi, ‘Bana güvenmiyor musunuz?’ dedi. Evet, ona güvenmiyordum, bu sadece benim teşhisim değildi. Mehmet Ali önerdiği için adamın bu cümlesini önemsedim. Battaniyeleri onun deposuna indirdik. Yarın devamını gönderecektik ve dağıtım için köylere haber gönderecekti. Dağıtımı Mustafa ile yapacaktı.

 

Ertesi gün geri kalan battaniyeleri yükledik. İhsan’la Mustafa arabaya binip gitti. Öğleden sonra telaşla dönmüşlerdi. ‘Bütün köylüler toplandı. Bu adam büyük haksızlık yapıyor. Battaniyeleri kendi akrabalarına dağıttı. Niçin ona emanet ediyorsunuz?’

 

Arkadaşlar diğer battaniyeleri vermiyorlar, adamın akrabaları istiyor. Dağıtım kağıtlarını alıp geliyorlar ki, kağıtları kendileri İngilizce olarak dizmişler. Mutayyibul İslam’ın gençleri devreye giriyor, arkadaşlar geliyorlar.

 

Akşam hep beraber ‘Haydi kendimize bir yemek ısmarlayalım’ dedik ve şiş kebapçıya gittik. Şöforu da çağırıp dizildik. Seksen şiş yenmişti. Neşeyle yedik. Hizmet eden çocuğa bahşiş verdim. Oradan derenin karşısındaki çadırkente geçtik. Mutayyib’e uğradık. Onların yemek pişirme yerlerini gezdik. Her sabah İBB’den 2000 ekmek alıyorlarmış. Günde 8000 kişiye yemek çıkarıyorlarmış. Türk Kızılay’ının verdiği yüksek ve genişçe bir çadıra girdik. Gori’deki konu açıldı.

 

- Biz çok üzüldük. Oraya okul vaadetmiştik. Madem o köyde bizim iyi niyetimizi istismar edenler var, biz de okul işinden vaz geçeceğiz.

 

- Sizin arkadaşlar dönünce köyün kadın ve çocukları da geldi. Türk gençleri çok iyi insanlardı. Niçin onları üzüyorsunuz diye ağladılar.

 

Biz de daha yukarı taşınmaya karar verdik. Çaydan sonra kalktık.

 

Peşaver’e yolculuk - 5-7 Aralık 2005

 

Namazdan sonra tekrar uzandık. Pakileri giyeceğim için kafamı ve boynumu yıkadım. Akşam yatıda kullanacağım eşyaları poşete koydum. Önü fermuarlı yün ceketi, tişörtü de hediye için aldım. Kahvaltıyı İHH bürosunda yaptık. Sonra yeni alınan arabaya Halit, İhsan, Mustafa, ben ve Recep bindik. Recep sağ direksiyon olmasına rağmen aracı iyi kullanıyordu. Hava güneşli ve güzeldi.

 

Halit:

 

- Bahattin ağabey çıkartma dedi yün içlikleri, yanacağım.

 

- Bir söz vardır Halit. Sıcaktan zarar gelmez, cehennem ateşinden Allah korusun!

 

Otoyola çıkmıştık. Peşaver’e kadar olmamasını diledim. Çünki yolda, hafızamda kaldığı kadarıyla Miraceddin’e uğrayacaktım. Kırkbeş dakika kadar sonra otoyoldan çıktık. Büyük köprüye gelmiştik. İki nehir sağımızda birbirine kavuşuyordu. Kale solumuzdaydı.

 

- Recep, köprü bitince soldaki ilk gelen yola gireceğiz.

 

Yola girdi.

 

-Tam sol yap, devam et!

 

- Çok güzel bir kaleymiş.

 

- Arkadaşlar, Miraceddin İslam Cemiyeti Talebe’nin reisiydi. Yirmiüç sene önce onun düğününe gelmiştim. Büyük ihtimal evi bulurum. Fakat biraz ileri gidip, sonra geri gelelim.

