Gerçekten zor. Çok yaşanmışlıklar var ama ha deyince derleyip toparlayamıyor insan.
Sene, tam olarak çıkaramayacağım, 2002 veya 2003 olmalı. Yaza yeni yeni giriyoruz. Halide Edip Adıvar’daki işyerimize öğleden sonra geldi. Her zaman ki gibi önceden telefon ederekten. Çay/kahve sonrası, “Yarın hiçbir program yapmayın.” dedi, Hüseyin ve bana. Hayırdır deyince, Afganistan’ın o zamanki dışişleri bakanı Dr. Abdullah’ın geleceğini söyleyerek, Hilton Oteli’nde görüşeceğiz dedi.
Bilmeyenler için bahsedelim; Dr. Abdullah Abdullah, şimdi Afganistan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi Başkanıdır. Ve bizim merhum Bahaddin’in Afgan cihadında tanıştığı Dr. Abdullah, o zaman mücahitlerin ve sivil halkın tedavilerinin ve sağlık işlerinin koordinesinde görev almış, Panjshir Direniş Cephesi Sağlığı Anabilim Dalı Başkanıdır.
Kendisinden duymadım. Ama aralarındaki muhabbetin hasbiliği -Allah’u Alem- Afganistan’da cephede yaralandığında ve tedavisinde gösterdiği ilgi ve alakadandır. Üçümüz otele vardık. Bizi hemen odasına aldılar. Önceden bizlerden bahsetmiş olmalı ki hiçbir sıkıntı çekmedik. Yaklaşık iki saate yakın bir zaman görüşmemiz oldu. Merhum bizlere tercümanlık etti. Afganistan’ın etnik yapısı üzerine cihat sonrası Afganistan’ı çok büyük meselelerin beklediğini sorduk. Cihatta düşmana karşı birliğin, sonrasında da devamının sağlanmasında neler düşündüklerini sorduk.
Rahmetli Ercüment Özkan’ın gerek İran’da İmam Humeyni sonrasında, gerek ise cihadın bitmesi sonrasında Afganistan’da ümmet coğrafyasındaki endişelerin tekrarlanmasının önlenmesinde düşüncelerini öğrenmek istediğimizi sorduk. Kendince çözümlemelerinden bahsettiler. Ancak, Afganistan coğrafyasında ırki ve mezhepsel farklılıkların önlenmesinde büyük kaygılar taşıdığını şahsen hissettim. Bunu da görüşme sonrası kardeşlerimle paylaşmıştım.
Merhum kardeşim Bahaddin, benim nezdimde tüm dünyada halkı Müslüman olan ülkeler coğrafyasında ümmetin derdi ile dertlenen ve bu coğrafyada bilinirliliği olan, kardeşlerinden yurt dışına çıkacaklara; Nerelerde, kimlere uğraması hususunda adresler veren, hatta iletişimin tüm kaynaklarını kullanarak karşısındaki şahsiyeti bilgilendiren, ender şahsiyetlerden birisiydi. Vefatından önceki Almanya’ya çıkışında, başka birisine söylemiş midir, bilmiyorum? Ekrem, İzmir’de artık fazla zaman geçiremiyorum. Perşembe sohbetlerini lütfen ihmal etme diye söylemişti. Vefatından sonra bu söylemi kendime vasiyet olarak telakki etmişimdir.
Merhum ile geçmiş gün, yanlış hatırlamıyorsam 1987 veya 1988 yılında senelik iznimizi geçirmek üzere İzmir’de bulunduğumuzda, Hüseyin Alan, seni İzmir’in güzel insanları ile tanıştırayım diyerek; iki Bahaddin, Yıldız ve Hamarat ile ve de Mehmet Alagaş ile tanıştırmıştı. Her üçü de Hakk’ın rahmetine kavuştular. Vefatlarına kadar güzel anılarımız oldu. Bizler de sıramızı bekleyenlerdeniz. Rabbim kardeşlerime merhameti ile muamele etsin.
Ekrem ALTINLI
İzmir
Bu yazı bahattinyildiz.com için kaleme alınmıştır. Yayın tarihi: 07.05.2021
Merhum Bahaddin’i Anlatabilmek
Bahattin Abimizin Gözlerindeki Derin Bakış
Bahattin Abi
Mütevâzı, Müstakim ve Mücâhid: Bahattin Yıldız
En Yüksek Kariyer Kulluktur
Bahattin Yıldız, Tanışmamız ve beraberliğimiz
1991’de İzmir’e öğrenci olarak geldiğimde tanıdım Bahattin Yıldız abiyi
Selamlar Şehitler Bahattin Yıldızı
Bahattin Abi
Hayatlara Yön Veren İnsan Bahaddin Yıldız
Cennete Giden Yol Bahattin Yıldız
Şehadete Kara Sevda İle Sevdalı Topraklarda Kavuşan Adam
Bahattin Ağabey
Tarife Sığmayan Adam Bahattin Yıldız
Bahattin YILDIZ
Bahattin YILDIZ Abiden Kalan Kısa Hatıralar
Modern Çağın Rol Modeli Bahattin YILDIZ
Yolun Yolumuz Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız Okuma ve Yazmaya Teşvik Ederdi
Namaz kılmaya yeni başlamıştım.
Bahattin ile son görüşmemizi
Bahattin YILDIZ Abi
Bahattin Abi
Bahattin Abiyle Muhabbet
Bahattin Abimiz
Şehid Bahattin YILDIZ Abiyi Rahmetle Anıyorum
Bahattin Yıldız ile Anılarımız
Bahattin Ağabey
O Bizim Hayat Öğretmenimizdi
Binlerce YILDIZ'dan Biri Olmak
Bir Şehidin Ardından
Vay be Bahattin Abi