Her insan söyledikleri gibi görünür ama yaptıkları kadardır. Yaptıklarıyla ülkemiz sınırlarını aşmış bir ümmete mal olmuş değerli ağabeyimiz Bahattin YILDIZ’ı tanımak, ve tanıtmak için hayatları bir yerde onunla kesişen, ona yol arkadaşlığı, gönül yoldaşlığı yapmış bir çok ağabeyimizi, kardeşimizi dinleyelim istedik. Tabi bu anlamda ilk aklımıza gelen isimlerden biriside hiç şüphesiz Cavit OKUR hocamız oldu. Kendisi Bahattin ağabeyimize yıllarca yol arkadaşlığı yapmış, hem yüzlerce genç yetiştirmiş hem de binlerce insana yardımcı olmuş, acıyı da çileyi de en deruni şekilde yaşamış, kardeşlik köprülerini, dostluk binalarını bir bir inşaa etmiş, gençler için takip edilmesi, dinlenmesi ve örnek alınması gereken değerli bir ağabeyimizdir. Şimdi artık sözü Cavit hocamıza veriyor. Onun gözünden Bahattin YILDIZ kimmiş anlamaya çalışıyoruz.
A.G. Ahmet GÜLCAN, C.O. Cavit OKUR
A.G. Bahattin YILDIZ ile nasıl tanıştınız?
C.O. Ben İzmir’e 1975 yılında geldim. O dönemde İslamcı gençliğin gidebileceği tek yer vardı MTTB. (Milli Türk Talebe Birliği) bizde Isparta’dan geldik, İslam Enstitüsüne kayıt olduk ve MTTB ye gidip gelmeye başladık. Sanırım Bahattin ile tanışmamız da orada oldu. Hemen hemen her gün derneğe gidiyorduk gelen arkadaşlarla tanışıyorduk. Bahattin ve bir çok arkadaşla tanışmamız MTTB de oldu. Talebe birliği derken kastımız orası sadece bir birlik değil; orası bizim için bir okuldu, bir ekoldü ne derseniz deyin ama o zaman için İslamcı gençliğin merkezi MTTB idi. Aktif olan herkes, aktif çalışan herkes MTTB ye uğrardı. Dolayısıyla içimizde belki de en aktif olanı Bahattin YILDIZ’dı. Daha resmi olarak görev almadan sokak sokak dolaşıp bulduğu arkadaşlara islamı anlatan bir gençti.
Bahattin sizin için ne ifade ederdi derseniz: doğrusu Bahattin bizim için bir kardeşten de öteydi. Ben olarak söyleyeyim, ağır bir cümle olacak ama, hepimizin özelliklerini toplasak belki de bir Bahattin ederiz. Kısaca onunla tanışmamız İzmir de oldu. Aslına bakarsanız Erzurum’a sorsanız Bahattin Erzurumlu, İstanbul’a sorsanız İstanbulluydu. Ama bizim Ege de bizim çocukların hepsi Bahattin’i İzmirli bilirdi.
A.G. Evet abi bazı insanlar vardır dönemine imza atmış yaptıklarıyla damga vurmuştur. O dönem onun ismiyle anılır ve onun yaptıkları ondan sonrakilere örneklik teşkil eder. Bahattin abi böyle bir insandı. Ben şunu merak ediyorum; Bahattin abinin karakter özellikleri mi o döneme damga vurdu, yoksa o dönem Bahattin YILDIZ’ı mı ortaya çıkardı? Acaba şimdiki şartlarda Bahattin YILDIZ olsaydı yine döneme damga vuran birisi olur muydu?
