“Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
Eller bilirim haşin hoyrat mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı sorulacak bir hesabı
Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.”
Erdem BAYAZIT
Ne zaman Bahattin Abi’yi düşünsem dilime bu dizeler dolanır. Kendisinin de Üstadı sevdiğini bilirdik. “Cihat Günlüğü” adlı eserinde Afganistan cihadı sırasında Erdem Abi’nin Afganistan’a geldiğini duyar, kendisiyle görüşmek ister ancak şairin geri döndüğünü öğrenince üzüldüğünü anlatır. Ben de bu yazımda Bahattin Abi’yi yukarıdaki dizelerde çizilen portre ile anlatmaya çalışacağım.
Ben Bahattin YILDIZ ismini bilerek İzmir’e gitmiştim. Hatta onun ismi hürmetine İzmirli arkadaşlarla tanışmıştım. Bir gün akşam kapı zilimiz çaldı, kapıyı ben açtım. Gelen kişiyi tanımıyordum, selam verdi, bir anda duraksamıştım. Bu alelade giyimli kişinin öğrenci evinde ne işi var, diye düşünmeye başlamıştım ki bir anda onu tanıyan arkadaşlar yetişti imdadıma. Hemen onu içeriye davet edip benimle tanıştırdılar. Oturduk sohbet etmeye başladık. Onu tanıdıkça biraz önceki negatif duygularım silinmeye, kendisini hayran hayran dinlemeye başlamıştım. Çok doğaldı, çok mütevazı idi. Ama deşeledikçe o engin kültürü ortaya çıkıyordu. O gün geç saate kadar sohbet ettik. İçimden: ”İşte aradığım lider” demiştim. Kendisine derin bir bağla bağlanmıştım.
Haftalık sohbetlerle devam etti görüşmemiz. Sohbetlerimiz ve arada yaptığımız sempozyumlar bizim için tam bir bilgi cümbüşüne dönüyordu. Birçok şair ve yazarın adını bu ortamlarda duyduk ve sırf bu ortamlarda duyduğumuz için o yazarın külliyatını okuyup bitirdik.(İsmet ÖZEL, Ali BULAÇ, Erdem BAYAZIT, Sezai KARAKOÇ, Mustafa KUTLU, Cahit ZARİFOĞLU, Rasim ÖZDENÖREN, Şükrü KARATEPE vb.) Sadece Bahattin Abi değil çevresindeki insanlar da kitap kurduydu. Bahattin Abi sempozyumlarda hepsine ayrı ayrı söz hakkı verir, özgürce konuşabilecekleri ortamlar hazırlardı. O sempozyumlarda küfür dâhil her şey serbestti. O halkanın içinde her biri kendi çapında derya deniz olan çok değerli Abilerimiz vardı. Selçuk TÜRKYILMAZ, İbrahim KARAGÜL, Musa KIRCA, Hüseyin ALAN, Mustafa ÖZEL, Hüsamettin YAŞA, Tayyip SARAÇ, Ali SARIAYDIN, Dumlu KARA vb. Bizim kuşaktan da Selami, Uğur, Yusuf Ziya, Yakup, Nevzat, Dinçer, Mehmet, Aydın, Ramazan, Faruk ve adını sayamadığım nice değerli arkadaşımız vardı. Selçuk Abi güzel anlatımını küfürlerle süsler, İbrahim Abi entelektüelliğin dibine dibine vururdu. Bu faaliyetlerin her biri bize ayrı bir meziyet kazandırmakta idi. Biz de bu bilgi şöleni içinde sırıtmamak için gecemizi gündüzümüze katıp yerli ve yabancı yazarları bir bir okumaya gayret ederdik.
Bahattin Abi bize sadece fikir değil bir duruş da kazandırmıştı. Kendisinden o kadar kahramanlık hikâyesi dinlemiştik ki İzmir’in her yerinde korkusuzca yürüyebiliyor, hiç kimseden çekinmeden fakülteye girip çıkabiliyorduk. Kendimizi gizleme gereği duymadan tam tersine görünür hale gelmek için sakal bırakıp asker parkası ile kampüste dolaşabiliyorduk. Her birimiz tek kişilik bir ordu gibi dünyaya meydan okuyabileceğimizi düşünürdük. Çünkü inanıyorsak üstündük, bu özgüveni bize Bahattin Abi aşılamıştı.
