Bahattin Yıldız öğrenci evlerinde kalan gençler için bir ağabey, bir dost, bir kardeş, bir örnekti;
Aynı zamanda vefalı bir öğretmendi. Onun ziyaret ettiği öğrenci evleri bereketlenir ve bir okula dönüşürdü. O evlerde kalan gençler, aynı sofradan menemen yemenin keyfini Bahattin abileriyle yaşardı. O sofrada otururken dünyanın bilmem neresindeki Müslümanların dertleriyle dertlenilir, hayaller kurulur ve fikirler özgürce havada uçuşurdu.
En güzel kitap tahlilleri Onunla yapılırdı, kimse lafını esirgemez ve gerekirse yeniden kitap yazılırdı sabahlara kadar. Seyyid Kutup’tan girilir, Hasan el-Benna’dan devam edilir, müsteşriklerin, gayr-i müslimlerin, sosyalist yazarların kitapları da gerektiğinde derinlemesine tahlil edilirdi.
Dedik ya: O evler bir okul olurdu Bahattin Yıldız dokununca. Kampüslerde, okullarda zulüm mü var, strateji üretilir. Ege’de mescit mi yok; gidelim, açalım, tüm kapıları zorlayalım. Yıldız’da başörtüsü zulmü mü var; kol kola zincir olursun ertesi gün şehrin sokaklarında, zulme karşı duruşun cihadını yaşarsın. Mal, mülk, makam derdi olmayan dava adamıydı, bunu öğrenci evlerinde kalan gençlere hem sözleriyle hem de örnekliğiyle aşılardı.
Gece yarısı sıkıldın mı çıkarsın, İzmir Göztepe’den, İstanbul Fatih’ten, Erzurum Yenişehir’den şehrin kaldırımlarını adımlarsın, kardeşliği yudumlarsın, hayatının geri kalanını planlarsın. Okuyacak kitap ararsan Bahattin abinle hafta sonu kitap fuarına gidersin. Derdin mi var, dertleşirsin. İş kurmak, yuva kurmak istersen de onunla istişareden hiç çekinmezsin. Çünkü öğrenci evlerinde kalan bütün gençler Bahattin abilerinin samimiyetine inanırdı.
Öğrenci evlerinin okula dönüşüp bereketlenmesi, Bahattin Yıldız’ın samimi dava adamlığıyla da ilgiliydi. Onunla yürürken öğrenirsin, koşarken öğrenirsin ya da bir yerlerde oturup çay içerken öğrenirsin. Bahattin Yıldız’ın bir davası ve hikâyesi vardı. Onunla selamlaşan, kelamlaşan herkesin unutamayacağı özel bir hikayesi yazılmaya başlanırdı.
Dergilerin, yayınların, toy yazıların filizlendiği mekanlardı öğrenci evleri. “Hadi arkadaşlar bir dergi çıkaralım, gençler yazı yazsın, okumanın yanında yazmak da güzeldir, insanı yetiştirir, pişirir.” derdi. O dergiler gençlerin kendilerini ifade etme mücadelesi verdikleri alanlar olurdu. Hep yol açan, yol veren, gönül alan, gönül veren konumunda olan Bahattin abi, gençlere sorumluluk vermeyi ve güvenmeyi de her fırsatta salık vermiştir.
Okula dönüştürülen öğrenci evlerinde yetişen gençler, şimdi dünyanın dört bir yanında Bahattin abileriyle başladıkları hikayenin devamını yaşıyorlar. Ondan öğrendikleri dava adamlığı, vefakârlık ve fedakârlığın örnekliğini her alanda yansıtıyorlar.
Bu yazı bahattinyildiz.com için kaleme alınmıştır. Yayın tarihi: 04.02.2021