 

Tren yolu köprüsüne yaklaşmıştık. Patan savaşçılarının İngilizlere karşı gösterdikleri kahramanlık için yapılan anıtı gençlere anlattım. Ve geri döndük. Evinin olduğunu tahmin yerde bir ihtiyara Miraceddin’i sordum. Gerideki büyük evi gösterdi. Bir çocuk kapıyı çaldı. İçeriden çıkan adam Miraceddin’in evde olmadığını söyledi. Cebinden aradık ulaşamadık. Adam Miraceddin’in ağabeyiymiş. Düğününe gelmiştim deyince, ‘Evet Türk biraderler vardı.’ dedi. Daha bir içten sarıldık.

 

Peşaver’e yaklaşmak beni heyecanlandırmaya başlamıştı. Toprak bildiğim, kendini bana hatırlatan salt topraktı. Keşmir’in dağlarından sonra Peşaver, Celalabad’a uzanan yapısını bana bir kez daha hatırlatmıştı.

 

Süs bitkisi yetiştiren bahçe ve seralardan geçtik. Nihayet Peşaver’in yoğun eksoz dumanlı kirli havasına girmiştik. Önce hastahaneye gidecektik. Yine de sorarak bulduk. Dr. İftihar Hüseyin başka bir yerdeymiş. Üst kata çıkardılar. Muhammed Şerif bey odasına aldı. Bahçeye indim. Alt kat kapatılarak kadın bölümü yapılmış. İsmail oğluyla beraber geldi. Muhammed Fati, fıtık olmuş, yarın hastahaneye yatırılacakmış. Muhammed Şerif beyin aracı da ilave olunca o önde, bizim araç arkada yola çıktık. Erbudroddan sağa girdik. Medical College güzel bir okuldu. Dr. İftihar’la sarıldık. Beni ameliyat edeli 23 sene olmuştu. Onun da saçına sakalına kır düşmüştü. Toplantı salonunda çay içip kalktık.

 

Sabah çantamı topladım. Hubeybin merkezine gelip kahvaltı yaptık. İhsan, Hamza ve Mustafa’yla birlikte İTÜ mezunu olan çocukların ev sahibiyle vedaya gitti. Çay sohbeti, Yaşar’la Halit’in lüzumsuz bir tartışmasına döndü, uzadı, uzadı. Bırakın dedikçe, Yaşar hırsla devam ettirdi. Bu Yaşar’ın güzelliklerinin içindeki dikenli bahçesiydi. Ki iyi dikenliydi. Halit’i dışarı çıkardım. Caddelerde tur attık. Kızgınlığını yatıştırmaya çalıştım.

 

- Sizi burada tanıdım. İyi arkadaşlarsınız. Rasulullah münakaşadan ilk çekileni müjdeliyor. Bütün hukukunuz bir anda bitebilir. Hani derler ya, incir çekirdeğini dolduracak bir şey mi var ortada?

 

Kısa bir dolaşmadan sonra döndük. Muzaffer Abad için örnek olarak Şifa hastahanesini görüp, yapılan işçiliklere bakacaktık. Oğuzhan’ın sürdüğü araçla, Yaşar’la beraber yola çıktık. O yine başa döndü.

 

- Yanlış yapıyorsunuz. Ben de dahil herkesin yanında tartışmaya giriyorsunuz, girmemelisiniz! Ağırlığınızı heder etmemelisiniz.

 

Şifa hastahanesine geldik. Büyük bir hastahaneydi, temiz ve bakımlıydı. Bir taraftan yeni inşaatlar devam ediyordu. Muttayyib’cilerle buluştuk. Hastahane idarecisinin ofisine girdik. Esmer güzeli bir Pakistanlı kız oturuyor. Ellerini gözledim. Dülsine’nin resmindeki kadar güzel bir kadın eliydi. Hastahane müdürüne Oğuzhan kısaca faaliyetlerimizi anlattı. Adam teşekkür ve memnuniyetini ifade ettikten sonra, her türlü yardıma hazır olduklarını, bize doktor verebileceklerini, idareyi biz yapacaksak doktor ücretlerini bizim ödeyeceğimizi yahut kendilerinin de bir idare oluşturabileceklerini söyledi.

