Şairin dediği gibi, “Zaman ne de çabuk geçiyor”; İzmir’den gideli tam on yıl olmuş be abi, tam on yıl. Bugün dönecek, yarın dönecek diye büyük bir özlemle bekliyoruz, her zaman gidip de döndüğün gibi, belki tekrar dönersin diye, bir umut, gözümüz yollarda bekliyoruz seni her dâim.
Senin ağabeyliğini, dostluğunu, muhabbetini unutamıyoruz ki. Bir telefon ya da bir mesajla, itirazsız bir araya getirirdin tüm dostları, senin tabirinle “Bizim Çocuklar”ı. “Bi dakka!” arkadaşlar deyişini, “Koçum Selami” deyişini ne çok özlemişiz be abi.
Hani bir gün bana demiştin ya; “Koçum Cuma günü müsaitsen, Bergama tarafına doğru gideceğiz; senin arabayla gidebilir miyiz?” demiştin. Seninle yolculuk bir başka keyifliydi abi. 1996 Ağustos ayıydı. Cuma namazından sonra, benim Kıbrıs’tan getirdiğim 79 model külüstür VW Golf ile yola çıkmıştık, Buca’dan Mehmet Ertekin, sen ve ben. Bergama, Dikili, Ayvalık, Edremit, Çanakkale, Lapseki derken soluğu Edirne Keşan’da almıştık… Senin “şurası” dediğin, kilometrelerce ötesiydi hâlbuki.
Rahatımıza olan düşkünlüğümüzden İzmir’in içinde, şurdan şuraya gitmeye üşenen bizler, senin sayende uzakları yakın etmeyi öğrenmiştik… Vardığımızda, hiç unutmuyorum, akşam saat 22.00 sularıydı. İstanbul’dan öğrenci arkadaşlar, deniz kenarında kamptaydı ve aslında, biz onları ziyarete gitmiştik. Gözlerimizden uyku akmasına rağmen, sen bizleri uyutmamış, “haydi gece yürüyüşü yapacağız koçum”, deyip, üç kişi ormanlık alanın içine dalıp gitmiştik gecenin bir vakti. Ormanda geçtiğimiz belli noktalara işaretler koyuyordun. Sonra anladım ki dönüşte yolumuzu rahat bulabilelim diye yapıyordun bütün bunları. Sanırım gece 01.00, 01.30 gibi kampa geri dönmüş ve saatler süren muhabbetten sonra, günün yorgunluğunu atmak için çadırlardan birine geçmiştik dinlenmek için. 1-2 saat sonra sabah namazı için kalkmıştık ve sonrasında biran önce tekrar uyku moduna geçmenin hayalini kurarken, kamptaki tüm öğrencilerle birlikte gece yaptığımız orman yürüyüşünü aynı yol, aynı güzergâh üzerinden tekrarlatmanı hiç, ama hiç unutamıyorum be Bahattin abi. Ne bitmek bilmez bir enerjin vardı abi. Dolu dolu bir hafta sonu yaşamıştık seninle.
Fedakârlığı senden öğrendik. Cefakârlığı, yardımlaşmayı, paylaşmayı. Kim, dara düşmüş arkadaşlardan, hemen elinden tutardın. Mütevazılığın, zaten dillere destan. Hani bizim inşaatların izolasyon işlerini sizin firma yapardı ya. Sen de gelip çalışırdın çatılarda. Elinde fırça, zift tenekesi. Utanırdım. Ben de bir ucundan tutayım isterdim. İzin vermezdin bana. “Sen işverenimizsin, olur mu öyle şey!” derdin. Bizim ustaları uyarırdım zaman zaman. “Aman, bu abiye işçi muamelesi yapmayın!” derdim. “Mücahit o!” derdim senin için. “Kitapları var, yazar o” derdim de şaşırırlardı her biri. Çünkü sen giyiminle, kuşamınla hiç belli etmezdin yazar-çizerliğini, mücahitliğini.
Sen bir başkaydın be Bahattin abi.
Biz zannederdik ki, Bahattin abi sadece bizim abimiz. Bizim bilmediğimiz ne çok dostun, ne çok arkadaşın varmış be abi! Seni en iyi biz bilir, biz tanırız, zannederdik. Oysaki kiminle tanışsam, seni tanıyan, bilen, bizden çok onlarla vakit geçirmişsin hissine kapılırım. Ne vakit bunca zaman geçirdin bu abilerle Bahattin abi. Sende bitmek tükenmek bilmeyen nasıl bir enerji varmış böyle!