C.O. Bahattin’in hem ahlaki özellikleri hem bilgisi eylemleri hepsini bir arada zikretmek gerekir. Yani Bahattin yerine göre bir mücahit, yerine göre bir derviş, yerine göre bir yazar, yerine göre de bir hatipti. Hepsini bir araya getirirseniz ancak Bahattin’i ifade etmiş olursunuz. Birini çıkarırsanız onu eksik tanıtmış olursunuz. Hatta geçenler de Elvan’ı ziyarete Beyobasındaki derneğe gittim, giderken bir simit aldım. Uğur da vardı yanımızda, Bahattin her gittiği yere bir poşet simit alıp giderdi, orada onu bu şekilde yad ettik. Mübalağasız söylüyorum Bahattin yerine göre bir öğretmen, yerine göre tüccardır, yerine göre ameledir, yerine göre mücahit, derviştir. Aklınıza ne gelirse, sanki Cenabı Allah onu bütün sıfatlarla donatmıştı. Bunu Bahattin’i yukarılara çıkarmak için söylemiyorum. Onu doğru anlatmak ve anlamak için söylüyorum. Sizler şahit oldunuz mu bilmem ama biz bir gün bir şehre gideriz paramız biter, Bahattin bize ben bulurum der ve ertesi günü para gelir. Nereden geldi deriz, bu gün amelelik yaptım, bir başka yere gider orada başka şekilde yani hiçbir zaman kimseye minnet etmeden hayatı boyunca İslam davasına malını, canını kendisini adamış olan bir insan. Sizin için bizim çocukların ağabeyi olabilir, Fikri CUMHUR için Aga da olabilir ama hepimiz için o Bahattin YILDIZ’dır. Gerçekten bir YILDIZ’dır. Onu hatırladığımız zaman biz sadece İzmir’i de hatırlamayız. Bütün dünya Müslümanlarını hatırlarız. Bahattin bir bakarsınız Bosna’dır, bir bakarsınız Filistin’dir, bir bakarsınız Afganistan’dır, ama biz Türkiye için düşündüğümüzde Bahattin hem gençlerin abisi, hem bizim sadık fedakar dostumuz dava arkadaşımız.
Şimdi ki zamanda Bahattin zorlanırdı ama kendini anlatırdı. Şimdi gençlerimizin elinde telefon var, sohbette bile ellerinde ve hangi konuşmacı olursa olsun, ne konuşursa konuşsun, onlar ellerindeki telefondan aynı konuyu okuyorlar. Onları ikna etmek şimdi daha zor. Eskiden bir saatte halledilen meseleler şimdi üç beş saat sürebiliyor. Haklı olarak modernizmin ve teknolojinin getirdiği noktada biz zorlanıyoruz.
A.G. Bahattin abi çok yönlü bir insan, sizin de dediğiniz gibi; mücahit, yazar, hatip, sporcu öğretmen vs. bizler Bahattin abinin kamplara çok önem verdiğini biliyoruz. Sizin Onunla birlikte kamp ve yolculuk anınız var mıdır, kamplarda ve yolculuklardaki Bahattin abi nasıl birisidir?
C.O. Bahattin’in hayatında çok teori yok, pratik vardır. Kendisiyle defalarca yolculuklar da yaptık, kamplar da yaptık. Birinde Gümüldür de yetmiş kişi ile bir kamp yaptık, Bahattin sporcu olduğu için kampları çok iyi organize ederdi. Ben bu kadar insan ile ne yapacağım diyorum, Bahattin yönlendiriyor, arada gelip ihtiyaçlarımızı gideriyor, arkadaşlarla ilgileniyor. Mesela biz arkadaşları sadece koşturuyoruz, O tekbir ve sloganlarla koşturuyordu. Şikayetler, sürekli jandarma baskınları oluyordu. On gün unutulmaz bir kamp yaşadık, oradan çadırı söktük İmam Hatibin bahçesinde çamların oraya kurduk. Orada Bahattin kendisi yatıp kalktı, gençlerle bizzat ilgilenmeyi ve hizmet etmeyi severdi.