 

Dışarıda örnek olarak kurulmuş dışı saç, içi suntalama, tavanı straforlu, çatısı da oluklu saç olan 25 metrekarelik yapıya baktık. 1000 Dolarmış. Sonra Mutayyib’cilerle vedalaşıp İHH’ya doğru yola çıktık. Erlangen için yazdırdığım fax çekilmişti. Metinleri alıp cebime koydum. Bozdurulacak paralar için Ali ve Halit’le yola çıktık. Önce Faysal Mescid’e uğradık. Ziyaül Hak’ın kabrinin resimlerini çektik. Bizi bekleyen taksiye binip para bozduracağımız döviz bürosuna gittik. Paraları bozdurduktan sonra bir CD’ciye girdik. Klasik Pakistan enstrümantal müziği, klasik sözlü müzik kaseti ve Urduca filmler, Buz Dünyası’nın İngilizcesini aldım. Yol için de alışveriş yapıp İHH’ya döndük. Babur’e muhacir depremzedeler için 1500 Dolar, öğrencilerden Hamza’ya 7000 Rupi, Mustafa’ya 3000 Rupi bıraktım. Ali’ye de 5000 Rupi verdim. Okul için olan Avroları bozdurdum. Biraz fazlasını da defter kitap alması ve dağıtması için Halit’e verdim.

Müseferet

Tahran’ın Güney Otobüs terminaline gideceğim.

Muhtaç Ağlatır

Aradan otuz sene geçmişti; onu unutmamıştım. Kaybolup gitmişti.

Allah taraftarı kurtarıcılar olmadıkça, fesatçılar

Gürcistan: 69 bin 700 km kare yüzölçümüne ve 5 milyon nüfusa sahip olan bu küçük ülkenin,...

İslam'da şiddet

Evet, İran devrimiyle hızlanan bir süreç var.

Şehadet en karlı alış veriş arkadaşlar; canı verip

Sonradan kendisi de bir alçağın en az on kurşununa hedef olan Hayati ÜSTÜN, İstanbul'dan telefon ediyor.

Cihad ve Şehadet (Selami Yurdan)

İhtiyar delikanlı: Yaşlanan bedenine karşın, yaşlanmayan gözlerinden yiğitlik kıvılcımları saçan Ferman ağabey

Yorulmuş adamlarla yola çıkmak

Hep zaafiyet içinde yüzmeyi nasip ediyor.

Her dağ kekik kokmaz

Gecikiyor dostların kalbine.....

Üsküp'ün gülleri susuz kalmasın.. -3-

Akşam namazından sonra beş araçla programın yapılacağı Kumanova'nın banliyösündeki Likova'ya doğru yola çıktık.

Üsküp'ün gülleri susuz kalmasın.. -2-

Makedon hükümeti, batıdaki dağın ucuna 70 metre yüksekliğinde bir haç dikmiş.

Üsküp'ün gülleri susuz kalmasın.. -1-

Makedonyalı Müslümanlar 2005 yılını bitirirken Osmanlı ulemasının son temsilcisi İdris İdrisi Hoca Efendiyi kaybetti.

Akşamki konuşma gençlerin çok hoşuna gitmiş..

Reyyan'la beraber otobüsle Recklinghausen'e gittik. Oradan 11'de ICE'ye bindik.

Bu kadar kendiliğinden gözyaşım ilk defa akıyordu

Akşam Ahmet gelip aldı. Sonra eşi, oğlu Musab ve kızı Halenur'u da alıp Bochum'a gittik.

Son başladığım öykü aklıma gelince duygulandım

Akşam Ahmet gelip aldı, ailece ona başsağlığına gittik. Yan komşu Karslı inşaatçı da geldi. Sivas iki yıllık mezunuymuş.

Berlin'de akşam iyi kar yağmıştı, şimdiyse başlayan yağmur karı eritiyordu

Saat 12'de Musab geldi. Emine hanım Bilefeld'e gidecekmiş. 'Almaya gelmesinler, seni giderken biz bırakalım.' dedim.

Priştina'nın en genç imamı ve gençlerle ilgilenen

Faik'in börekçi dükkanı varmış, oraya gidiyoruz. Hüsameddin'e telefon ettik. Bir saat önce eve gelmiş.

Alman misyonerler bölgede çalışmak için 20...