2015‘de Saraybosna’da, Başçarşı’da dolaşıyoruz. Gazi Hüsrev’de namazlarımızı kıldık. Saraybosna’nın sembolü Sebil’e doğru giderken yolun sonunda, sağ tarafta Sevdalinka Cafe’nin karşısında küçük, mütevazı bir cafe var Bahattin abi. Adı Laheri. Sahibi Rizeli, Eser isminde bir delikanlı. Tanışmamız tevafuk oldu. Her zamanki gibi söz döndü dolaştı sana geldi be abi. Eser dedi ki: Bir gün öğrenci evindeyiz, muhabbetin dibine vurmuşuz Kapı çaldı. Bir arkadaş ve yanında Bahattin abi. Tabii tanımıyoruz kendisini. Hayırdır amca hangi rüzgâr attı seni buralara dediğimizde, Srebrenica Marş Mira yürüyüşüne katılacağım dediğinde içimizden ya ihtiyar işin mi yok senin, bu halinle üç gün süren, yaklaşık 110 km’lik yolu nasıl yürüyeceksin, demiştik. Akşam Bahattin abi bizde kaldı. Sabah oldu. Diyoruz ki ihtiyar uyusun biraz, uyandırmayalım hemen. Kahvaltı hazırlıyoruz. Zil çaldı. Kapıyı açıp baktığımızda karşımızda Bahattin abi. Meğer sabah namazından sonra yürüyüş yapmak için evden çıkmış. Şaşırmıştık. Oysa daha sonra, daha da şaşıracaktık demişti Eser. Hep beraber Marş Mira yürüyüşüne çıktığımız da akşam içimizden dalga geçtiğimiz ihtiyarın önümüzden bir gidişi vardı abi, dedi Eser. Bahattin abi sanki tazı gibiydi diyor. İnan abi yetişemiyorduk kendisine diye seninle ilgili anısını anlatışını da unutamıyorum be Bahattin abi.
Keşke çıkıp gelsen.
O dağ yürüyüşlerimizi yine yapsak.
Seninle yine seyahatlere çıksak.
Avusturya Freistadt’da, sargı içerisindeki yanık ayağımı görünce hemen ormandan bir baston yapmıştın ya bana. Bunlar hep hatıralarda kalacak be abi.
Yine gelsen, yine kampa gitsek Almanya’ya, Keşan’a. Hani sözün vardı bana, Nijer’e birlikte gidecektik. Afganistan’a götürecektin beni. Gazze’ye gidecektik birlikte. Avrupa turu yapacaktık hani. Hani Ömer abileri, Kemal abileri, Yüksel abileri ziyaret edecektik, Nürnberg’de, Viyana’da, Hamburg’da. Hani yine gidecektik Köyceğiz’e, Afyon’a, İstanbul’a. Yol boyu Akhisar’a uğrayacaktık, Yalova’ya uğrayacaktık hani.
Hep birlikte olsak yine.
İple çeksek Perşembeleri.
Yine “Koçum!” desen bana.
“Bi dakka arkadaşlar!” desen yine.
Ne olurdu be Bahattin abi.
Seninle İzmir bi başka güzeldi be abi.
Seni çook ama, çok özledik.
Vay be Bahattin abi.
Selami Aldemir
22.11.2020 / İzmir
Bu yazı bahattinyildiz.com için kaleme alınmıştır. Yayın tarihi: 28.12.2020
Merhum Bahaddin’i Anlatabilmek
Bahattin Abimizin Gözlerindeki Derin Bakış
Bahattin Abi
Mütevâzı, Müstakim ve Mücâhid: Bahattin Yıldız
En Yüksek Kariyer Kulluktur
Bahattin Yıldız, Tanışmamız ve beraberliğimiz
1991’de İzmir’e öğrenci olarak geldiğimde tanıdım Bahattin Yıldız abiyi
Selamlar Şehitler Bahattin Yıldızı
Bahattin Abi
Hayatlara Yön Veren İnsan Bahaddin Yıldız
Cennete Giden Yol Bahattin Yıldız
Şehadete Kara Sevda İle Sevdalı Topraklarda Kavuşan Adam
Bahattin Ağabey
Tarife Sığmayan Adam Bahattin Yıldız
Bahattin YILDIZ
Bahattin YILDIZ Abiden Kalan Kısa Hatıralar
Modern Çağın Rol Modeli Bahattin YILDIZ
Yolun Yolumuz Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız Okuma ve Yazmaya Teşvik Ederdi
Namaz kılmaya yeni başlamıştım.
Bahattin ile son görüşmemizi
Bahattin YILDIZ Abi
Bahattin Abi
Bahattin Abiyle Muhabbet
Bahattin Abimiz
Şehid Bahattin YILDIZ Abiyi Rahmetle Anıyorum
Bahattin Yıldız ile Anılarımız
Bahattin Ağabey
O Bizim Hayat Öğretmenimizdi
Binlerce YILDIZ'dan Biri Olmak
Bir Şehidin Ardından
Vay be Bahattin Abi