Bahattin Abi’yi inandırıcı kılan, yapmadığı bir şeyi bize söylememesiydi. Söylem adamı değil eylem adamıydı. Mücahit yönünü, kavgadaki gözü pekliğini saymasak bile hayatın içinde de öyleydi. Bir gün Mehmet’le bana “Cumartesi işiniz var mı?” diye sormuştu. Biz, “Yok Abi.” dedik. “O halde yarın işe gidiyoruz.” dedi. Biz erkenden hazırlanmıştık. Bahattin Abi iş kıyafeti ile bizi almaya gelmişti, biz de iş kıyafetimizi giymiştik. İnşaata vardık. İzolasyon işi ilk defa yapacağımız bir işti, işi görünce biraz da tırsmıştık. Çünkü çatıya sıcak yalıtkan dökülüyordu, zift aşağıda kaynatılıyor, tenekeye koyulup seyyar vinç ile çatıya çıkarılıyordu. Aşağıda bir kişi sıcak zifti tenekeye doldurup vince koyuyor, yukarıda bir kişi tenekeyi alıp zemine döküyor, iki üç kişi de zifti zemine yayıyordu. Ziftin dikkatli bir şekilde taşınıp dökülmesi gerekiyordu. Mehmet’le biz ilk başta biraz tereddüt yaşamıştık. Ama Bahattin Abi’nin çalışma şeklini görünce gayrete gelmiştik. Bahattin Abilerin aile şirketi vardı, yeğenleri ile birlikte geçimini bu işten sağlıyordu. O gün akşama hem çalıştık hem sohbet ettik. Arada yemek ve çay molası verip, cemaatle namazımızı da kılmıştık. Helal kazanç meşakkatli de olsa çok güzel görünüyordu. İş bitiminde Bahattin Abi daha elini yıkamadan yeğenine:”Delikanlıların ücretini verelim.” Dedi. Yeğeni de hemen yevmiyelerimizi fazlasıyla çıkarıp verdi. Onun asıl niyetinin zaten bize harçlık vermek olduğunu biliyorduk. İşe gitmesek de arada bize gelir harçlık ve erzak bırakırdı. O gün bize verdiği o harçlıkları bizzat kendisinin inşaat işinde çalışarak kazandığını öğrendik ve kendisine olan saygımız bir kat daha artmıştı. Felsefesi basitti: rızkını helal yoldan kazan ve bunun bir kısmını ihtiyaç sahipleri ile paylaş. Sadece Türkiye’nin ihtiyaç sahipleri değil dünyanın ihtiyaç sahipleri onun hedef kitlesi idi. Hele ki yetimler… Yetimler onun asıl ilgi alanıydı ve cihatta nasip olmayan şehadet yetimlere hizmet yolunda verilmişti kendisine.
Bugün dünyanın dört bir yanında “Bahattin YILDIZ” adına yapılan yetimhaneler, okullar, su kuyuları ve hayratlar var. Onun “Bizim Çocuklar” veya “Aslanlarım” diye hitap ettiği ve onun izinden yürüyen genç kardeşlerimiz ideallerini yaşatmaya- yetimlere sahip çıkmaya devam ediyor. Modern çağda örnek alabileceğimiz insanların sayısı her geçen gün azalmakta. Bahattin Abi bu çağda tutunabileceğimiz parlak bir Yıldızdı. Şehadetin mübarek olsun güzel insan, darısı bizlerin başına.
Elvan MUTLU
Köyceğiz/MUĞLA
Bu yazı bahattinyildiz.com için kaleme alınmıştır. Yayın tarihi: 05.02.2020
Merhum Bahaddin’i Anlatabilmek
Bahattin Abimizin Gözlerindeki Derin Bakış
Bahattin Abi
Mütevâzı, Müstakim ve Mücâhid: Bahattin Yıldız
En Yüksek Kariyer Kulluktur
Bahattin Yıldız, Tanışmamız ve beraberliğimiz
1991’de İzmir’e öğrenci olarak geldiğimde tanıdım Bahattin Yıldız abiyi
Selamlar Şehitler Bahattin Yıldızı
Bahattin Abi
Hayatlara Yön Veren İnsan Bahaddin Yıldız
Cennete Giden Yol Bahattin Yıldız
Şehadete Kara Sevda İle Sevdalı Topraklarda Kavuşan Adam
Bahattin Ağabey
Tarife Sığmayan Adam Bahattin Yıldız
Bahattin YILDIZ
Bahattin YILDIZ Abiden Kalan Kısa Hatıralar
Modern Çağın Rol Modeli Bahattin YILDIZ
Yolun Yolumuz Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız Okuma ve Yazmaya Teşvik Ederdi
Namaz kılmaya yeni başlamıştım.
Bahattin ile son görüşmemizi
Bahattin YILDIZ Abi
Bahattin Abi
Bahattin Abiyle Muhabbet
Bahattin Abimiz
Şehid Bahattin YILDIZ Abiyi Rahmetle Anıyorum
Bahattin Yıldız ile Anılarımız
Bahattin Ağabey
O Bizim Hayat Öğretmenimizdi
Binlerce YILDIZ'dan Biri Olmak
Bir Şehidin Ardından
Vay be Bahattin Abi