Priştina, 200 bin nufuslu bir şehir. Onüç cami var. İmam-Hatib okulu, İlahiyat Fakültesi dört senedir eğitim hizmeti veriyor.

Zerre kadar hayrın da, zerre kadar şerrin de karşı

Gayrimüslimlerin anlattığına karşılık üzerine gitmeliyiz. Teknolojinin ve iletişimin hızlandığı bu zamanda bu fırsatları iyi değerlendirip

Balkanlardaki ve Türkiye'deki Müslümanların ilişkileri

İçerdeki bilgisayarlar okulun, orada yer olmadığı için burada duruyor.

İttifaklar arasındaki fark

Cahiliye dönemi ittifakları, zalim de olsa, mazlum da olsa, saldırgan da olsa, saldırıya uğrayan da olsa

Taklit ve farklılığı öne çıkaran ırkçılık

Taklit, 'öteki'ni kalıp yargılarla anlamanın bir biçimidir. Taklit, sömürgeci iktidarın ve bilginin anlaşılması en zor

Berlin duvarı yıkıldı, bu ülkede başka duvarlar örülüyordu

Bizler bugün bu salonda bir kader buluşmasında biraradayız.

Kudüs'e sahip çıkmak..

İsrail'in ve dünya siyonizminin desteği ortadayken İslam dünyasının ilgisi sadece toplantılar, tel'inler bazında kalmamalı.

Beytül Mukaddes: Mukaddes ev, Kudüs..

Siyonistlerin göz yumulan bir biçimde bazan Lübnan'a, bazan Gazze'ye saldırısının şaşırtmaca bir amacı vardır...

Bir türküye ne dertler, ne hasretler yüklenir..

Berlin'e doğru hızla giden taksinin camına başımı dayamış, engin yeşillikleri seyrederken kendime sorduğum bir soru

Korku üzerine kurulu bir gelenek

Heredot'tan Pliny'e, Aziz Augustine'den Kolomb'a, açıkçası bütün Avrupa'dan bugünkü ABD'ye kadar...

ABD emperyalizmine karşı mücadele artarak devam...

Bugün burada kitaplardan derlenen bilgiler aktarılmayacak.

Bir zeka özürlüler var içimizde, bir de alçaklar...

Bir dizgici anısı dinlemiştim. Daha çok okumak için bir yayınevine giriyor, okuyor, okuyor.

Keşmir deprem yardımı

Arazideki ekiplerin hepsini topladık. Gori köyünden dağlara doğru giden yol üzerine, dükkanların alt tarafına üç çadır kuruldu.

Hakiki müminin yeri..

Hareket: Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim. Vücutu oynatma, kıpırdatma veya kımıldatma.

Alçakça propagandalar..

Dünyada başka yerlere yerleştirilen milyonlarca mülteci varken Filistinlilerin bunu anlamayıp...

Ey çağlar boyunca dost ve bir kaldıklarımız!

19 Mayıs 1901'de Siyonizmin birleştirici babası Theodor Herzl, Sultan Abdulhamid Han'ın huzurundadır.

Yolculuk -III-

Otelin lobisi aynı zamanda lokanta ve çayhaneydi. Pakistanlı önce tek kişilik odasını tuttu.

Yolculuk -II-

Yemek yer misin, Muhammed? - Hayır, ağabey. Zahedan'a ne zaman varırız?....

Yolculuk -I-

Tahran'ın Güney Otobüs Terminaline gideceğim. Meydan-ı İmam Humeyni'yi batı yönünden Tophane tarafına koşar adım geçtim.

Otuzuncu yılında İran İnkılabını değerlendirmek

İran devrim kitabını iyi okursak, iki şey dağ gibi dikilir karşımıza:

İRAN – Güneybatı Asya Ülkesi

Yirminci yüzyıl itibariyle petrol ve doğalgaz zengini bir ülke...

Hatemi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimi

Peygamberler hata yapınca uyarılmışlardı. İnsanlar ise emredildikleri ve nehyedildiklerini bilirlerse...

Afganistan'a gidince köyüme gitmiş gibi rahatlıyo

Kararını vermişti, gidecekti. Önce İsmail'in evine gidip taziye ziyareti yapacaktı. Yapabilecek miydi?