Bir gün Isparta, burdur tarafına yolculuk yapıyoruz, gençlerle beraber gidiyoruz, ama hepimiz öğrenciyiz, ne yol paramız var ne yemek. Aracımız da Bucak ilçesine kadar ancak gitti orada bozuldu. Yine ihbar etmişler bizi, bu arada o dönemde yaptıklarımız gerçekten cesaret isterdi zor dönemlerdi. Bucak karakoluna aldılar ve on gün yattık. Bölge de bir sürü mitingler falan oluyor bir sürü siyasetçi geliyor ama hiç biri bize bakmadı, sadece bucak Milli Selamet Partisi ilçe başkanı bize bir kavurma getirdi hayatımız boyu unutamadık. Nerede bir arkadaşımızın başına iş gelse, kim tutuklansa, bir ihtiyacı olsa hemen yanına giderdik. Yanında olurduk. Gittiğimiz yerlerde İmam Hatip yurtlarında kalmak isterdi, orada yatar kalkar, çocuklarla oturur konuşur, onları dinlerdik. Hiç otel yada rahat bir yer aramazdık. Bu yaşadıklarımız hiç boşuna olmamış, 28 Şubatta faydasını görmüştük.
Ben şunu gördüm, Bahattin ile yürüyorsanız bir saatiniz bile boş geçmez, çok hızlı ve etkili diyalog kurardı, Allah vergisi bir etkileyicilik özelliği vardı. Onunla Almanya ve Avusturya programlarımızda oldu. Hepsinde gördük ki Bahattin’le yememizde, içmemizde, gezmemizde hepsi ibadet gibi oldu zevk için gezmedik. Ben bu geleneği hala sürdürüyorum. Almanya’dan sohbete çağırdıkları zaman arkadaşlar sadece programı yapacak kadar erken gidiyorum, bitirip dönüyoruz. Arkadaşlar abi gelmişsin biraz gezsen falan diyor ama biz Bahattin’den öyle görmedik.
Ama şunu da söylemek isterim biz insanlarımızın kıymetini sağ iken bilelim, öldükten sonra herkes bir şeyler söylüyor. Bakın Bahattin olsun Akif Emre olsun bunlar geri gelecek insanlar değiller. Bir de bizim burada her yıl bir gün toplanmamız olur, Bahattin hepsine mutlaka gelmiştir. Gelir gelmez gençleri alır koşturur, tekbirler eşliğinde, sohbetler eder bir şekilde etkilerdi. Yanı bizim buradaki gençlerin de Bahattin abisiydi.
A.G. sizler Bahattin abinin hayatına şahitlik ettiğiniz için güzel şeyler söylüyorsunuz da, onu hiç tanımadan bazı insanlar çok güzel yazılar yazdı, onun hayatını okumaktan bile etkilenen insanlar vardı. Peki Bahattin abinin hangi özellikleri insanları bu kadar etkiliyordu?
C.O. Bir defa hepimiz için geçerli bir şey var. Allah’ın koyduğu ölçü var TAKVA. Gerçekten beşerin koyduğu bütün kanun, kural ve ölçüleri ortadan kaldıran tek ölçü. Sizin ortaya koyduğunuz tüm değer yargılarını ortadan kaldıran bir ölçü. Bahattin pazarlıksız Müslüman olduğu için ve bir de yaşadığı için, (hani derler ya, sözünüz etkileyebilir ama haliniz uymuyorsa üç beş gün sonra o sözden cayarsınız) Bahattin özüyle sözüyle bir insandı, söyledikleriyle yaşadıkları bir insandı. Onun yaşamı gençleri nasıl etkilemişse bizi de etkilemiştir açıkçası. Hatta bir araya gelmek için sürekli fırsat kollamışızdır. Hakkında zaten yazılabilecek, söylenebilecek tek şey var, GÜZEL İNSAN. Ama biz Bahattin’i gerçekten seviyorsak ona benzeyen gençler yetiştirmek zorundayız. Bahattin nereye giderse gitsin, gittiği yere yük olmazdı yükünü alırdı ve eli boş gitmezdi. Hatta nereye gidersek gidelim elinde simiti ve çocuk görse hemen cebinden bir şeker çıkarırdı. Biz bunları unutuyoruz ama O bunları unutmazdı. Hani bir şeker bir simitin nesi var ki ama öyle değil, o simitin şekerin öyle güzel hissi varki. Aslında önemli bir şey daha var, Bahattin’in özelliklerini anlatıyoruz tamam anlatalım da biz de yaşayalım. Kısaca Bahattin’in en büyük özelliği Sözü ve Özünün bir olmasıdır. Onun en büyük hassasiyeti Allah’ın koyduğu ölçü, TAKVA dedik ya ona dikkat etmesiydi.
