Yıl 1980… 12 Eylül... Askeri Darbe yılları... 1982 yılında YÖK tarafından çıkarılan kıyafet genelgesine göre başörtüsü yasaktır. Bu yasağı kaldırmak için ilk adımsa 1984’te atıldı. Kenan Evren’in, "Türkiye’de irtica tehlikesi" olduğuna ilişkin söylemleri üzerine, 1987’de başörtüsü yeniden yasaklanarak disiplin suçu sayılmaya başlandı. İzmir’de bulunan Müslüman gençlerle Hukuk Fakültesi önünde geniş katılımlı bir eylem süreci başladı. İşlenen hukuksuzluğu vurgulamak adına, Hukuk Fakültesi önünü tercih edilmişti. Aynı zamanda orası İzmir’in en görünen yerlerinden biriydi. Kırk beş gün oturma eylemi yapıldı. Türkiye İslami hareketin zor süreçlerden geçtiği ve başörtü eylemlerinin Müslümanları harekete geçirdiği bir zamanda, Akıncıların İzmir ağabeyi Bahattin YILDIZ ile yüz yüze tanışma imkânım oldu. Tanışmamızdan sonra, İslami harekette dava arkadaşlığı ve dostluğumuzun ilk adımı oldu. Bahattin ağabeyle İzmir Esendere’de aile apartmanında uzun yıllar komşuluk yaptık. İzmir dışından gelen misafirleri olduğunda beni de sabah kahvaltısına çağırır, dostlarıyla tanıştırırdı. Evde olduğu zamanlarda beraber koşular yapardık. Maliyeciler, Arapderesi ve Eski İzmir çıkışına kadar gider, Akevler de bulunan İzmir İmam Hatip Lisesi’nin arkasında spor yapardık. Bahattin ağabey benim için aile büyüğüm, dava liderim ve aynı zamanda spor yapabildiğim bir arkadaşım gibiydi.
Gençliği İslam coğrafyasında cepheden cepheye heyecan taşımakla geçen Bahattin ağabey, ümmetin derdiyle dertlenirken bizi de bu derde ortak ederdi. Her zaman ki gibi Bahattin ağabey, Kemeraltı Havra sokağında ki dükkânımıza geldiğinde, memleket meselesi, siyaset derken Afganistan, Keşmir, Filistin ve birçok İslam coğrafyasında bulunan durumlar hakkında konuşuyorduk. Afgan cihadına katılan gençlerden bahsederken dikkatimi çeken nokta; ise Tacikistanlı Müslüman gençlerin sınır hattında bulunan Ceyhun Nehrini geçerek, cihada gidip geldiklerini ve bu hareketin Tacikistan’da bir hareketlenmeye yol açacağına işaret etmişti. Çok geçmeden beklenen hareketliliğin olduğunu görünce, Bahattin ağabeyin ne kadar öngörülü olduğunu bir kez daha görmüştüm.
Bir gün Bahattin ağabey, Sivas’ta bulunan doktor arkadaşının düğününe beraber gitmeyi teklif etti. Sivas’a gitmek için İzmir’den yola çıkıp Ankara’ya doğru yola çıktık. Ankara’da bulunan Hüsnü Özer ağabeye misafir olduk. O gece kaldığımız evde yatsı namazını eda ederken Bahattin ağabey namazı kıldırmak için ayağa kalktığında: “Sadık, sende müezzinlik yap.” dedi. Namazın sonunda tesbihat yaparken, “O’nun her şeye gücü yeter.(Ve hüve ala külli şeyin kadir.)” der demez, Bahattin ağabey: “Allahım! Bizi salihlerle birlikte haşret.(Allahümme mahşurna fi zümratissalihin.)” dedi. Duaya ellerimi açtım. O günden beri aynısını söyler ve güzel bir hatıra olarak devam ederim.