Afiganistan

Afganistan halkının İslam'a bağlılığı ve İslami endişeleri tartışma kabul etmez bir gerçek.

İslam bütün bir yaşam tarzıdır

İslam yaşadığımız zamanda dünyanın en faal gücüdür. Yirminci yy.ın zarları Müslümanlar üzerine atıldı.

Cihad İslam'ın hiç solmayan bir gülü, bir gücü...

Biz bu akşam burada hayatlarını, insanlık tarihi boyunca bir kere yaşanan insan hayatını Allah...

İHH, Afganistan-Celalabad-Gazne

İHH, Afganistan'da yıllardır faaliyetini sürdürüyor. Bu seneki Kurbanda bir ekip daha ilave edildi

Cihad ve Şehadet İslam'ın hiç solmayan iki çiçeği

1552, Rus Çarı zalim İvan'ın Kazan Hanlığını yakıp yıktığı tarihtir. Bu günün anısına da Kızıl Meydan'daki St. ...

Ben Afganistan'a sevdalıydım, ilgiliydim

Bir kenara oturup ekmek yanına birer meyve suyu içtik. Sonra 83 numara geldi.

‘Bu sınırlar şeytanın çizgileridir’

Yol eski toz ve topraklı yol değil. Yeni yapılmış ve çok güzel asfaltlanmış...

Karayoluyla kaç bin km yol yapacağım, kaç değişik...

Ha bugün ha yarın derken yine tası tarağı topladım. Dadaş Seyahat niçin bir kalır.

Bütün iyi dostlarım şehid oldu!

Dr. Rabbaniyle vedalaştık. ‘Yarın akşam buraya gel seni gönderelim. Kabil’in son durumunu mutlaka görmelisin...

İslam’da Cihad vardır, siyasette koltuk vardır

24 Mayıs 1995, saat 15:10’da Afganistan Cumhurbaşkanı Prof. Burhaneddin Rabbani ile görüşmeye alındım

Kabil’de geziyorum, her yer yıkılmış ve yakılmış!

Celalabad’a döndük. Emanullah geldi. Marufların Peşaver’de olduğunu ve görüştüğünü söyledi.

Seyyid Abdullah Nuri - Ayak izleriniz bile kalmadı

Kabil’i seyrediyorum. İşte merkezi şehir önümde uzanıyor. Bütün güzelliğiyle demeli miyim bilmiyorum.

Tacikistan’da 100 bin masum müslüman halk şehid ed

1991 yılında Sovyetler dağılınca bütün bağlı cumhuriyetler bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Birileri bir yere oturunca sürekli iç düşman humma

Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?

Taliban, İtalya’nın Senusileri gibi, Müslüman ama

Cümbüş’te üç kuvvet vardı: 1- Cihadiler; dışarıyla alakası yok. 2- Pehlivanlar; (milisler) eski Necib’in...

‘Sakal, sarık mecburi, kadınlar sokağa çıkamaz. İs

Pazar; Erzurum garajı eski yerine yeniden yapılmış. Selami’yi tekrar aradım. Necmeddin’le geldiler.

Şu kuruyan güllere bak! Kuruyan gençlerimiz gibi.

Gece saat 03:30’da uyandım. Ezan okunuyordu. Namazı kıldım, uyuyamıyorum.

Afgan cihadına katılmak için bu yol en önemli geçi

İstanbul’dan karayoluyla yola çıktığınızda, dört bin üç yüz km. sonra çöllerle kaplı Belucistan’a ulaşırsınız...

Geleceğin en büyük çöl savaşları burada yaşanabili

İran’ın güneydoğusuna, Afganistan’ın güneybatısına ve Pakistan’ın batısına düşen, 2,5 milyonu İran’da...

Amsterdam’da açan çiçek

Gönlümde bir kıymet dairem var. Bunu açıklamalı mıydım? Evet bunu açıklamalıyım ki, anlatacağım anlamlansın diyorum...

Gezi notları arasında iki şiiri

Bırak git meydanları,Vur beni!

Bizim diyarımız! Osmanlı yetimi

Saat 12’de İHH’dan minibüsle havaalanına çıktık. Üsküp’e Yakup Hoca’nın vefatı için taziyeye gideceğiz.

