1980 yıllarında Kestane Pazarı Kur ‘an Kursu’nda okurken, bir gün İsmail abimle Kansızoğlu apartmanında bulunan öğrenci evinde Bahattin abinin geleceğini duyarak o eve gitmiştim. O ev, benim ileriki yıllarda da Bahattin abinin ayrılışına kadar bir arkadaşlık, dostluk, kardeşlik nüvelerinin atıldığı bir yerdi. Ne diye gitmiştik. O eve çocukken, Afganistan’da Ruslar’a karşı savaşan ve gazi olan bir müslüman abiyi görmek, onunla tanışmak, hasbihal etmek için gitmiştik. Evde o dönemin bizim abilerimiz olan Mustafa Özel abim ve diğer abilerimiz vardı. Hayatım boyunca hiç aklımdan çıkmayan görünüşü, hala dün gibi aklımda. Siyah sakalı, esmer teni ile dimdik duran, sert karakterli yapısıyla kollarını sıvamış, abdest almak için pantolon paçalarını yukarı kıvırmış duruyordu. Kansızoğlu’nu (o evi ) bilenler, o halde banyonun ön tarafında dar yerde duruyordu. O gün, benim için bir milattı. Çocukluğumu derinden etkileyen şahsiyetin anlamı neydi, neden etkilemişti beni diye soruyordum kendime. Daha sonraları, iyice tanıma fırsatını bulduğum, imam hatip yıllarından üniversite yıllarına ve daha sonra gazi olup şehit oluncaya kadar geçen zamanda etkileyen hakiki müslüman bir şahsiyetti.
Ortaokulun ikinci sınıfına kadar fazla görüşmesek de haberlerini alıyorduk. İmam Hatip Ortaokulu’nda Hüsamettin abiyle Bahattin abinin teşvikiyle bir çalışma başlatmıştık. Kardeşliğimizin ve dostluğumuzun bu döneminde, hem bizi büyüten hem de çalışmalarımıza önderlik eden Bahattin abiyle muhabbet ederken; konu İzmir’den ayrılma konusuna gelmişti. “Abi sizin gideceğiniz bir yeriniz var veya yerleriniz var. Ama bizim İzmir’den ayrılma gibi bir durumumuz olamaz; çünkü biz İzmirliyiz.” demiştim. Oda gülümsemişti. Bunu yıllar sonra hatırlatarak, “Bak Enes! Biz de bir yerlere gitmedik.” diye takılmıştı.
Herkesin bildiği gibi Bahattin abi sporcuydu. Sporu severdi. Fuarda koşuya başlatmıştı. Arkadaşlarla fuarda buluşur ve koşardık. (Bu sporu farklı yerlerde halen devam ettiren arkadaşlar var.) Bu koşuların sonunda bir yerde toplanır, bütün dünya ve Türkiye Müslümanları için, ümmetin birliği ve dirliği, şehitlerimiz ve davamız için dua eder, ettirirdi.
Yıllar sonra, Bahattin abiyle İstanbul’a rutin gidişlerimizin birinde aynı arabada yolculuk ediyorduk. Ondan öğrendiğim şeylerden biri de, geceleyin Bursa’dan İstanbul’a giderken (Yollar ıssız ve o zamanlar bölünmüş değildi.) bir araba yakalayıp, onu takip etmekti. Bak Enes: “Önündeki araba senin ışığın olur, arabayı takip ederek kıvrımları ve kavşakları daha rahat geçersin.” demişti. Tıpkı İslam önderleri ve şehitleri gibi.
Enes SİVARİ
Bu yazı bahattinyildiz.com için kaleme alınmıştır. Yayın tarihi: 28.12.2020
Merhum Bahaddin’i Anlatabilmek
Bahattin Abimizin Gözlerindeki Derin Bakış
Bahattin Abi
Mütevâzı, Müstakim ve Mücâhid: Bahattin Yıldız
En Yüksek Kariyer Kulluktur
Bahattin Yıldız, Tanışmamız ve beraberliğimiz
1991’de İzmir’e öğrenci olarak geldiğimde tanıdım Bahattin Yıldız abiyi
Selamlar Şehitler Bahattin Yıldızı
Bahattin Abi
Hayatlara Yön Veren İnsan Bahaddin Yıldız
Cennete Giden Yol Bahattin Yıldız
Şehadete Kara Sevda İle Sevdalı Topraklarda Kavuşan Adam
Bahattin Ağabey
Tarife Sığmayan Adam Bahattin Yıldız
Bahattin YILDIZ
Bahattin YILDIZ Abiden Kalan Kısa Hatıralar
Modern Çağın Rol Modeli Bahattin YILDIZ
Yolun Yolumuz Bahattin Ağabey
Bahattin Yıldız Okuma ve Yazmaya Teşvik Ederdi
Namaz kılmaya yeni başlamıştım.
Bahattin ile son görüşmemizi
Bahattin YILDIZ Abi
Bahattin Abi
Bahattin Abiyle Muhabbet
Bahattin Abimiz
Şehid Bahattin YILDIZ Abiyi Rahmetle Anıyorum
Bahattin Yıldız ile Anılarımız
Bahattin Ağabey
O Bizim Hayat Öğretmenimizdi
Binlerce YILDIZ'dan Biri Olmak
Bir Şehidin Ardından
Vay be Bahattin Abi