Ertesi gün İstanbul’dan gelen ağabeylerle buluşup, dört kişi (Mehmet GÜNEY ve Fahrettin KÜLTÜR ağabeyler ) olarak yola devam ettik. Yol üstünde bulunan ağabeylerimize uğrayıp Sivas’a doğru yola çıktık. Keyifli bir yolculuktan sonra Sivas’a vardık. Misafir olduğumuz evde değerli ağabeylerimizle tanışma imkanım oldu. Çoğu eski Akıncı ağabeylerimizdi. Bahattin ağabeyle beraber ’Hicret Koşusu’unda bulunan Abdullah GENÇ ağabeyle tanıştım. Bahattin ağabeyin sporcu olmasından dolayı, ağabeylerimizle güreşme imkanım oldu. Sivas yolculuğumuzu bitirip, İstanbul’a doğru yol çıktık. Yol güzergâhında bulunan ağabeylerimize uğrama imkanımız oldu. İstanbul’a vardığımızda Mehmet GÜNEY abimize misafir olduk. Daha sonra Fatih’te bulunan Özgün yayıncılığa gittik. Yolculuktan keyif almış ve çok istifade etmiştim. Yolculuk esnasında her iki ağabeyimden ( Bahattin YILDIZ ve Mehmet GÜNEY) müsaade alarak oğlumun adını iki ismin birleşiminden, Muhammed Bahattin olarak isimlendirdim. İnşallah oğlumda, büyüklerimizin yolunda Müslüman gençlerden olur ve ismiyle müsemma olur.
Gece saat 02:00 sularıydı, kapım çalınıyordu. Kapıyı açtığımda Bahattin ağabeyi gördüm. Bana hemen giyinmemi söyleyip, aceleyle evden çıkarken nereye gideceğimizi söylemedi, ben de sormadım. Bmc Leyland markalı arabasıyla sessizce yola devam ederken, bana dönüp, “Sadık, Sırplar Bosnalı kardeşlerimizi katlediyorlar. Srebrenitsa kan revan içinde.” dedi. Bu sözler karşısında, bende peki ağabey biz nereye gidiyoruz diye sordum. “Türkiye gazetesine gidiyoruz.” dedi. Gazeteye vardığımızda bina kapalıydı. Bu duruma Bahattin ağabey çok üzülmüştü. Üzüntü ile geri dönerken, yanımda yüreği ümmet için atan bir adam vardı. Evet Bahattin YILDIZ ümmetin yüreğiydi.
Bahattin ağabeyle her buluşmamızı özlemle beklerdim. Son konuşmamız telefonda olmuştu. Bazı mevzuları konuşmak için kendisini aradığımda, “Osman AYTEPE kardeşimizin dükkânının karşısında bulunan, Çınaraltı çay bahçesine gelmemi söyledi.” Telefonla konuşmamızdan bir veya iki gün sonra İstanbul’a gitti. Oradan da Afganistan’da yetimler için yurt arsası almaya gitti. Kendisinin gelmesini beklerken, Şehadet haberi geldi. Böylece Bahattin ağabeyimle buluşmamız ahiret kaldı, inşallah cennette buluşuruz. Selam olsun ümmetin dertli yüreğine ve şehidine.
Sadık TORUN
Bu yazı bahattinyildiz.com için kaleme alınmıştır. Yayın tarihi: 28.12.2020
Merhum Bahaddin’i Anlatabilmek
Bahattin Abimizin Gözlerindeki Derin Bakış
Bahattin Abi
Mütevâzı, Müstakim ve Mücâhid: Bahattin Yıldız
En Yüksek Kariyer Kulluktur
Bahattin Yıldız, Tanışmamız ve beraberliğimiz
1991’de İzmir’e öğrenci olarak geldiğimde tanıdım Bahattin Yıldız abiyi
Selamlar Şehitler Bahattin Yıldızı
Bahattin Abi
Hayatlara Yön Veren İnsan Bahaddin Yıldız
Cennete Giden Yol Bahattin Yıldız
Şehadete Kara Sevda İle Sevdalı Topraklarda Kavuşan Adam
Bahattin Ağabey
Tarife Sığmayan Adam Bahattin Yıldız
Bahattin YILDIZ
Bahattin YILDIZ Abiden Kalan Kısa Hatıralar
Modern Çağın Rol Modeli Bahattin YILDIZ
Yolun Yolumuz Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız Okuma ve Yazmaya Teşvik Ederdi
Namaz kılmaya yeni başlamıştım.
Bahattin ile son görüşmemizi
Bahattin YILDIZ Abi
Bahattin Abi
Bahattin Abiyle Muhabbet
Bahattin Abimiz
Şehid Bahattin YILDIZ Abiyi Rahmetle Anıyorum
Bahattin Yıldız ile Anılarımız
Bahattin Ağabey
O Bizim Hayat Öğretmenimizdi
Binlerce YILDIZ'dan Biri Olmak
Bir Şehidin Ardından
Vay be Bahattin Abi