A.G. Son olarak Bahattin abinin İslam coğrafyaları ile ilgili düşüncelerini ve Yazarlık Özellikleri hakkında düşüncelerinizi almak isterim.
C.O. Bizim bir derdimiz var o dert yarayı en fazla içimizde Bahattin’de açmıştı. Nereye giderse gitsin dillendirirdi. Bizde gittiğimiz yerlerde konuşuyoruz, konuşuyoruz da onun kadar hissetmiyoruz. O mazlum milletlerin yarasını kalbinde gönlünde hissettiği için umumi konuşmaların hepsinde onları dile getirirdi. Bakın derdi arkadaşlar, bir Filistin var, eğer biz onun derdini anlamıyorsak bu bizim Müslümanlığımıza sığmaz. Onun derdi davası, İslam ve İslam ümmetiydi. Herkes idealist olabilir, idealist olmak başka şeydir, dava adamı olmak başka şeydir. Bahattin sonuna kadar bir dava adamıdır. Dost ve düşman herkes hakkını teslim eder, o hem idealist hem de dava adamıdır. Bunları yaşıyor olsa söylemek bizim inancımıza uymazdı, ama yeni nesilin bunu bilmesi anlaması için söylüyorum. Biz Bahattin’in bir şehre geldiğini nasıl anlardık, sabah kalkınca hiç kimsenin yazamayacağı duvarlara “Tek Yol İslam” yazılmışsa hah derdik Bahattin gelmiş.
Yazılarında ekseriyetle şunu söylerdi, ben yazılarda bizi, kendimizi yazmak istiyorum derdi. Bizim nesli bizim gençliği yazmak istiyorum diyordu.
Süremiz kısa son olarak şunu söyleyeyim, bizim gençlere Bahattin’i anlatın, içinden birkaç tane Bahattin çıkarsa Bahattin’i hakkıyla anmış, hakkıyla sevmiş oluruz. Yoksa hep böyle konuşursak, o zaman Bahattin’i anlamamış oluruz, ona karşı belki de vazifemizi de yapmamış oluruz.
Ben burada Otuz genç ile uğraşıyorum, Yetmiş yaşında bir adam bu işlerle uğraşıyorsa bu işte bir sakatlık var, özellikle sizin gibi gençler uğraşmalı. Özellikle Bahattin sürekli İmam Hatiplere giderdi. Biz hiç olmazsa her İmam Hatipten beş on gence dokunabilirsek Bahattin adına bir şeyler yapmış oluruz.
Son olarak şunu söyleyeyim, “Bizde gitmeyecek olsaydık Bahattin’in arkasından sürekli ağlardık” Cenab-ı Allah’a dua edelim ki hepimizi ahirette en güzel yerde, en güzel şekilde karşılaştırsın inşallah. İnşallah Cenab-ı Hak bizi cennette buluştursun.
A.G. soluksuz keyifli bir söyleşide birlikte olduğumuz değerli hocamız Cavit OKUR’a bende İnsan ve Medeniyet Hareketi İzmir adına sonsuz teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Arkadaşları Bahattin YILDIZ'ı anlatıyor. Ahmet GÜLCAN'ın hazırladığı röportajda...
İşte Bahattin YILDIZ'dan, Mehmet GÜNEY'in gönlüne yansıyanlar...
Medeniyet TV'nin Bi dakka belgeseli için verdiği röportajın tamamı
Özgün yayınlarının sahibi Cemal BALIBEY , Bahaddin YILDIZ'la ilgili çok özel anılarını anlattı.