Mehmet Gözütok

Bahattin Abi

     Aramızdan bir yıldız daha kaydı.
     Binlerce yıldızlar doğsun diye!
     Bir akıncı sefere çıktı.
     Eminim ki binlerce fetihler gerçekleşsin diye!
     Bir güzel insan gizlendi.
     Ve gönüllerde saklansın diye!
     Bir Bahattin bir olanın cennetine koştu
     İnşallah adn cennetinde buluşalım diye!

     Bahattin Ağabeyi ile ilgili internet sitesine bakıyordum. Gönül pınarından akıp gelen kelimelerin söze dökülüp çağıldadığı yukarıdaki cümleleri Türkiye'deki İslami hareketin çınarlarından biri olan Mehmet GÜNEY ağabeyden duyunca, Bahattin ağabey ile tanıştığım o gün aklıma geldi.

     Kışın ve soğuğun gölgeleyemediği vefanın, dostluğun kokusunu sindiği, bir Kur'an muhafızı olan soyadı gibi güzel Fahri GÜZEL ağabeyim, 

     -Bugün İHH'nın iftar tırı Erzurum'a geliyormuş. Bahattin ağabey de ekibin içindeymiş. Bugün iftarda beraberiz!deyince. İtiraz hakkımın olmadığını ses tonundan anladım. İftara yakın Bahattin ağabey ile görüştük. Adını duymuştum fakat yüz yüze tanışmak yeni nasip olmuştu. Sanki yıllardır tanıştığım veya akrabalarımdan olup uzun süre görüşmediğim biri gibiydi. İftar tırının başka illere gidecek olmasından dolayı kısa da olsa yıllarca unutamayacağım keyifli bir sohbetten sonra ayrıldık. Bir sene sonra şehadet haberini alınca tarif edilemeyecek bir acı saplandı yüreğimize. Fakat şahadetinden sonraki süreçte daha çok hüzünlendim ve kendi kendime hayıflandım. Bahattin ağabey ile ilgili yapılan programlarda arkadaşları, bırakın Türkiye’yi ümmet coğrafyasındaki dokunduğu yürekler onu anlatıyorlardı. Meğer onunla ilgili bildiklerimiz onun hayatının çok ufak kırıntıları imiş. Hani bir bilgeye sormuşlar:

     -Mükemmel bir insan var mıdır?

     O da cevaben:

     - Ya doğmamıştır ya da ölmüştür.

     Demiş ya bu sözün doğruluğuna Bahattin Ağabey’inin şahadeti sonrası da tekrar şahitlik etmiş olduk. Tarihler boyu insanlık ailesinin en büyük problemlerinden biri herhalde yakını görememek olmuş. Yanı başımızdakileri bile, yakalanmış olduğumuz iletişim hastalıklarından dolayı tanımamışız hep tanımlamaya çalışmışız. Çağın sahabesi gibi yaşayan yiğit bir adamın hayatına bu kadar yabancı olduğum için çok ama çok üzüldüm.  Anlatıldıkça anladım, anlayınca kendi kendime bir söz verdim. Artık çevremdekilerin kıymetini bileceğim.

     Bahattin ağabeyin kahramanlıkla dolu, merhamet ve adaleti kendine rehber edindiği hayatı bizleri motive ediyor, etmeye de devam edecek inşallah! Fakat ümmetin yüreği eskiye takılıp kalan geçmişteki kahramanlıkların anlatıldığı ortamları çok haz etmez; çünkü Hay olan Rabbimize kul olduğunu her zaman yaşamıyla ortaya koymuş bir dava adamıdır. O toplumu takva ekseninde dönüştürme idealini sözleriyle ve davranışlarıyla hep diri tutuyordu. Bu meyanda ağabeyimin şehadetinin bana bir hediyesi vardır. O Müslümanların yazı yazmasının önemini dost meclislerinde üzerine basa basa açıklardı. Yazmanın önemini kaleme aldığı Güllerin Vedası, Kar Çiçeği ve Karda Ayak İzleri gibi eserleriyle ümmetin genç beyinlerine nakşederek gösterdi. Afganistan cihadı ile ilgili yazıları, mektupları, çeşitli gazete ve dergilerde makaleleri de bize yoldaş oluyordu. Ümmeti yüreği Bahattin Ağabey’in vahiyle sulanan, sünnetle taçlanan gönül deryasından akıp gelen nasihati öldükten sonra vasiyete dönüşünce yerine getirmekte bizim için farz oldu. Elhamdülillah okuma serüvenimi ümmetin yüreğinin vasiyetinin rehberliğindeki kalemin gölgesinde kitaplara nakşettim. Rabim Bahattin ağabeyin amaçladığı, bu amaç uğruna taçlandırdığı hayatını örnek alanlardan eyler. İnşallah!

Mehmet GÖZÜTOK
Erzurum

Bu yazı bahattinyildiz.com için kaleme alınmıştır. Yayın tarihi: 07.05.2021