Yirmi günde sanki 20 yıllık bir dostluk bağı oluşt

Kampa döndüğümüzde saat iki olmuştu. Halit, ‘Mecir bekliyor, taziyeye geç kalıyormuşuz’.

‘Mücadelenin uykuya dalmaması önemliydi’

Taksiciler yapıştı. Hayır dedim. Biri inat etti. Araba gelecek desem de aldırmıyordu.

‘Eyvah! Afganistan ırk savaşlarına doğru ...’

İkindide camiye gittik. Çıkışta Muallimin müdürlüğünü yaptığı okulu gezdim. Beşyüz öğrencileri varmış.

‘Karın çığa dönmesi gibi insanoğluna ihtiyarlık ç

Hastahanedeki hasta ve yakınlarının hemen tamamı Afganlıydı. İsmail, Hanif’i aramıştı.

Peşaver 5-7 Aralık 2005 ‘Emini sen büyük adamsın!

Vakit geç oluyordu. Taş pazarına gidecektik. Recep ve Halit acil alışveriş yapıp geri dönecekti...

Keşmir – 29 Kasım 2005 Peşaver’e yolculuk

Geriye 300 battaniye vereceğimiz kalmıştı. Depoya gelen battaniyelerden 180’ini yükleyip götürdük...

Keşmir – 27 Kasım 2005

Çadırların dikiş yerlerinden su damlamaya başladı. Battaniyenin baş tarafı sırıl sıklam olmuştu...

Keşmir – 26 Kasım 2005

Sabah namazında hava daha soğuktu. Namazı kılıp yataktaki sıcaklığımızın içine yeniden gömüldük...

Keşmir – 25 Kasım 2005

Pakistan elektrik kurumu elemanları geldi. Huzeyfe’nin yerleştirdiği ana panodan kampa yeni hat çekmeye başladılar...

Keşmir – 10 Kasım 2005

Akşam saat 19, İstanbul-Karaçi uçağı için havaalanındayız...

Afganistan’daki son seçimler üzerine...

Afganistan’ın işgal gücü, seçimlerde hile olduğunu ısbatladı ve seçimler ikinci tura kaldı. Bu seçimlerde de hile var diye yazmadım.

Amerika Afganistan’da gerçekten savaşıyor mu?

Hayır, ABD Afganistan’da bir kurnazlık oyunu sergiliyor. Evet, çatışmalar var, kayıplar var...

Merkel’in Dışa Vurduğu İsrail Baklası

Alman ve İsrail kabinesi ikinci ortak toplantısını Berlin'de yaptı. Birincisini Kudüs'te yapmıştı...

Werden die Bomben die in Kabul explodieren Merkel

So wie ich daran glaube, dass der Angriff auf die Twintowers am 11. September 2001...

Kabil’de patlayan bombalar Merkel’i kurtaracak mı?

11 Eylül 2001'de İkiz kulelere yapılan saldırıyı el-Kaide diye çıkartma bir örgütün yapamayacağına inandığım gibi...

Swat Tahrik-i Taliban'ı ve Pakistan'ın Durand Hatt

2006 'nın Kasım ayında Kabil'deydim...

Pakistana Sahip Çıkalım

ABD-Ingiliz Orta Şark Kumpanyası bütün dünyayı parmağına taktı oynatıyor...

Çanakkale Onurlu Bir Bitişin Savaşı

Çanakkale savaşı, sonradan ortaya çıkan sonucuyla Osmanlı devletinin bittiği savaştır.

YENİ TOM AMCA: Barack Hüseyin Obama

İktidardasın Tom Amca. ABD başkanlığın kutlu olsun.

Sözünde duran bir yiğit daha Rabbine döndü.

Bir garip ölmüş diyeler. Üç günden sonra duyalar...

Siyonist israil Devletinin Gerçeğini Kavramak

19 Mayıs 1901'de Siyonizmin birleştirici babası Thedor HERZL, Sultan Abdülhamid'in huzurundadır.

İsrail döktüğü kadar kan ödeyecek, ektiği kadar ki

1979'un 27 Aralık gecesi SSCB'nin kızıl ordusu, Afganistan'a girmişti. Görkemli, techizatlı, dünyayı korkudan titreten kızılordu ...

Mekke ve Kabeye Sahip Çıkalım

Doğudan, batıdan, kuzeyden güneyden her renkten , her dilden , her ırktan Müminlerin aşkla, vecdle...

Türkiye’de Ramazan Notları

Bütün kürreyi arzda yaşayan Müslümanları bugün heyecan dalgası sarmış durumda.

Gürcistan’da Nataşa sahne aldı

GÜRCİSTAN: 69.700 km. kare yüzölçüme, beş milyon nüfusa sahip olan bu küçük ülkenin...

Demir Döğenlerin Meydanından İki Demirci

Yılmaz ÖZTUNA: “Türkiye Gazetesi” nasıl bir gazete? sorusunun cevabını vermek çok zordur...

Şu Çılgın Türkler

Ankara kökenli bir kitap “Şu Çılgın Türkler”.

Güzel adam Erdem Bayazıt

Yedi güzel adamın dalından bir yaprak daha düştü toprağa

Pakistan’da Oynanan Oyun

Bu yazıyı tasarlarken Pakistan’ın başında dolaşan sosyal ve siyasal desiseleri düşününce PAK-İSTAN hayalini kuran...

Misyonerlerin Kandahar Gösterisi

19 Temmuzda 23 Güney Koreli Güney Afganistan'da, Taliban tarafından tutuklanmıştı.

Mine, Time’a Kapak Olunca

Time dergisi başörtülü İHH gönüllüsü Mine KARAKAŞ'ın resmini kapağına basarak "Türkiye'nin ikilemi" başlığıyla vermiş.

Kabil’den Celalabad’a Afganistan

Kabil’e kar inmemiş fakat soğuk inmiş, yağan yağmurdan her taraf çamur içinde.

İsmail Kahraman, İslamcılık ve MTTB

16 Aralık 2006’da MTTB’nin (Milli Türk Talebe Birliği) kuruluşunun yeniden ilan edildiğini gazetelerden okuduk. CHP’li Yüksel Çengel, 46. dönem MTTB Genel Başkanı. Milliyetçi Rasim Cinisli 47. dönem MTTB Genel Başkanı. İsmail Kahraman 48. dönem genel...

Şeytan Üçgeni

Bugün Terörizmin tarifi ABD’nin keyfine ve uzmanlık alanına bırakıldı.

Orada bir yer var dağlar başında - KEŞMİR -3-

Yeni gün için programimizi yapmistik...

Orada bir yer var dağlar başında - KEŞMİR -2-

Sabah namazini kildik, yeni gün için bize gösterilen çadirda istirahate çekildik...

Orada bir yer var dağlar başında - KEŞMİR -1-

AZAD Keşmir, Jammu ve Makbuza Keşmir denilen 222,236 km2 lik yüzölçüme sahip...

ABD Kaybetti; Insanliga Kaybettirdi

ABD günden güne kaybeden bir ülke. ABD´ye duyulan nefretin ölcüsü yoktur.

Türkmenbaşı'nın ardından

21 Aralk perşembe sabahı haberlerinde; hazar denizinin doğu yakasına düşen bir batı Orta Asya devleti olan Türkmenistan Devlet baskani ya da Türkmenistan Diktatörü S.Murat Türkmenbaşının öldüğü haberini duydum

Cihaddan Sonra

Bir önceki gece paralı askerlerle çatışmadan dönmüştük. Kaybettiğimiz grubu bulabilmek için yorgunluğun üstüne ...

Kabil’de patlayan bombalar Merkel’i kurtaracak mı?

11 Eylül 2001'de İkiz kulelere yapılan saldırıyı el-Kaide diye çıkartma bir örgütün yapamayacağına inan...

ABD’nin İşgal Mantığı

Müslümanlarin kendi hayatlarini iyilestirici her türlü isteklerinde elde ettikleri her türlü basarinin karsisina ezici ve yikici bir biçimde dikildigini görüyoruz.

Afganistan’ı unuttuk mu?

Az tirajlı bir gazetede küçük bir iç sayfa haberine göre Afganistan’ın güneyinde...

Ziyaretçi Defteri
Yükleniyor
Yükleniyor...